Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10192
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2285) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (422) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (847) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (542) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (889) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3429)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Mustafa Mete İSLAMOĞLU - (Ziyaretci) 27.08.2015 19:39:34

ANKARA / BALA VE `ATATÜRK GERÇEĞİ`



Mustafa Mete İSLÂMOĞLU
YAZIYOR
ANKARA / BALA
VE
``ATATÜRK GERÇEĞİ´´
BAŞLARKEN: Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu gazi Mustafa Kemal ATATÜRK Bala milletvekili olarak meclise girdi. Fakat bu gerçeği çarpıtanlar Erzurum, koçhisar vb. Yerleri Atatürk`e mal ederek adını duyurma gayretine düştüler. Meclis kayıtlarına bakıldığında gerçek ortaya çıkacaktır. Yazı başlığını ``Bala ve Atatürk gerçeği´´ diye atış nedenim de bundandır.


Bir kaç yıl önce yaşadığı deprem olaylarıyla gündeme gelen Bala İlçesi, Yerleşim yerinin çok yükseklerde olması nedeniyle de ``Yüksek Yer `` anlamına gelen Bala, temiz havasıyla hastalara şifa; yetiştirdiği karpuzlarıyla da dertlilere deva olan bir ilçemizdir. Ankaranın, `` Buğday ambarı`` olarak bilinen, Bala İlçesi, kırk yıl öncesine kadar Türkiyenin Batısından Doğusuna uzanan önemli bir yol güzergahının tam ortasında yer alıyordu. Kişi başına düşen gelir düzeyiyle de oldukça iyi bir durumdaydı. Bala, 1970`li yıllarda Elmadağ-Kırıkkale otobanının yapılmasıyla önemli bir ekonomik ``Can damarını`` yitirerek yalnızlığa itildi. Ankara`nın ve ticari hayatında ünlenmiş, birçok iş adamını bağrından çıkaran Bala, yıllardır kaderiyle başbaşa bırakılmıştır. Bugün`` Şiddeti az``; ama sonuçları yürek burkan görüntülere neden olan depremle sarsılan ilçenin, alt yapı yönünden de ne denli ihmale uğradığı gözler önündedir. Son depremden en çok etkilenen Bala`nın Avşar, Sırapınar ve çevresindeki köyleri, bir zamanlar ekonomik gücüyle de anılan yerleşim birimleriydi. Beceriksiz yönetimlerce, ülkemizin tarım alanlarının adeta yok edilmesiyle şirin köylerimiz, bugün, fukaralığın pençesine düşmüştür. Elli yıldır kerpiç evlerde oturmaya mahkum edilen bu köyler, Doğu ve Güneydoğu`daki geri kalmış yerleşim birimlerinden farksız hale getirilmiştir. Görsel ve yazılı basının, ilçenin uğradığı felakete duyarsız kalışı da Bala halkını derinden yaralamıştır. Bala, vergisini zamanında veren, elektrik-su kaçakçılığı yapmayan, teröre onlarca şehitler veren; çocuklarını sahte raporlar almadan düğün-dernekle askere yollayan insanların ilçesidir.
Onlar ki Çerkez, Türkmen, Kürt, Tatar hemşehrileriyle asırlarca kardeşçe, sırtsırta yaşayarak birlik ve beraberliğin en güzel örneklerini sunmuşlardır. Bala`nın, tarihimize altın harflerle yazdırdığı bir övünç kaynakları daha vardır .
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
BALA`LILARIN MİLLETVEKİLİDİR..
Atatürk, 23 nisan 1920`de Bala`nın içinde yer aldığı seçim bölgesinden milletvekili olarak TBMM`ye girmiştir. Bala`nın gurur duyduğu bu şerefli olay, şirin ilçenin o günlerde ne kadar önemli bir yerleşim birimi olduğunun göstergesidir. Atatürk`ün fırsat buldukça ziyaret ettiği Bala, o zamanlar üzüm bağlarıyla da ünlü bir ilçemizdi. Bugünlerde uğradığı deprem felaketiyle acılar içinde kalan ilçemiz, ilgisizliğin ve vefasızlığın acılarını bir kez daha yaşamaktadır. Balalılar, Kurtuluş Savaşında ülkemize maddi ve manevi çok önemli katkılarda bulunmuşlardır.
NE ACIDIR Kİ; ``SIRAPINAR KÖYÜ´´NÜN
HEM SUYU HEMDE SAHİBİ YOK
Mustafa Kemal Atatürk, Bala Hükümet Konağında, 1921 yılında yaptığı konuşmalarında bunu özellikle vurgulamıştır. Kurtuluş Savaşı sonunda, Anadolunun çeşitli yerlerinde asker kaçaklarını yargılayan İstiklal Mahkemeleri, Bala`da kurulmamıştı. Çocuklarını şerefle askere uğurlayan Balalılar, şanlı gazileri ve şehitleriyle de gurur duymaktadır. Bala ve köyleri, Trablusgarp, Balkan, 1. Dünya, ve Kurtuluş Savaşlarında, 1500`den fazla şehit vermiştir. Balâ , siyaset hayatımızda , fazla bilinmeyen bir yönüyle de önemli bir yere sahiptir.1877-1878 Osmanlı - Rus Savaşında, Osmanlı Ordularının yenilmesi ve Kafkasların Rusların eline geçmesi nedeniyle , Anadolu`ya göç etmek zorunda kalan Kuzey Kafkasya`lı Çerkezlerin bir grubu, Ankara`nın , Kartaltepe yöresine gelerek Bala İlçesini kurmuşlardı.
Atatürk`ün , askeri ve siyasi kader arkadaşlarının bir kısmının Kafkas kökenli olduğu da bilinir. General Musa Kunduk Paşa ve Atatürk`ün çok yakın arkadaşı olan milletvekili, Bekir Sami Bey, Kafkasyadan gelen ailelerdendi. Abdulhamit Han döneminde, Hamidiye adını da alan Bala, kurucusu olan Çerkezlerin yanı sıra sonradan kente gelen çevredeki Türkmen Aşiretleri ve Doğu Anadolu göçmenleriyle nüfusunu arttırmıştır.
Atatürk`ün Anadolu`dan Ankara`ya dönerken istirahate çekildiği meşhur Beynam (Oğulbey ), Bala`nın bir köyüdür.
Gazi`nin misafir olduğu bu ev şimdi müze halie getirilmiştir.
Ünlü sinema sanatçısı, Kenan İmirzalioğlu , MAN Otobüs fabrikasının sahibi ünlü iş adamı Tevfik Ercan da Balalıdır.
İki yüzyıllık bir geçmişe sahip olan Bala, Hasanoğlan , Elma Dağı gibi yerleşim yerlerini de kendi sınırları içerisinde bulundurmuştu. Bir zamanlar, Bala`ya merkez olan Karaali Bucağı, 650 yıl önce `` Karaali`` adında bir Türk tarafından kurulmuştur.
``SIRAPINAR´´DA YAŞAYANLAR UNUTULMUŞ
İlçenin gelişememesinin bir nedeni de Ankara`nın çok yakın olmasından dolayı sürekli başkente göç vermesindendir.. Ankara sanayisine hakim Bala`lı esnafların olduğuda bilinmektedir. ``SIRAPINAR´´ doğudaki köylerden daha mahrumiyet içinde bırakılmaktadır. Ankaranın böyle suyu alt yapısı olmayan bir köyünü kimsenin bilmediğini düşünüyorum. . Ve bu köylerde yaşayanların bu ülkenin insanı olmadığını düşünenleri kınıyorum.
``SIRAPINAR´´ ``HAYDAR´´ ve ``BACANAK´´
Sırapınar adındanda anlaşılacağı gibi suyu bol pınarların olduğu bir yerleşim yeri iken ne acı ki günümüzde köy susuz yaşamakta ve muhtelif yerlerden taşıma su ile hayatlarını idame ettirmeye çalışmaktadırlar. Ankaranın burnundaki bir köyde suyun olmaması insanlık ayıbı olarak düşünülmek zorundadır. Bu gün doğu illerinde susuz köy kalmazken siyasettekilerin Bala`nın susuzluğunun farkında olmaması insanlık ayıbının ötesinde bir durumdur. Burdaki vahim hadise bana göre Türkiyenin kalkındığını değil aksine unutulduğunu ve geri gittiğini göstermektedir.
SORUYORUM?
Ey.. TBMM dekiler sizlerin köyünde`de su yok mu?
Köyde hayvancılıkla uğraşanların çilesinden haberiniz var mı? Bu yazının her satırını Sırapınar-ın gözyaşları olarak kabul edilmesi ve siyasettekilerin utanç malzemesi olması gerek. BU ÜLKENİN KURUCUSUNUN MECLİSE GİRDİĞİ TOPRAKLARDA SULAR AKMIYOR, ULAŞIM ÇOK ZOR İNSANLARA HİZMET EDECEK BİR ARAÇ YOK. OKUL YOK. ECZANE YOK. PTT YOK. HASTANE YOK. AMBULANS YOK. SAĞLIK OCAĞI YOK. MARKET YOK. VS. HÜLASA yokların köyünde sizlerde yoksunuz`
Selam ve dua ile
25-08-2015
Alanya


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.