Yeni bir anayasaya ihtiyaç var mı?
Yeni bir anayasaya ihtiyaç var mı?
Başkan Sn. Erdoğan, “Ülkemizde ekonomide ve hukukta yeni bir reform dönemi başlatıyoruz” diyerek müjde vermişti.
Bu reform paketinin içinde neler var olduğu merak ediliyordu.
Yargı ve demokratikleşme reformu kapsamında gündeme getirilen ‘Yeni Anayasa’ reform paketinin en önemli maddelerinden biri olduğu anlaşılmaktadır.
Zira tüm devlet yapısı ve işlevliği anayasa ile belirlenmektedir.
Türk siyasi hayatında en çok üzerinde tartışılan konulardan biri de ‘Yeni sivil ve demokratik bir anayasa’dır.
Ülkemizin kalkınması, hak ve özgürlüklerin genişletilerek ileri demokrasiye yönelişimizin önündeki en büyük engellerden biri de ‘demokratik bir sivil anayasa’nın olmayışıdır.
21. asırda değişen ve demokratikleşen dünyamızda bizim hâlâ otoriter ve antidemokratik darbe anayasası ile idare olunuyor olmamız aslında üzücü olduğu kadar utanç vericidir.
“Yeni bir anayasaya ihtiyaç var mı?” sorusunu irdelemeye gerek yok.
Çünkü Başkan Sn. Erdoğan’ın, “Yeni bir anayasayı tartışma vakti geldi” açıklaması, mevcut 1982 darbe anayasası yerine yeni bir anayasaya her bakımdan ihtiyaç olduğunun bir ifadesidir.
2007 ve 2010 Anayasa değişiklikleri ile demokratikleşme ve hukukun üstünlüğü önündeki engeller önemli ölçüde kaldırılmış, hak ve özgürlük alanları genişletilmiş olsa da ülkenin hayat damarlarındaki tıkanmalara sebep olan yasal sorunlar maalesef hâlâ aşılamamıştır.
1961-1982 Anayasalarıyla güçlenen vesayet sisteminin de etkisini ortadan kaldıracak, sivil, demokratik yeni bir anayasanın artık şart olduğu gerçeği çeşitli hak katmanlarında kitlesel kabul bulmaktadır.
Diğer bir ifadeyle, 1982 Anayasasının yerine yeni bir anayasanın gerekliliği konusunda toplumda genel bir fikir birliği var.
Bana göre şimdi, öncelikli olarak “TBMM yeni bir anayasa yapabilir mi?” sorusuna cevap aranmalı.
TBMM’nin yeni bir anayasa yapabilmesi için, aslında her şeyden önce, yürürlükte olan ve bağlayıcı olan 1982 Anayasasını “ilga” etmesi gerekmektedir. Yeni anayasa yapımı sürecindeki TBMM’nin görev ve yetkileri 1982 Anayasasında yer alan ilgili maddeleriyle belirlenmiştir.
‘Yeni Anayasa’ için TBMM görev yetkisinin gereğini yapacağına olan inancım tamdır.
•
Gelinen noktada yeni bir anayasa için siyasi uzlaşı gerekmektedir.
Yeni Anayasa için siyasi ihtiraslar bir kenara itilerek ülke ve millete karşı sorumluluğun bilinci içinde hareket edilmelidir.
Çünkü bu anayasa sadece iktidar veya iktidara destek verenlerin değil, tüm halkın anayasası olacaktır. Tüm partilerin içinde yer aldığı bir mutabakata ve milli bir uzlaşmaya yüzde yüz varılacağına inanmıyorum.
Çünkü bu ülkede hâlâ dış güçlerin işbirlikçisi olan ve hükümetin her icraatına ‘hayır’ diyen bir kesim yıkıcı muhalefet var.
“Mevcut iktidar için bir kazanım olur” gerekçesiyle şimdiye kadar askeri darbeciler dışında milli iradeyi temsil eden siyasiler tarafından maalesef “sivil ve demokratik yeni bir anayasa” yapılamadı.
Şimdi, ‘yapıcı muhalefet’ yeni anayasaya ‘evet’ diyerek Başkan Sn. Erdoğan’ın “Yeni Bir Anayasanın Zamanı Gelmiştir” görüşünü desteklerken, mevcut muhalefet cephesinde CHP ve HDP geçmişteki benzer bir hatayı tekrarlamaya hazırlandığını ima ederken, diğer siyasi muhalefet partilerinin şimdilik net görüş belirtmekten kaçındıkları dikkat çekmektedir.
Yeni anayasa konusunun tekrar gündeme getirilmesiyle, yeni tartışmaları ve arayışları da beraberinde getirmeye başladı.
Daha işin başındayız ve bundan sonraki süreçte herkes eteğindeki taşı döktüğünde herkesin gerçek niyeti ortaya çıkacaktır.
Kim neyi istediği, demokrasiyi ne derece içselleştirdiği ve “demokratik hukuk devleti” yolunu açmaya çalışanlarla, bahaneler üzerinden engelleyici tavır takınanları süreç içinde göreceğiz.
Zaman her şeyin ilacıdır ve gerçek niyetlerin anlaşılması için bir fırsattır.
Yeni bir anayasaya kavuşulması dileğiyle…
|
