Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10186
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2281) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (422) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (846) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (542) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3429)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Mehmet KOÇAK - (Ziyaretci) 26.11.2011 12:35:47

`İSTİKLAL MAHKEMELERİNİN` DE DEFTERİ AÇILSIN..

&8216;İstiklal Mahkemelerinin` de defteri açılsın..



MEHMET KOÇAK



Son günlerde gerçekten sallanan sadece Van değil, Türkiye`de sistem ve rejim de sallanıyor. Öyle bir sallanıyor ki; bazı tarihi ve siyasi gerçekler bu sallantılı dönemde bir bir gün yüzüne çıkıyor.



Nasıl mı? Anlatayım...



Tarihinle yüzleşme noktasında hep sansürlenen rejim bu kez gizlilik ve gizemliliklerden kurtularak, kara lekelerini ortaya döküyor. Beynimizi zonklayan ve utanç duymamıza sebep olan bu tarihi gerçekler, o dönemde yaşananların binde biri bile değildir.



Devletin taşıyıcı kolonları olan kurumlardaki hukuk dışı yapılanmaların, ordunun vesayetçi tavrının ve bürokrasideki oligarşik yapılanma ile militarist güçlerin kapıkulluğunu yapan CHP`nin de içinde yer aldığı oportünist iradenin, bizi biz yapan değerlere verdiği tahribat ve milletimize reva gördükleri zulüm; gerçekten insanlık adına utanç verici ve yüz kızartıcı bir dönemdir.



Bugün üzerinde tozdan katman oluşan dosyaların raflardan indiriliyor olması inanın çok büyük bir başarıdır.



Çünkü o dönemde köhnemiş düzenin çarpıklıklarının , &8216;Cumhursuz Cumhuriyetin egemen güçleri` tarafından sürdürülen korku imparatorluğu, baskılar ve dayatmalar yüzünden yaklaşık bir asırdır tartışılması bir yana konuşulması bile büyük suçtu...



Son günlerde gündemde olan Dersim olayları, halkın onayı alınmadan tamamen Anayasaya aykırı olarak ilan edilen Cumhuriyet ile başvekillik ve sonrasında oluşturulan tek parti iktidarlarının bu ülke ve millete reva gördüğü korkunç zulümlerden sadece bir tanesidir.



ONUR ÖYMEN`E



TEŞEKKÜR BORÇLUYUZ...



Atatürk demagojisi yaparak konuşmasına başlayan CHP milletvekili ve eski büyükelçi Onur Öymen, meclis kürsüsünden, siyasi hayatını sonlandıracak ve bir devrin üzerindeki perdeyi çekip kaldıracağından habersizdi.



Niyeti AK Parti iktidarı ve Başbakan Erdoğan`ı eleştirmek ve açılım politikalarının devlet açısından yanlışlıklarını sıralamaktı. Ancak bunu yaparken CHP`nin tek parti dönemindeki o korkunç ve kirli yüzünü hulasa bir dönemin gerçeklerinin tartışmaya açılmasına bilmeden sebep oldu. Bilmeden ve istemeden tabiri caizse o, kendi kalesine gol atmış oldu.



Bu konuşmadan sonra CHP`nin karışmasına ve cepheleşmesine sebep oldu. Sonra liste dışı bırakıldı. Şimdi ise bir devrin sorgulanmasına vesile oldu.



Amacı ve hedefi her ne kadar farklı da olsa ``milat´´ kabul edilecek tartışmaların başlamasına, vesile olduğu için ona teşekkür borçluyuz. Bu girişimi siyasi hayatını sonlandırsa da siyasi tarihimiz açısından unutulmayacak bir ilke imza atmış oldu.



KILIÇDAROĞLU, BAŞBAKAN



ERDOĞAN`I TEBRİK ETMELİ



Hiç kimse inkar edemez. Başbakan Erdoğan Türkiye`nin süregelen makus talihini değiştiren bir siyaset ve devlet adamıdır.



``İsyan bahane edilerek bir katliamın gerçekleştirildiğini belgeleriyle ortaya koydu ve öldürülen insanların ve sürgüne gönderilenlerin sayısını açıkladı. İnkar etmek, ötelemek veya üstünü örtmek yerine Cumhuriyet döneminin en kanlı olayı olan Dersim faciasının belgelerini ortaya koyarak, devlet adına ``özür´´ diledi.



Başbakan, bu girişimiyle Dersim katliamını içeren dosyanın kapağını kaldırdı. Bu konuda Üstad Necip Fazıl` ın 1969`da yayınlanan ``Son Devrin Din Mazlumları´´ kitabından örnekler verdi. Devletin arşivlerinden belgeler gösterdi ve bize dayatılan tarihin yalan olduğunu belgelemiş oldu. Bu cesur ve bir o kadar da onurlu tavrıyla birilerinin bildiği halde seslendiremediği gerçekleri dile getirerek sadece Türkiye`de değil tüm dünyada büyük takdir topladı.



İşte sorumlu devlet adamlığının, namuslu ve ahlaklı siyaset anlayışı budur.



Beni asıl düşündüren; bu saatten sonra Dersimli Kılıçdaroğlu`nun ve ekibinin ne yapacağıdır.



İşleri gerçekten zor. ``Yukarı tükürse bıyık, aşağı tükürseler sakal´´.



Başbakanın çıkışından sonra Dersim olaylarının mağdurlarından biri olmasına rağmen, hiçbir yerde Dersimli kimliğinden ve Aleviliğinden bahsetmemeye özen gösteren CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu ve ekibinin hiçbir şey olmamış gibi hareket ederek daha ne kadar ``üç maymunu´´ oynayacak? (Gerçi son günlerde Dersimli olmakla gurur duyduğunu ifade etmeye başladı...)



Bana göre, Dersim olaylarında 40 akrabasını bu katliamda kaybeden CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bir vefa borcu olarak bu onurlu ve cesaretli tavrından dolayı Başbakan Erdoğan`ı ziyaret ederek tebrik ve teşekkür etmeli...



Dürüst ve namuslu olmanın gereğini yapmış olur. Bu yaklaşım onun küçültmez aksine büyütür...



Belki kendisini küçük bir jakoben azınlık kınar ancak Dersimliler başta olmak üzere tüm halkımız takdir eder.



Aslını söylemek gerekirse Sayın Kılıçdaroğlu`nun bundan da başka şansı yoktur.



Olayın halk nezdinde nasıl değerlendirildiğini araştırdım. Türk milleti gizli kalan tüm bilgi ve belgelerin açıklanmasını ve tarihi gerçeklerle yüzleşilmesini istiyor. Bu konuda Başbakan Erdoğan`a büyük güven duyuyorlar.



Sadece Dersim olayları mı? Elbette ki hayır... Çok şükür pandoranın kutusu açıldı bir kere...



Verilen idam kararlarından sonra ``şahitlerin bilahare dinlenip dosyaya ilave edilmesi şartıyla´´ şeklinde notların düşüldüğü, İskilipli Atıf Hoca, Şeyh Said, Seyit Rıza Ağa ve Said Nursi başta olmak üzere yüzbinlerce insanın yargılanıp idam, sürgün veya hapis cezalarına çarptırıldığı ``İstiklal Mahkemeleri´´ defterlerinin de açılması yönünde milletin nezdinde de istek ve beklentiler var...



Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.