Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10791
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2278) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (844) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3429)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Salim Koçak - (Ziyaretci) 23.04.2018 18:40:53

23 NİSAN ARMAĞAN MI, EMANET Mİ?

23 NİSAN ARMAĞAN MI, EMANET Mİ?
"Salim Koçak" salimkocak@gmail.com: Apr 22 11:43PM +0300

Bir çocuk yetişir, dünya değişir..



23 NİSAN ARMAĞAN MI, EMANET Mİ?



O büyük insan Cumhuriyeti gençliğe emanet ederken, TBMM`ni
kimseye emanet etmemiş olabilir mi?

``Armağan´´ dediğimiz şey; sahip çıkılması, kaybedilmemesi,
korunması, başkasına verilmemesi gereken hediye demek olduğuna göre eğer
Meclis`in açılışı, dolayısıyla da kendisi çocuklara armağan edilmişse,
bunun asıl anlamı emanet edilmiş olması değil midir?

Kaldı ki Türkiye Cumhuriyeti gençliğe emanet edilirken, neden
çocuklara da bir başka yüksek kurum olan TBMM emanet edilmiş olmasın?

Atatürk koskoca TBMM`ni sadece armağan etmekle yetinmiş olabilir mi?

Öyleyse burada ``armağan´´; aynı zamanda ``emanet´´ demektir.

Ancak gelin görün ki o tarihi günü sadece bir şenlik, bir bayram, bir
kutlama vesilesi olarak biliyor, algılıyoruz. Ruhundan, taşıdığı derin
anlamdan fazla haberimiz yok.

Neden böyle?

Zira o büyük insana göre ``çocuk´´un değerinin, ne anlama
geldiğinin, ondaki çocuk imgesinin, algısının yeterince farkında değiliz.

``Atatürk çocukları çok severmiş de ondan armağan etmiş,´´
demekten başka bir şey bilmiyoruz.

O nedenle, tıpkı çocuklarımızın zekâ, yetenek, hayâl ve
kişiliklerinin ne denli güçlü olduğunun yeterince farkında olamadığımız
gibi, 23 Nisan`ın taşıdığı anlamın da yeterince farkında değiliz.

Oysa 23 Nisan ne sadece bir bayramdır, ne de bir şenlik. Ondan
da önce çocuklarımıza kazandırılması gereken bir bilinçtir: Halkın
iradesini hayata geçirme bilinci.

23 Nisan aynı zamanda çocuğa duyulan sevgiden çok; ona
verilmesi gereken değeri işaret eder.

Zira o büyük insan için çocuk; bir cumhurbaşkanıyla bir kralın
bulunduğu masaya alınıp kulak verilecek kadar yüksek bir değerdir.

Bizce biraz da bunu anlamamız için emanet edilmiştir 23 Nisan
çocuklara.

Değilse son derece önemli bir gün ve kurum, sadece çocuk
sevgisiyle ya da onları sevindirmek için armağan edilmiş olamaz. Bu çok
basit bir gerekçe olur.

Burada çocuğa verilen olağanüstü değerin yanısıra milli ve
siyasi bir amaç da aramak gerekir. Nitekim aynı zamanda Milli Egemenlik
Bayramı da oluşu bunun kanıtıdır.

Tekrar edelim:

Cumhuriyet gençliğe emanet edilirken, millet iradesinin
tecelli ettiği TBMM birilerine emanet edilmemiş olabilir mi?

İşte o birileri çocuklardır.

Bunu çocuklarımıza anlatmanın onları ne denli
gururlandırabileceğini, kendilerine olan güveni ne denli artırabileceğini
düşünebiliyor musunuz?

Bu anlamdaki 23 Nisan hem çocuklarımıza, hem de büyüklere
kutlu olsun.

Salim Koçak


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.