BAŞKANLIK SİSTEMİ ÜZERİNE
BAŞKANLIK SİSTEMİ ÜZERİNE -Rıza MÜFTÜOĞLU-
Başkanlık sistemi üzerinde ilk ciddi tartışma Özal döneminde olmuştur. ANAP`ın tek başına iktidar olduğu dönemlerde bu sistem gündeme getirilmiş ve istikrar açısından faydaları ortaya konmuştur. Bu gün de AKP`nin tek başına iktidar olduğu ve Anayasa değişikliğinin gündeme geldiği zamanda Başbakan tarafından ortaya konmuştur ki sayın başbakan bir dönemden sonra AKP`nin Genel başkanlığını bırakacağını daha önce açıklamıştı. Başkanlık sistemi gerçekten de istikrar açısından düşünülebilecek bir sistemdir. Hızlı kalkınma, zaman kaybetmeyi önleme, alınan kararları hemen uygulama gibi hususlarda bu sistemin yararları çoktur. Ancak, ülkemizdeki bu günkü demokratik yapı düşünüldüğünde bu sistemin ``iyi kral´´ çıkarması bile çok zordur.Ve bu sistem çok sakıncalıdır. Eğer ülkemizde ``partiler´´ diktatoryası olmamış olsaydı bir kaç reformla bu sisteme geçilebilirdi. Ama şimdi öyle mi? 650 kişi bir genel başkan seçiyor. 1 Genel başkan 550 kişiyi seçiyor. Böyle seçilen genel başkan bir de Cumhurbaşkanı ve başbakan yetkilerini bir kişide toplayan Başkan oluyor. Düşünelim! Böyle bir demokratik yapıda Başkanlık sistemine geçilirse neler olur? Çoğunlukla Amerika örnek veriliyor. Ama Amerikada partilerin fonksiyonlarının hiç denecek kadar az olduğunu kimse söylemiyor. Bir başkan adayın seçimi için aylarca parti üyelerinin tek tek oy kullandığını kimse belirtmiyor. Merkezi seçimin, delege usulünün burada yer almadığı anlatılmıyor. Yine bir önemli konuda devletin yapısı meselesidir. ABD.de Başkanın, önemli konularda belli üç kurumun verdiği raporların Beyazsarayca değerlendirilmesinden sonra çıkan birkaç alternatiften sadece birini seçebildiği belirtilmiyor.Yani ABD.de Başkan keyfince hareket edememektedir. Ama bizdeki devlet yapısı öyle mi? Biz devleti yeniden yapılandırıp güçlendireceğimiz yerde yapabilsek devletin önemli kurumlarını yıprata yıprata bir kenara bırakmaya çalışmaktayız. Partizanlık devletin her kademesine kadar inmiş.Hatta bazı devlet kurumlarının garsonlarına kadar. Böyle bir devlet yapısı ve partizanlığın hüküm sürebildiği bir sistemde bir de Başkanlık sistemini düşünün! Düşünün ki neler olur neler? Onun içindir ki Başkanlık sistemine geçmek düşünülüyorsa, önce demokratik yapımız demokratik hale getirilmeli, devlet yapımız ise ``devlet´´ gibi olmalı ve güçlendirilmelidir. Bunlar yapılırsa, o zaman Başkanlık sistemini tartışmaya ve diğer doğabilecek aksaklıkları gidermek için yapılabilecekler konuşulmaya başlanır ve bu sisteme geçilebilir. Bu günkü şartlarda sadece ``felaket´´ olur.
|