Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10192
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2285) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (422) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (847) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (542) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (889) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3429)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Ömer ÖZKAYA - (Ziyaretci) 19.10.2017 22:38:28

Arama Motorları (1) 

Arama Motorları (1) 
Eskiden kamuoyunca bilinmesi istenmeyen bir bilginin yer aldığı yayın, fark etmeyeceği şekilde yayıncıdan toplu alım yoluyla ve de piyasadan satın almak suretiyle toplatılırdı. Eğer bu yayın arşivlere girmişse kütüphanelerin müracaat salonundaki bilgi fişleri gizlice yırtılır böylece okuyucunun yayına ulaşması engellenirdi. Bilgi çok kritik ise, bir şekilde yayının kütüphaneden çaldırılmasına, eğer bu sağlanamıyorsa o zaman en ölümcül sayfanın yırttırılmasına bakılırdı. Mesela Milliyet gazetesinin 30 Aralık 1930 tarihli sayısının Menemen Hadisesi`nin nasıl meydana geldiği hakkında bugüne kadar kamuoyuna yansımamış bilgilerin olduğu 1. sayfasının ilgili kısmı, İstanbul`daki tüm kütüphanelerde yırtıktır! Yine İstanbul`daki kütüphanelerin gazete arşivlerinin çoğunda, Nuri Demirağ uçak fabrikasına ait haber ve fotoğrafların olduğu sayfalar, bir el tarafından jiletle kesilerek götürülmüştür! 
``Dünya Ekonomisinde Yahudi Hâkimiyeti´´nin ele alındığı tercüme bir kitabın iç kapağında ise, ``Bu kitap okuyucuya yalnızca kütüphane müdürlüğünün özel izni ile verilebilir´´ mührü bulunmaktadır! 
Bunlar, yakın geçmişte bilgiye erişimin önündeki engellerdi. 
Peki şimdi engelleme yok mu? 
Kütüphaneye gidip, kitap isteyen son nesil belki de biziz. Yeni nesil kütüphaneye gitmiyor. İnternete bakıyor, internette bulamadığını ise ``yok´´ sanıyor. Gençler haksız da sayılmaz, çünkü bir süre sonra dijital âlemde olmayan gerçekten de ``yok´´ hükmünde olacak. Bu sebeple Batı, kendi kültürüne ait ne varsa dijital âleme hızla atıyor. İşte bu noktadan sonra karşımıza internet arama motorları çıkıyor. Nedir bu arama motorları, bunların bir aklı, bir felsefesi var mıdır, yok mudur? 
Google basın sözcüsü Rachel Whetstone`a göre ``Arama motorları, bilgiye erişimde demokratikleşmeyi sağlıyor. Eskiden bilgi, yalnızca zenginlerin ve iyi eğitim sahibi kişilerin tekelindeyken bugün arama motoruna anahtar kelimeyi yazan herkes istediği bilgiye ulaşabiliyor.´´ 
Peki gerçekten böyle mi? 
Almanya Federal Meclisi`nden Grietje Bettin`e göre, ``Kullanıcı, arama motorunun kendisine tarafsız ve en doğru sonuçları verdiği kanısında. (Oysa) Arama motorları yalnızca enformasyona erişimi değil; bu enformasyonun kullanıcıya nasıl sunulacağına, hangi bilginin ön planda görünüp hangisinin yok sayılacağına da karar veriyor.´´ (Almanyanın Sesi, 1 Temmuz 2006) 
Grietje Bettin`in bu tespiti nefis. 
Bunu bir örnekle izaha çalışalım: Google`a ``Menemen Hadisesi´´ diye yazdığımızda tam 25 bin sonuç getiriyor. Her sayfada 10 link, toplam 2.500 sayfa sonuç. Peki bir insan her bir sayfadaki linklere göz atarak kaç sayfa geriye gidebilir? Hangi haber ya da makalenin 1. sayfada, hangisinin de 2499. sayfada gösterileceğine karar veren nedir? Menemen`e dair olup da Google`ın göstermediği de var mıdır? 
Bir başka Amerikan internet arama motoru Yahoo`ya yine ``Menemen Hadisesi´´ diye yazdığımızda ise çıkan sonuç sayısı 13 bin 500. Aradaki fark tam 11 bin 500 adet. Peki Google`un görüp de Yahoo`nun görmediği bu 11 bin 500 adet haber ya da makale nerededir, Google bunları görürken Yahoo bunları neden, hangi kriterlerle yok saymıştır? İddia edildiği gibi ``En çok okunan´´lar ilk sayfalarda gösteriliyorsa, Google`un ilk sayfası ile Yahoo`nun ilk sayfası neden birbirini tutmamaktadır? 
Bunların ``tehlikeli´´ yayını piyasadan satın alarak toplatmak, ya da kütüphaneden çaldırmaktan farkı nedir? Mesele basit değildir, oldukça ciddidir, çünkü bu arama motorları sizi görmüyorsa, sizi yok sayıyorsa, yoksunuz! 
Arama motorlarının arkasında bizim bilmediğimiz başka motorlar mı çalışıyor? 
Pazar günü devam edelim.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.