Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1831
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10765
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 755
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2268) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (519) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (835) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (622) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3426) |

Görüş bildirebileceğiniz Anayasal Düzen konuları
Üniter ve Laik devlet yapımız sasılıyor mu ? (14)
Yeni Anayasa çalışmalarının hedefi sizce nedir? (21)
Demokratik yapımız demokratik mi? Neler yapılmalıdır? (8)
Anayasa hakkında diğer konular (111)


Anayasal Düzen - Üniter ve Laik devlet yapımız sasılıyor mu ? konusu hakkında görüşler
Mehmet KOÇAK - (Ziyaretci) 29.04.2016 11:30:23

Türkiye`de laiklik var mı?



Türkiye`de laiklik var mı?

27 Nisan 2016


&61594;

Cumhuriyetin kuruluşundan sonraki yakın tarihimizde hiç ara verilmeden tartışılmış olan ve hâlen üzerinde harâretli tartışmaların sürdürüldüğü konuların başında gelen LAİKLİK Meclis Başkanımız Sayın İsmail Kahraman`ın açıklamalarıyla yeniden gündem oldu.

Tartışmalar ``laiklik olsun mu? Olmasın mı?´´ üzerinden devam ederken asıl sorulması ve cevap aranması gereken soru; ``Türkiye`de laiklik var mı?´´ Olmalıdır.

Türkiye`de laikliğin adı var ama kendisi yok.

Yazılımındaki tarifle uygulananların birbirine zıt oluşu bir tezattır.

LAİKLİK farklı çevrelerin dilinde birbirinden oldukça farklı mânâlar ifâde edebilen en muğlak ve istismâra müsâit konulardan biri olmuştur.

Mesela: Laiklik tüm dinlere eşit ve özgür düşüncenin teminatı gösteriliyor.

Osmanlı`yı incelediğimizde 500 yıllık hakimiyeti döneminde insanlara inanma, ibadet ve âyinleri icrada, her türlü dinî teşkilât, tesisat ve neşriyatta hürriyet tanınmış, dindarın dinsize, dinsizin de mukaddesata tecavüzü önlenmiştir.

Demek ki; önemli olan isimler değil, uygulamalardır.

LAİKLİK SÖZDE VAR ÖZDE YOK

Ülkemizde muhtelif sosyal zümreleri sindirme ve yıldırmada -gücü ve etkisi bakımından- eşine az rastlanan bir laiklik uygulaması söz konusudur.

LAİKLİK: Zaman zaman iktidarların al-aşağı edilmesine, zaman zaman askerî darbelere meşrûiyet zemîni hazırlama gayretlerine malzeme edildiğine şahit olduk.

Diğer bir ifadeyle LAİKLİK`in nasıl uygulanacağı Türkiye`de iktidar gücünü ellerinde bulunduranların insafına bırakılmıştır.

Ülkemizde uygulanan LAİKLİK, Jakoben bir anlayışla mütedeyyin insanları ve dini faaliyet gösteren eğitim alanlarını kontrolde tutma ve rejime boyun eğdirme girişimleri olarak karşımıza çıkıyor. Bu uygulamanın adı ise FAŞİZAN LAİKÇİLİK`tir.

Diğer bir ifadeyle; rejime teslimiyeti sağlamak için Kemalistler, tarafından LAİKLİK kullanılmıştır.

Bu &8216;Faşizan Laik`lerin siyaset arenasındaki temsilcisi ise CHP`dir.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu inanılmaz bir fırsat yakaladığını düşünerek naralar atmaya başladı bile.

``Cumhuriyetin ilkeleri gidiyor´´ korkusu eşliğinde ucuz kahramanlıklar ile bayatlamış &8216;Faşizan Laiklik` nutuklarla ``laik anti laik´´ ortamının oluşmasına çalışıyor.

Kılıçdaroğlu, ``Laiklik din ve vicdan özgürlüğü demektir. Din ve vicdan özgürlüğünün güvencesidir´´ diyor.

Peki şimdiye kadarki uygulamalarda (son 14 yıl hariç) bu güvenceden söz edilebilinir mi?

Kılıçdaroğlu, eğer samimi ise yazılı tarifleri değil, &8216;UYGULANAN LAİKLİĞİ` örnek vermeli.

Kılıçdaroğlu, gerçek barışçı ve hoşgörülü bir siyasetçi olmak istiyorsa; o zaman laiklik adı altında inançlı insanlara yapılan zulümleri &8216;Tek Parti dönemi`nde idam edilen masun on binleri, kurşuna dizilenleri, suikasta kurban edilenleri örnek göstererek o yanlışların doğrusunu savunmalıdır.

Aksi halde ikiyüzlülük yapmış olur.

Şimdi laiklik tartışmasını fırsat olarak gören malum çevreler, laiklik adına sokaklara dökülme ve kaos oluşturma hesapları yapıyorlar.

Anlaşılan Meclis Başkanımız Sayın İsmail Kahraman sözleriyle fincancı katırlarını ürkütmüşe benziyor.

TELAŞA GEREK YOK

Beyler tartışılmaz olan sadece Allah`ın ayetleridir.

Laiklik elbette tartışılmalıdır.

Şimdiye kadar uygulanan &8216;Laiklik` yazılı tariflerdeki laiklik gibi mi uygulandı? Veya uygulanıyor.?

Mevcut hali ve uygulanma şekliyle laiklik insanımıza, özgürlük ve insan hakları açısından bize neler kazandırmıştır?.

Dünya ülkelerinde laikliği uygulayan kaç ülke vardır?.

Laikliğin uygulanmadığı ülkelerde durum nedir?

Bizim ülkemiz için laiklik mevcudiyetiyle devam etme mecburiyeti mi var?.

Yeni anayasada laiklik olursa ne olur? Olmaz ise neler kaybetmiş oluruz?

Soruları irdelenmeli ve tarihsel süreç içindeki uygulamalar ve sonuçları nazari dikkate alarak bilimsel bir veri ortaya koymanın zamanı geldiği kanaatindeyim.

Devletin bazı kurumları veya bir kesim zümre değil halkın kendisi dini nasıl yaşamak istediğine ve dini kimlerin temsil edeceğine kendisi karar vermelidir.

Yapılacak bilimsel çalıştaylar sonrası ise Türk milletinin takdirine sunmak üzere konu referanduma getirilmelidir.

Milletimiz için faydalıysa tanım ve uygulamaları yasallaşmalı eğer bize uygun değilse bu görüşten kurtulmalıyız.

Kısacası ülkemiz bir laiklik sendromuna mahkûm etmekten kurtarılmalıdır.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.