Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10194
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2285) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (423) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (848) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (542) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (889) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3429)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Yalçın KOÇAK - (Ziyaretci) 16.01.2017 18:13:19

AKIŞKAN MODERNİTE

AKIŞKAN MODERNİTE
Polonyalı Sosyolog Zygmunt Bauman 9 Ocakta vefat ediyor, literatüre Akışkan Modernite diye bir kavram çakıyor bu 92`lik filozof.
Bilhassa sosyal medya ya da insanların medya maymunu rolüne soyunmasından sonra toplum insan eskitir olmuş. Bir şarkı sözüyle şöhret olup sonra yok olan, bir dizi film ile asansörle şöhretin zirvesine taşınan ama sonra buharlaşan köpük kişiliklerle son onlu yıllarda çok karşılaştık. Eskilerin yüz eskimesi dediği konu da belki bu muydu?
Toplumumuz çok çabuk yüz eskitiyor, kurum eskitiyor, parti eskitiyor, fikir ve kavram eskitiyor, problem artırıyor, çözüm azaltıyor, kaynak tüketiyor. 
Ekmeğin buğdayı, sofranın mercimeği de artık ithal ediliyor sonra dövizin yükselmesinden şikâyet ediliyor.
Yükte hafif, paha da ağır; ne üretiyorsunuz, ne kadar üretiyorsunuz. Yüksek teknolojiye ne derece hakimseniz, Dünya da o kadar varsınız. Topraklarınızın kıymetini ne kadar bilirseniz, o toprak da size o derece verimli olur, sadakat gösterir. Dünya da bilhassa Asya`da, Afrika`da tarım işletmelerini özel şirketlerimize kurduralım, kendi müteşebbis adamlarımıza kredi verelim, ürünü alalım Alivre alış veriş yapalım Toprak Mahsulleri ve Devlet Malzeme Ofislerinin atıl kadrolarını çalışmaya zorlayalım. Ziraat Bankası inisiyatif kullansın. Birileri yarını düşünsün, bu günden ön alsın, inanın yarından yakın bir zamanda çok geç olabilir ve eyvah para etmez.
Durdukça kokuşan su gibi olduk yosun tutuyor, beyinlerimizin dahi üretim kabiliyetini kaybediyoruz. Türk`ün tefekkür dünyası geniştir. Bizim baktığımız yer yanlış. Şimdi sosyal medya ve akıllı telefon ile düşün dünyamız ipotek altında, büyük bir hücum var, kredi kartınızda ki harcamalardan eğilimleriniz, internette tıkladığınız ilanlardan ihtiyaçlarınız, takip ettiğiniz haberlerden ilgi sahalarınız hatta saplantılarınız dahi tespit edilerek bilgi arşivlerinde İP numaranızla tanımlanıyor ve depolanıyorsunuz.
Akan bir nehir gibi geçen bir hayat var,
Kutsal olan yaşama hakkı ve ona dahi müdahale eden kapalı kapıların arkasındaki dünyayı yöneten sufli elit, baronlar ve baronesler. Buna ister günün Modernite`si deyin ister Postmodern yaşam biçimi ne kavram koyarsanız koyun sonuçta Batı tarzının, batılı kafanın batılıca ürettiği kavramların sıvılaşması ile oluşan Akışkan Modernite kavramının bizdeki karşılığı bu kavramlara klasik ve moda kavramları üzerinden bakarsak bu devrin modası olarak görürsek bu Akışkan Modernite`nin sıvılaşmış ilişkilerin ``cıvık işler`` olduğunu da çarçabuk anlamış oluruz.
Bize yakışanı inşa edelim yeni Medeniyet Mimarlarımız üçüncü Bin yılın yükselen Türk Medeniyetinin manifestosunu yazsın, Medeniyet Mühendislerimiz yol planımızı projelendirsin, Medeniyet Filozoflarımız, Din Âlimlerimiz dünyadaki kötü gidişata dur diyecek, umut ve şevk getirecek müjdeci İslam`ı anlatarak, tekfircileri lanetlesinler, hariciliğin arka politikasındakileri sıralasınlar; Elhamdülillah Türküm demekle, Ne mutlu Türküm diyene sözlerinde ki eş anlamların ruhunu, dokusunu ve kokusunu bu milletle paylaşsınlar.
Türkler İslam`ı yeniden yaşatmalıdırlar, Ezanı da Bayrağı da Batıya taşımalıdırlar.
Büyük devlet olmanın üç şartı vardır; Toprağın büyük olacak. Nüfusun büyük olacak. Büyük de bir idealin olacak. Bizim neyimiz noksan, sizce...?


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.