Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10791
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2278) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (844) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Basın ve Televizyon konuları
Televizyonların yayınları nasıl olmalıdır? (2)
Basının durumu nedir?Nasıl olmalıdır? (5)
Basın ve Televizyon ile ilgili diğer konular (12)


Basın ve Televizyon - Basın ve Televizyon ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Yalçın KOÇAK - (Ziyaretci) 22.02.2017 22:29:47

SOSYAL MEDYA ve ETİK...

SOSYAL MEDYA ve ETİK...

Bu iş frensiz ve dümensiz bir araç gibi istemediğimiz bir yere doğru gitmemektedir, 
Arı kovanına çomak sokma zamanıdır. Yazılı Basının Gazete, Kitap, Dergi, Broşür v.s yayınlarına göre, İnternet Gazeteciliğinin ve haberciliğinin daha erken zamanda, daha hızlı ve daha ucuza yapabiliyor olması büyük bir avantaj sağlamaktadır.
İnternet, Facebook, Youtube, İnstagram bir moda olmuş; Kim nerede, ne yapıyor, kiminle? Mahremiyet kalmamış. Dijital Türkiye daha Avrupa`nın 10`unda.
Bu iş ülkemizde kuralsız gelişiyor.
Bloger`cılık başladı; bu kartsız gazeteciliktir, iyide kazanç var,
Etik kodlar kurumsaldır, Ahlaki hasletlerse kişiseldir.
Telif hakları, Kişisel yaşamın gizliliği, içeriğin asıl kaynağı üretilen içerikler olgunlaşmadan, olgunlaştırılmadan, teyidiniz alınmadan kullanılmamalıdır, yayınlanmamalıdır.
Yüz yüzden utanır, Yüz yüze konuşulmadığı için bu yazışmalarda yeni sosyal medyada baskı sonucu basılan içsel kompleksler dışa vuruyor, gizli kişilikler ve pisişik rahatsızlıklar ortaya çıkıyor.
İptila ya da Müptela ve de müptezel kelimeleri üzerinden sosyal medya tanımlanmalı, arızaları bulunmalıdır. Önlemleri behemal alınmalıdır.
Bilinmek, Tanınmak, Beğenilmek davranış bilimlerinin öğretileridir. İstikbal de öyle, Ne için neyi feda ediyoruz. İstikbal evlatlarımızdır.
Çocuklarının resimlerini paylaşan analar, Nazar nedir bilmiyor mu, biliyor da inanmıyor mu? Şöhretin felaket getirdiğini görmüyor mu?
Ar, Haya, Edep, Ucup duygularını taşıyan Kelimelerden yoksun bir yazın dili gelişti, 140 kelimelik Dağarcık ve Anlak oluştu, köreltiliyoruz.
Kararnamelerle bu işe polisiye çözüm bulunamaz.
7 Ocak 2017`de sanal suçlar için polise verilen yetki yasal düzenlemesi olmadığı için ne vardır, ne yoktur hükmündedir.
Milli irade ve Kamu menfaatini gözeten bir kanun düzenlemesine ihtiyaç vardır.
Sosyal Medya; Edebiyattan, güzellikten yoksun bir paparazzi fuhşiyatına dönmüş,
Ekşi Sözlük, Wikipedia, v.s. gibi yerler insan karalama, haysiyet cellatlığı ve ticari manipülasyon kara propagandaları merkezi gibi çalışıyor olmuşlardır.
Sosyal Medya; Denetlenebiliyor mu? Sürdürebilirliği var mı? Ölçülebiliyor mu? Kalıcı mı? Bu kriterlerle alınmış bir Lisans, İzin, Ruhsat var mı? Koca bir yok manzumesi ve sonu gençliğimize sunulan bir hüsran.
Toplumumuz, Kafalarımız ve Kasalarımız büyük bir siber saldırı altında maalesef savunmasızdır. Troller önce masum koruma amaçlı kurulmuş, sonra aydınlatma ve bilgilendirme işinde kullanılmış ve son perdesi kara propagandanın oyuncakları olmuştur. Call Center mi? Trol Batakhanesi mi?
Psikopatları, Sosyopatlaştırdı; İnsan da bulunan gizli hastalıklar bu sosyal medya mecrasında hayat buldu. Takipçilik, Dikizcilik, Rontgencilik, Erketecilik, Muhbirlik, Kleptomany, Teşhircilik, kara çalmak, kuyu kazmak ve diğerleri.
Ülkemizde uyuşturucu ve fuhuş 12 yaşına inmiş biz daha neyi tartışıyoruz. Bu sosyal medya denilen ahlaksız, kanunsuz, korsan ve dilimizi de kirleten zamanın kötü modernitesine karşı süratlice önlemler almalıyız.
Cumhuriyet Hükümetlerinin halkın sağlığının muhafazası kadar önemli olan Ruh sağlığının da korunması ve gençliğini de her türlü bağımlılık yapacak maddeden ve akıl sağlığını bozacak bilgilerden korumak ve kollamak görevi vardır.
Polisiye tedbirler hukuki düzenlemeler yapılmalıdır. Unutulmamalıdır ki her şeyin başı Eğitimdir ve bu konuda eğitici Film, belgesel, broşür, çizgi filmlerle gençliğimiz, istikbalimiz uyarılmalıdır, toplumsal bir geri çağırma ile geleceğimiz, gençlerimiz kurtarılmalıdır.
Biz eskiden at izi, kurt izi, av izi takip edebilirdik, iz takipçisi İZCİ`lerimiz vardı. Bu körelen melekelerimiz şimdi sosyal medya takibine ve kaç takipçin var gibi apostrof değerlere dönüştü.
Sosyal Medya asılsız, asaletsiz olanı Abartabiliyor da, Haysiyet cellâtlığına soyunarak yok edebiliyor da.
Mailleşme yoluyla, yazılı metin olarak, mektup olarak yazılamayacak duyguların ve kelimelerin klavye şövalyesi hâkim kişi egosu ve şehvetiyle çok rahat kullanılabildiğini görüyoruz.
Sosyal medya çöplüğü Devletin öncelik vermesi gereken konulardan olduğu anlaşılmıştır.
Sosyal Medyaya güven çok az 15, yazılı ve görsel medya 34.
Sosyal Medya; kişisel egoları tatmin yeri olarak kullanılıyor. Kimlik arayışlarına şahit oluyoruz. Kimlik oluşturmak ve sohbet etmek ihtiyacı olan içine kapanık kişileri daha da içine, kapalı mekanlara hapsediyor.
Şu kadar takipçim var diye böbürlenmek, öğünmek; hangi hastalığın belirtisidir.
YÖK sanal üniversitelerin önünde engel olarak, Cehalete alan açıyor.
YÖK Türkçenin ve Türk Akademisyenlerinin dünyaya açılmasında da engel oluyor. T.C. adı ve amblemi altında Türkçeye ihanet nasıl yapılabiliyor? Bu yönetmelikleri kimler yazdı, gelen bunu görmez mi?
YÖK kaliteli hocaların Türkiye`ye gelmesine de mani oluyor. Hoca kalitemiz dünya ortalamasının altındadır.
YÖK Lizbon Kriterleri ve Bologna süreci çerçevesinde hükümet destekli bir sivil Kalite Kurulu oluşturacağına, 21 kişilik kendine bağlı bir Kurul ile Kaliteye geçit vermeyeceğini beyan etmiştir.
Türk Akademi camiası kendi ayıplı kimlik buhranından ötürü olsa gerek bu konulara, bu güne değin el atamamıştır.
Başbakanlık Bilişim Kurulu 657`dir. AB ölçeğinde bir sivilizasyona ihtiyaç vardır. Memur aklıyla bu işi yapamayız. Geri kalırız eyvah para etmez.
Muhakkak Sosyal Medya`yı ve bu Sanal Âlemi toplumumuzun ve bilhassa gençlerimizin eğitiminde kullanmalıyız.
Sosyal Medya da yazacak olanlar;
Üniversitelerimizce eğitim verilmeli ve bu eğitim sertifikalandırılmalıdır.
Basın ilke ve ahlakına uygun etik kuralları olan bir dernek veya birliğe kayıtlı olma şartı aranmalıdır. www.debk.org gibi .
Sosyal medya bir elektronik Oto yoldur, bu Oto yolda sürücüden bir liyakat, ehliyet ve sertifika istememek çok daha vahim kazalar, intiharlar, cinayetler ve toplum afetlerine sebep olacak gibi gözükmektedir.
Devletler arası barış ortamında ki Asimetrik Savaş`ta Terörizmden daha tehlikeli olan bu Sanal Âlemdir. Oryantalist mahfellerin İstihbaratının kara propagandası ile koca bir İmparatorluk kaybeden Türklerdir, şimdi bu Sosyal Medya`nın kara propagandalarına bakınız çoktan etek altı vuruşların başladığı, dağarcıkta ki kelime kıtlığına, usul ve edep yokluğuna bir bakınız.Bir adam hem ahlaksız hem cahilse; korkulacak adamdır. Kime hizmet ettiğini dahi bilemez. Ahlaksızları ayıklayarak etik bir saha oluşturabiliriz. Atı alan Üsküdar`ı geçmeden davranmak lazım. Destur...


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.