Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10194
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2285) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (423) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (848) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (542) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (889) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3429)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Mustafa Mete İSLÂMOĞLU - (Ziyaretci) 8.09.2016 19:47:11

DARBELER- İHANETLER (9-10)


Mustafa Mete İSLÂM&61530;ĞLU
İHANETLER & DARBELER
( 9 )
Cemal Gürsel tarafından gizli celse olarak yapılması istense de açık olarak yapılmıştır. Ayhan Aydan`dan olan bebeğini Fahri Atabıyık`ı azmettirerek öldürtmek suçundan her ikisine 5 ile 10 yıl ağır hapis istenir Ayhan Aydan ve Menderes dava sırasında ilişkilerinin ve bebeklerinin olduğunu fakat doğum sırasında öldüğünü belirtirler. Dava sırasında savcı bir kadın külotunu gösterip, kimin giydiğini ve başbakanlıkta unuttuğunu sorar. Adnan Menderes`in avukatı Burhan Apaydın`ın müdahalesi ile olay kapanır. Beraatlerine karar verilir. Bir sonraki dava "Vinilex Davası"`dır. Maliye bakanı Hasan Polatkan`ın şirkete usülsüz kredi sağladığı ve bunun üzerine 110 bin lira rüşvet aldığı iddia edilmiştir. Adnan Menderes ve Hasan Polatkan`ın nüfuzlarını kullanarak "Vinileks" firmasına Türkiye Vakıflar Bankasından kredi verdirmekle suçlanmışlardır. Adnan Menderes tarafından kurulan bu Bankanın 27 Mayıs darbesine kadar Umum Müdürlüğü`nü yapan ve 1961 seçimlerinden sonra tekrar aynı Bankanın Genel Müdürlüğüne getirilecek olan Sabahattin Tulga yaptığı savunmada krediyi, suni deri imal ederek ithal ikamesi yapacak bu firmanın karlı olacağına inandıkları için verdiklerini; nitekim darbe sonrası işbaşına gelen yeni Banka yönetiminin de aynı firmaya ilave kredi vererek bu firmanın kredi limitini iki misli arttırdığını belirtmiştir. Buna rağmen bu mahkeme Menderes ve Hasan Polatkan`ı bu davadan da suçlu bulmuştur. Polatkan 7 yıl ağır hapis ve memuriyetten men cezası alırken, şirket yetkilileri de ceza almışlardır. Bu duruşmalarda açılan bir diğer dava radyo davasıydı. Adnan Menderes, bazı bakanlar ve Basın Yayın ve Turizm genel müdürü olan Altemur Kılıç hakkında radyoyu parti organı haline getirdikleri yolunda açılmıştır. Yüksek Adalet Divanı 15 sanığı idam cezasına çarptırdı. Celâl Bayar, Adnan Menderes, eski Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu, eski Maliye Bakanı Hasan Polatkan oybirliğiyle, eski T.B.M.M. Başkanı Refik Koraltan, eski Genelkurmay başkanı Rüştü Erdelhun, Agah Erozan, İbrahim Kirazoğlu, Ahmet Hamdi Sancar, Nusret Kirişçioğlu, Bahadır Dülger, Emin Kalafat, Baha Akşit, Osman Kavrakoğlu, Zeki Erataman oy çokluğuyla ölüm cezasına çarptırıldı. Daha sonra özellikle sanık yakınları, bazı sanıklara savunma için süre ve imkân verilmediğini iddia ettiler. Hasan Polatkan`ın yargılamalar sırasında kaybettiği 175 sayfalık savunması yıllar sonra, dönemin Yassıada İrtibat Bürosu Müdürü albay Ömer Faruk Erus`un kasasından çıktı. Sanıklardan Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan 16 Eylül 1961`de sabaha karşı, Adnan Menderes 17 Eylül 1961`de saat 13.30`da İmralı Adası`nda idam edildi. Dünyanın bütün ülkelerinde ceza muhakemesi kanunlarına göre idam cezaları sabaha karşı infaz edilirken Adnan Menderes`in cezasının infazında bu kuralın dışına çıkılarak öğle vaktinde idam gerçekleştirilmiştir. Bu durumun nedeni olarak, Zorlu ve Polatkan`ın idamlarından sonra, İngiltere Karaliçesi II. Elizabeth başta olmak üzere tüm Avrupa devletlerinin var güçleriyle Türkiye`ye baskı yapmaları gösterilir. İdamdan 9 gün sonra Menderes`in evine gidilerek evin kapısına idam hükmünün bir sureti asıldı ve idam edilirken kullanılan ip, idam gömleği, cellat, imam ve son gün yiyip içtiklerinin parası eşi Berrin Menderes`ten alındı. Zorlu, Polatkan ve Menderes`in dışındakilerin cezaları infaz edilmeyip, hapis cezasına çevrildi.İdamları durdurmak için ABD başkanı Kennedy`nin Ankara büyükelçisi Raymond A. Hare aracılığı ile Dışişleri Bakanı Selim Sarper`e bir mesaj ilettiği iddia edilir. 27 Mayıs sonrası Alyans kampanyası 27 Mayıs Darbesi`nden sonra bozulan ekonomiyi düzeltmek iddiasıyla alyans bağışı kampanyası Zırhlı Tugay tarafından başlatıldı. Hatta bu konuda Gürsel`in, ABD`den mali yardım istediğine dair belgeler olduğu iddia edilmektedir. Halktan toplanılan bu alyanslar yerine ucuz metalik alyanslar verildi. Alyanslarını bağışlayanlara MBK tarafından bakır "Devrim" yüzükleri verildi. Vehbi Koç hazineye 26 kilo altın ve bir bina bağışladı. Ankara`nın Yücetepe semtinde yapılan askeri lojmanların halktan toplanan bu alyanslar ve birikimlerle yapıldığına dair söylentiler çıkmış ve "Alyans Evler" olarak anılmaya başlanmıştır. 147`ler Ekim 1960`da Milli Birlik Komitesi 147 öğretim üyesini üniversitelerden uzaklaştırdı.Görevine son verilenler arasında Ali Fuat Başgil, Sabahattin Eyüboğlu, Yavuz Abadan, Nusret Hızır, Tarık Zafer Tunaya, Mina Urgan, Haldun Taner de vardı. Genelde bu tasfiyeler üniversite içinden gelen ihbarlara dayanıyordu.Kararı protesto etmek için Turhan Feyzioğlu, Sıddık Sami Onar, Fikret Narter ve Suut Kemal Yetkin gibi bir çok rektör ve öğretim üyesi görevinden istifa etti. 1962 yılında çıkarılan yasayla öğretim üyelerine üniversiteye geri dönüş hakkı tanındı. 55`ler olayı 27 Mayıs Darbesi`nde DP`liler Kürdistan Hükümeti tesis etmek üzere çalışmalar yapmakla suçlandılar. 31 Mayıs 1960`da Cumhuriyet gazetesinde MBK`nin bu konuyla ilgili çeşitli belgeler bulduğu ve Şeyh Said`in oğlunun DP iktidarı döneminde doğuda propaganda gezileri yaptığı iddia edilmiştir. Darbeden 4 gün sonra Doğu ve Güneydoğu`dan seçilen 485 ağa ve şeyhler Sivas Garnizonu (Kabakyazı)`nda bir kampa yollanmıştır.
YASAL UYARI: ``Bu yazı serisi 27 bölüm olup; 5846 sayılı yasa gereği yazarına aittir. kopya edilemez, alıntı yapılamaz.
DEVAMI 10. BÖLÜMDE

















Mustafa Mete İSLÂM&61530;ĞLU
İHANETLER & DARBELER
( 10 )
Bu konu hakkında Cemal Gürsel`in "ileri gelen 2500 Kürdü öldürelim" dediği iddia edilmektedir.Sivas`taki kamp 19 Ekim 1960 tarihinde çıkan 105 numaralı Mecburi İskân Kanunu ile boşaltılıp Milli Birlik Komitesi tarafından "55 ağa" DP`yi destekliyor iddiasıyla Antalya, Isparta, İzmir, Afyon, Manisa, Denizli ve Çorum`a sürüldü. Bu kanun 1962 yılında kaldırıldı.1961 Anayasası`nda bir takım değişiklikler yapıldı. 1924 Anayasası`nın 3. maddesi olan "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" sözü "Egemenlik kayıtsız şartsız Türk milletinindir" şeklinde değiştirildi. Emekli İnkılap Subayları Derneği Ağustos 1960 - Şubat 1961 arasında Milli Birlik Komitesi tarafından emekliye sevkedilen 235 general ve yaklaşık 5.000 subay tarafından Emekli İnkılap Subayları Derneği kurulmuş ve orduya geri dönmeye çalışmışlardır. Bu derneğe bağlı emekli subaylar "Eminsular" olarak anılmıştır.En yüksek rütbeli üyesi olan Orgeneral Ragıp Gümüşpala daha sonra Adalet Partisi`nin genel başkanlığına getirilmiştir. [Linkleri görebilmek için ÜYE olmalısınız!..] 14`lerin tasfiyesi Milli Birlik Komitesi kuruluşundan itibaren karma ve heterojen bir gruptu. Madanoğlu - Küçük grubu ile Türkeş - Kabibay grubu karşı karşıya gelmiştir. Madanoğlu - Küçük grubu iktidarı bir an önce sivillere devretmeyi planlamıştır.Fakat Türkeş, Kabibay ve Erkanlı grubu reformların yapılmadan önce iktidarını sivillere devretmesine karşı çıkmış ve hemen sivillere devretmenin iktidarı Cumhuriyet Halk Partisine teslim etmek anlamına geleceğini savunmuştur. Eylül ayının başlarında Türkeş, Kabibay, Erkanlı ve Dündar Seyhan, ihtilalin gayesine aykırı çalışan dört beş kişinin ülke dışına çıkarılmasını kararlaştırmışlardır. Türkeş, kararı uygulamak için hazır olduğu halde Kabibay zamana bırakmayı tercih etmiştir. İstanbul`da Muzaffer Özdağ`ın "Bâb-ı Âli`den de geçeceğiz" demesi büyük yankılar uyandırmış ve Cemal Gürsel`in tasfiye kararı almasını hızlandırmıştır. MBK üyelerinden Muzaffer Yurdakuler, Seyhan tasfiye kararını arkadaşlarına anlatırken kulak misafiri olmuş ve diğer MBK üyelerine haber vermiştir. Karşı taraf erken davranmış ve Gürsel 13 Kasım 1960`da Alparslan Türkeş`e bir mektup göndererek Kurmay Albay Alparslan Türkeş, Kurmay Yarbay Orhan Kabibay, Kurmay Yarbay Mustafa Kaplan, Kurmay Binbaşı Orhan Erkanlı, Kurmay Binbaşı Şefik Soyuyüce, Kurmay Binbaşı Dündar Taşer, Piyade Binbaşı Fazıl Akkoyunlu, Tank Binbaşı Muzaffer Karan, Deniz Kurmay Binbaşı Münir Köseoğlu, Deniz Kıdemli Yüzbaşı Rıfat Baykal, Kurmay Yüzbaşı İrfan Solmazer, Kurmay Yüzbaşı Numan Esin, Kurmay Yüzbaşı Muzaffer Özdağ ve Jandarma Yüzbaşı Ahmet Er olmak üzere çoğunluğu Türkçü subaydan oluşan 14 MBK üyesini emekliliğe sevkedip yurtdışındaki temsilciliklere danışman olarak tayin etmiştir. 9 Nisan 2010 5 + Alıntı Cevapla Suskun V.I.P V.I.P Katılım: 16 Mart 2009 Mesajlar: 23.246 Beğenileri: 271 Ödül Puanları: 5.730 Yer: Türkiye Banka: 1.600 ÇTL OYAK`ın kuruluşu 27 Mayıs darbesinden 8 ay sonra 1961 yılında Osmanlı Devleti`nin subayların ihtiyaçlarını karşılamak için yarattığı fondan devredilerek 50 bin altınla kuruldu. Kurumun kuruluşu 3 Ocak 1961 kabul edilen Ordu Yardımlaşma Kurumu Kanunu`na dayanmaktadır. Üye olması zorunlu subay ve astsubayların maaşlarının 10`u ve yedek subayların maaşlarının 5`i her ay bu fona aktarıldı. Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu Mustafa Kemal Atatürk tarafından konulan ve askerin siyasete müdahale etmesini kesinlikle yasaklayan mevcut 22 Mayıs 1930 tarih ve 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu dışında, 27 Mayıs`tan sonra 4 Ocak 1961 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu çıkarıldı ve Türk Silahlı Kuvvetleri daha sonraki darbe ve teşebbüslerini bu kanunun 35. ve 85. maddesine dayandırdı. 27 Mayıs İhtilali`nin Türkiye`de askeri darbelerin meşru olduğu intibasını yarattığı ve diğer askeri darbelerin yolunu açtığı yönünde iddialar bulunmaktadır. Silahlı Kuvvetler Birliği 6 Haziran 1961`de ordu içinde Milli Birlik Komitesine muhalif olan general ve subaylar Silahlı Kuvvetler Birliği (SKB)`ni kurmuş ve sembolik başkanlığına Genel Kurmay Başkanı Cevdet Sunay`ı getirmişlerdir. SKB ordunun yönetimde kalmasından yanaydı ve parlamentonun açılmasına taraftar değildi.SKB, MBK tarafından Washington`a atanan İrfan Tansel`in bindiği uçağı yanlı jetler ile havada geri çevirerek Hava Kuvvetleri Komutanlığına tekrar getirilmesini sağlayacak kadar güçlenmiştir. Bu olay üzerine Cemal Madanoğlu görevinden istifa etti. Kurucu Meclis ve 1961 Anayasası`nın Hazırlanması 6 Ocak 1961`de MBK ve Temsilciler Meclisi`nden oluşan Kurucu Meclis kuruldu. Daha sonra Enver Ziya Karal ve Turhan Feyzioğlu başkanlığında Kurucu Meclis`e bağlı 20 kişilik bir anayasa komitesi kurularak yeni anayasa için çalışmalara başlandı. Yeni hazırlanan anayasada 1924 Anayasası`ndan farklı olarak halkçılık, devletçilik ve inkılapçılığa yer verilmemiş, milliyetçilik ise Milli Devlet olarak değiştirilmiştir.
YASAL UYARI: ``Bu yazı serisi 27 bölüm olup; 5846 sayılı yasa gereği yazarına aittir. kopya edilemez, alıntı yapılamaz.
DEVAMI 11. BÖLÜMDE



Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.