Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10388
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2281) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (523) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (846) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (643) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3429)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Mustafa Mete İSLAMOĞLU - (Ziyaretci) 16.04.2014 20:25:11

`ATATATÜRK` NASIL ÖLDÜRÜLDÜ? (2)

BU BÖLÜME DİKKAT EDELİM!
``Geldi İsmet, Gitti Kısmet´´ halk arasındaki bir tekerleme. Olmuştu.
İçini dökemeyen vatandaş hükümete karşı küskünlüğünü nasıl göstereceğini bilemiyordu. İki buçuk liralık kağıt paralara, üzerindeki İnönü resimleri kulağından sigara yanığı ile delinmiş olarak, bol bol rastlanıyordu
SOSYALİZM-E GİDEN İLK ADIM
VARLIK VERGİSİ İCAT ETTİLER.
Varlık vergisini ödeyemeyenlerin bir müddet sonra bakayaları siliniyor ve böylece parasını tam verenler mağdur konumuna düşüyorlardı. BU ZİHNİYET BUGÜN AYNEN DEVAM EDİYOR
Bir vergi çeşidi; ``Yol Mükellefiyeti´´.
``Beden Terbiyesi Kanunu´´; 17 Nisan 1940&8242;ta çıkartıldı. Belirlenen yaşlar arasındaki kişiler haftanın yedi gününün dört günü beden faaliyeti yapma mecburiyeti altındadır.
Bir çok sol görüşe sahip kişi, gazeteci ve yazarlar ``Önceki dönemdeki (Atatürk dönemi) hürriyetsizliği arar olduk´´ Bu cenabet insandan devlet adamı nasıl oldu? diyordu. Sabiha Sertel, Roman Gibi, Belge Yayınevi, İstanbul, 1987
``Gerek üst düzey yöneticilerin ve gerekse küçük memurların terfilerinde, partiye sadakat ve parti menfaatleri doğrultusunda hizmet etmeleri esas alınmıştır. Bu durum, her kademedeki memurun CHP`yi gereğinden fazla şiddet ve tarafla tutmalarına yol açmıştır.´´ Cevat Baykal, ``Paracı Memurlar´´, Millet, c.6, Y.3, S.139, (7 Ekim 1948), s.11.
``Trakya müfettişi Turgut Bey gelmişti. Şikayete gittik, dedi ki: -Bia çalışıyoruz, çabalıyoruz. 7 kuruşa kömür yapıp, Çerkez Köyü`ne indiriyor, boşaltması bile bize ait olmak üzere, işletmenin deposuna müteahhit hesabına teslim ediyoruz. Müteahhit oturduğu yerden 2 kuruş kazanıyor ve kömürü işletmeye 9 kuruşa devrediyor. Bunun haricinde bizden yüzde yirmi su payı kesiyorlar. Yüzde 5 fire farkı veriyoruz. Bize günah değil mi? Biz bunları müfettişe anlattık.
O da bize şöyle cevap verdi: -Çocuğa ekmek verirseniz yere atar sonrada: ``Anne, anne´´ diye ağlayarak ekmek ister. İşte Necati Bey size ekmek veriyor, siz de hala: ``Bize ekmek´´ diye bağırıyorsunuz. Yapmazsanız kendiniz bilirsiniz.´´ Faruk Fenik, ``Köylünün Dertleri 1&8243;, Vatan, (27.11.1945)
1946 Meclisinin ilk başvekili (Recep Peker), odasının penceresinden gördüğü vatandaş topluluğu için şöyle demiştir ``Bir sürü basit giyinişli ve kasketli insanlar´´ Bunlardan vatandaş olsa ne olur ki.. Recep Bilginer, ``946&8242;dan 950&8242;liye´´, Siyaset, Y.1, S.4, (30 Mart 1951)
Bazı CHP`li milletvekilleri ``Türkiye`nin esasen demokratik rejim altında bulunduğunu´´ bundan daha iyisinin hayal olacağını ifade ediyorlar ve bu soysuzluklara ses çıkaramıyorlar dı. Adam", cilt I, s. 483, 485).
Böylece; milliyetsiz şef inönü, henüz Atatürk yaşarken ona siyasî bir gol atmayı başarmıştır. Akabinde görevden uzaklaştırılır ki, bunu, Atatürk`ün, etrafına örülmek istenen İnönü çemberini kırma girişimi diye yorumlayabiliriz. Ayrıca Refik Saydam`ın, hastalığı sırasında Atatürk`ü ziyarete gitmek isteyen İnönü`yü `Sizi vuracaklar Paşam` diye bağırarak vazgeçirmesi de üzerinde önemle durulması gereken bir ipucudur.
Kimdir milliyetsiz şef İnönü`yü vurduracak olanlar? "Çankaya`nın tetikçisi" Recep Zühtü`nün vuracağı söyleniyor ki, yakışır. Keşke o zaman öldürülseydi bu millet çok çekmeseydi diyenler çoğunluktaydı.
Demek ki, Çankaya Köşkü ile Dolmabahçe Sarayı`na sıkışmış ve Meclis`te azınlığa düşmüş olan Atatürk yanlıları ile milliyetsiz şef inönü`nün güçlü örgütü arasında eşit olmayan gizli bir mücadele yaşanıyordu.
1938`de. Nitekim 11 Kasım`da 1935`ten itibaren büyük ölçüde İnönü`nün safına geçmiş bulunan Meclis, Fevzi Çakmak`ın da desteğiyle onu Çankaya`ya çıkarmakta tereddüt göstermez. O kadar ki, CHP grubunda İnönü`ye oy vermeyen tek vekil, Atatürk`ün genel sekreterliğini yapmış olan Hikmet Bayur`dur. Vardı.
VE İŞTE BÖYLE BU DEVLETİ ÇÖKME NOKTASINA GETİRDİLER! BUNLARA ŞU ANDA HİÇ KİMSENİN VEREBİLECEĞİ CEVAP YOKTUR.
İşte böyle bir zihniyet, işte böyle bir siyasi zemin ve işte böyle hainliklerle harman olmuş politika düzeninin ezelden var ettiği sistemle yönetilmek!
SORUYORUM? İSTERMİYDİNİZ?
Ülken ve senin hür iraden akıl gücün, ferasetin, burada en hassas noktada çok iyi düşünmene neden olmalıdır.
Bu satırları gece uykumu bölerek kalktım ve topladım. Çünkü geçmişte yaşananlar tekerrür ederse bu ülke çatır çatır bölünmeye sürüklenecek ve vatanıma vatansızlar hükümran olacaklar diye düşündüm. En azında ben iç dünyamda vicdanımla harp etmekten kendimi kurtarmak için yazdım. Alan alır almayan ne alırsa alsın.
İnönü`nün Atatürk`e Dolmabahçe Sarayı`nda hastayken yazdığı bir "belge"nin aslı neden Cumhurbaşkanlığı Arşivi`nde değil de, milliyetsiz şef`in kızı inönü Vakfı`ndan çıkardı?
Metin Tokerin karısı Özden Tokerin bu soruya cevap vermesi TÜRKİYEYE AÇIKLAMASI GEREKİR. Onu beklemeden Kılıç Ali`nin hatıratından bu "belge hırsızlığı"nı yapanın Nafi Atuf Kansu Şöyle yazıyor.
"İsmet Paşa (milliyetsiz şef) o günlerde sık sık özel mektuplar da gönderiyordu. Atatürk, bej renkli zarflar içerisinde gelen bu mektupları okuduktan sonra yatağının yanındaki komodinin çekmecesine koyardı. Sonradan duyduğuma göre, Atatürk`ün ölümünün hemen ardından, yed-i emin olarak tayin edilen Nafi Atuf Kansu bu mektupların hepsini komodinin çekmecesinden alarak milliyetsiz şef-in tehdit yazıları hakaretleri ve bazı foyaları meydana çıkmasın diye onları şak şakçılık için milliyetsiz şef ismet inönü`ye verdiği söylenir.
Böylece 25-26 tane olduğunu tahmin ettiğimiz mektupların asıllarının neden İnönü Vakfı`nda korunduğunu sanıyoruz. Yine de vakfın onları bugüne kadar neden yayınlamadığını merak ediyorum.
SORUYORUM?
EĞER BU AİLE FERTLERİNİN ÇEKİNDİĞİ BİR YÖN OLMASA TARİHİ NİTELİK TAŞIYAN YAZILARI TÜRKİYE İLE PAYLAŞMASI GEREKMEZMİYDİ?
Eleman bulamıyorlarsa bu göreve meccanen talibim. Hem Erdal İnönü ile babasının mektuplaşmalarını kitaplaştıran Can Dündar gibi İnönü`nün "Kendimi iyi kolluyorum" cümlesini "Kendimi iyi kullanıyorum" şeklinde okumayacağımı da taahhüt edebilirim!
Peki ne yazılıydı İnönü`nün mektuplarında? Birkaç cümlesini sizinle paylaşayım:
ŞU SAÇMA ve DÜŞÜNDÜRÜCÜ CÜMLELERE DİKKAT EDİN LÜTFEN
"Büyük, sevgili Atatürk... Velînimetim Atatürk... Derin tazimle ve dayanılmaz bir özleyişle ellerinizden öperim velinimetim... İki mübarek ellerinizden, sevgili ve can verici yüzünüzden, doyamadan binlerce öperim sevgili Atatürk."
Oysa İnönü, Atatürk`e 15 yıl önce Lozan`dan çektiği telgrafta "Her dar zamanımda Hızır gibi yetişirsin. Gözlerinden öperim pek sevgili kardeşim" diye yazabiliyordu. Demek, öpme derecesi gözlerinden ellerine inmiştir ve bu, Özden Hanım`a rağmen 1938`deki İnönü`nün Lozan günlerindeki prestijinden çok uzaklarda bulunduğunun kanıtıdır. Tabii Atatürk`e olan `borcu`nun 1938`de hangi seviyelere çıktığının da.
`` Mevhibe"de bu defa Atatürk`ün Milliyetsiz şef İnönü`ye yazdığı bir mektubun metni vardır ki, o da epeyce tuhaftır. Mektup "1 Ocak 1938- İsmet. Benim sevgili dostum, kardeşim, aziz evladım!" diye başlar. "Dostum, kardeşim" tamam da Atatürk`ün İsmet`e "aziz evladım" diye hitap etmesini nasıl anlamak gerekir? Üstelik aralarındaki yaş farkı sadece 3 yıl iken, bu baba-oğul ilişkisini hatırlatan aşırı samimiyet şaşırtıcı değil mi?
Öte taraftan Atatürk`ün yüzüne karşı yalvaran mektuplar yazan ama sonra onlara el koyan İnönü, aralarının bozulmasında Atatürk`ün haksız olduğunu da söyleyebilmiştir. 27 Mayısçılardan Orhan Erkanlı "Anılar, Sorunlar, Sorumlular" adlı hatıratında İnönü`nün ağzından şu sözleri aktarır:
"Atatürk`ün son seneleri çok zor olmuştur. Gece alınan kararları ertesi gün daima iptal etmek eski bir adetimiz idi. Son seneler[de] bu adet kalkmaya başladı. Eylül 1937 kavgası oldu. Bu kavgada haksızlık, esasında Atatürk`ündür. (...) İmposition [dayatma] şeklinde karar alarak tebliğ etmek ve bu vesile ile sevmediği birkaç vekili tahkir etmek istedi. Sabrım tükendi. Şiddetle mukabele etmem onu sükûnete getirdi."
Milliyetsiz şef inönü`nün; Atatürk`ü yola getirmiş, dediğine göre. Bir yukarıdaki yalvaran mektupları okuyun, bir de bu efelenişi. Hiç birbirine uyuyor mu?
Yukarıdaki sözleri söyleyen birinin, Çankaya`daki Atatürk heykelini depoya attırmasını, Nutuk`u yasaklatmasını, resmi dairelerden, paraların ve pulların üzerinden resmini kaldırtmasını ancak gizli bir tür intikam duygusuna bağlayabiliriz. Büyük adamların yanında durup bütün varlığını ona borçlanan "ikinci adam"ların, şefin ölümü üzerine intikamlarını "karizma transferi"ni ustaca gerçekleştirerek aldıklarını en azından Stalin`den beri biliyoruz.
Kaldı ki, Atatürk sağken dahi onun köşk ve saray sofralarında dil ve tarih çalışmalarına gömülmesine için için sevinen ve kendisine terk ettiği iktidar alanından alabildiğine istifade ederek örgüt üzerindeki nüfuzunu pekiştirmeye yoğunlaşan İnönü, 1937`ye gelindiğinde mutlak iktidara epeyce yaklaşmış durumdaydı. Hatıralarını derleyen Sabahattin Selek`in kitabın 543. sayfasına düştüğü bir not çok ilginçtir.
Selek`e göre Atatürk de, İnönü de Nyon Antlaşması`nın Meclis`ten kendi istedikleri şekilde geçmesini istiyorlar. Anlaşamıyorlar. Bunun üzerine İnönü, kabineyi toplayıp onlara kimden yana olduklarını soruyor. Cevap, "Siz başbakansınız, size uyarız." oluyor.
ATATÜRK`E ve TÜRKİYE`YE
TBMM NİN İLK İHANETİ BÖYLE BAŞLADI.
VE bir devrin kapanışına rağmen bu günkü yaşananların temelinde hep hainliklerin sızıntısı vardır. Bu sızıntı geçmişten gelen aldatmaların Türk siyasetine bir virüs olarak bulaşmasındandır.


ATATÜRK ÖLÜNCE KENDİNİ ATATÜRK SANDI ve ATATÜKLÜĞE SOYUNDU
``ASLINDA ATATÜRK`ÜN ÖLÜMÜNE NEDEN OLAN BU İDİ´´
Türk lirasının (paraların) üzerine kendi resmini bastırarak ATATÜRK &8216;lüğe soyunan bu şahıs daha neler yaptı bilmiyor körü körüne CHP ye oy veriyorsunuz
Ne zaman Ankara`ya gitsem mutlaka geçmişlerimin ruhuna ve Atatük`ün manevi hatırına kabristana yaklaşıp arabamın içinden okur üfler taksiratları için Alllah`a niyaz ederim.
Fakat birisi hariç oda CHP nin ilk genel müdürü vatan haini İnönü! Günümüzdeki-de ondan zerre kadar ayrı değil. Bunların SÜLB-İ,SİYASİ, AHLAKİ, DİNİ, MİLLİ ve VİCDANİ hülasa her şeyleri aynı.
BUNLAR; aynı gen-i taşıyorlar, aynı babanın, aynı ruhun, meşrebin, aynı familyanın hainleri ve aynı soydandır.
BUNU NASIL CUMHURBAŞKANLIĞINA SEÇTİLER HİÇ DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ? ``zoraki ve tehditle´´
Bunlar&8230; Hiç yazılamadı, söylenemedi, hep korktular, ``AMAN HAA´´ denildi.
ARTIK YETER!
Bu milletin has evlatları hep hayal kırıklığına uğradı. Daha da uğrayacaklar.
12 adayı Yunanlılara verdi. Bundan kaç kere kim bahsetti ve daha neler neler yapmadı ki! saymakla bitmeyecek hainlikler yaptı.
Ve ben; geçmişlerime rahmet okurken bu haine her gün nefret okuyorum. gerisini de bunları bilmeyen bu aziz milletin temiz insanlarının vicdanlarına bırakıyorum.

1. Mustafa Kemal`in dış siyaset vasiyeti olan ve İtalyan`ların Arnavutluk`u işgali meselesinde KORUMAK YERİNE ÇANAK TUYMASI bunu eseriydi.

2. 1935 programını hasır altı edip celal bayar ile birlikte liberallerin önünü açmak,

3. Demiryolları yapımını durduran ve yarıda bıraktırarak yabancılara peşkeş çekmek için Türkiye`nin can damarı ulaşımı kökten yok edende buydu.

İkinci Dünya Savaşı`na müttefiklerin yanında girmek için alçak Fransız`lara ve yıllarca Türkiye`yi istila etmiş olan İngiliz`lere bu yönde iyi niyet ve dostluk beyan ederek&8230;
TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ`Nİ DÜŞMANLARINA DENETLETEN (Dünyada hiçbir vatan haininin yapmayacağı) İngiliz ve Fransız generallerce denetlenmesine izin veren ve onları her gün çilingir sofralarında ağırlayan; ``ATATÜRK hasta ölüm döşeğinde´´ ve onunla hiç ilgilenmeyende buydu.

5. S.S.C.B (Sovyet sosyalist cumhuriyetleri birliği) nin gelmiş geçmiş en dengeli uluslararası anlaşması olan, 1921 Anlaşması`nı bozan da buydu.

6. bu hamlenin boşa çıkması durumunda alternatif planı olmadığı için Almanların hızlı işgali neticesinde iyot gibi açıkta kalma, hem Almanlara hem Ruslara yaranamama, hatta Rusların saldırganlaşması için ortam yaratmak,

7. Atatürk`ün yakınındaki herkesi uzaklaştırıp Recep Peker`le her istediklerini yapan ve meclisi reddeden hiçbir kanuna aldırmayan ve senelerce mecliste yasama ve yürütme yaptırmayan , kendi Krallığının ``tek adam ``hükümranlığını sürdüren de buydu.
Başvekili kendi emir eri gibi kullanan ne derse onu yaptıran ve milletin açlık tokluk pahalılık sorunlarına asla bakmayan da buydu.

8. Mustafa Kemal`in pratiğine karşı ne olduğu belirsiz iç ve dış siyaseti izleyerek milleti radyolardan aldatanda buydu.

9. İkinci dünya savaşı`nın başında ki yaptığı hatanın devamı olarak.
Türkiye`nin o güne kadar ki "bağlantısızlar" ve "bölgesel güç" politikasını terk ettiren ve Yalta`da paylaşımda Türkiye masaya konmamışken batı`ya esir eden de buydu.
10. batı`ya yanaşabilmek için Marshall yardımlarının şartlarını kabul ederek Türkiye`nin tam 65 yıl borç ve borç faizleriyle boğulmasının şartlarını kabul eden ve İmam Hatip`lerin kapatılmasını isteyen de buydu.

11. Mustafa kemal döneminde Türk kültürüne dayalı kurgulanan eğitimi kaldıran da buydu.

12. Milli eğitim Bakanlığı`na ABD`li danışmanları getirtip bu ülkenin hep geriye gitmesi için temellerine dinamit koyan da buydu!

13. Çiftçiyi topraklandırma kanunu meclis`ten geçtiği halde uygulamayan, uygulatmayan her şeye müdahale eden meclis kararlarını çiğneyen toprak reformunu gerçekleştirmeyen de buydu.
ATATÜRK ÖLÜNCE KENDİNİ ATATÜRK SANDI ve ATATÜKLÜĞE SOYUNDU
``ASLINDA ATATÜRK`Ü BU ÖLDÜRTTÜ´´
Türk lirasının (paraların) üzerine kendi resmini bastırarak ATATÜRK &8216;lüğe soyunan bu şahıs daha neler yaptı bilmiyor körü körüne CHP ye oy veriyorsunuz
Ne zaman Ankara`ya gitsem mutlaka geçmişlerimin ruhuna ve Atatük`ün manevi hatırına kabristana yaklaşıp arabamın içinden okur üfler taksiratları için Alllah`a niyaz ederim.
Fakat birisi hariç oda CHP nin ilk genel müdürü vatan haini İnönü! Günümüzdeki-de ondan zerre kadar ayrı değil. Bunların SÜLB-İ,SİYASİ, AHLAKİ, DİNİ, MİLLİ ve VİCDANİ hülasa her şeyleri aynı.
BUNLAR; aynı gen-i taşıyorlar, aynı babanın, aynı ruhun, meşrebin, aynı familyanın hainleri ve aynı soydandır.
BUNU NASIL CUMHURBAŞKANLIĞINA SEÇTİLER HİÇ DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ? ``zoraki ve tehditle´´
Bunlar&8230; Hiç yazılamadı, söylenemedi, hep korktular, ``AMAN HAA´´ denildi.
ARTIK YETER!
Bu milletin has evlatları hep hayal kırıklığına uğradı. Daha da uğrayacaklar.
Selam ve dua ile
11-04-2014
MERSİN
( m.meteislamoglu@hotmail.com )


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.