AVRUPA BİRLİĞİ ÜYELİĞİ VE TÜRKİYE
H.Prof.dr.Nurullah AYDIN
7 Ekim 2011-ANKARA
AVRUPA BİRLİĞİ ÜYELİĞİ VE TÜRKİYE
Avrupa birliği yetkililerince, Türkiye ile ilgili yine raporlar yayınlanıyor. Ev ödevleri veriyor. Müzakare sürecini devam ettiriyor. Beklentilerini, yapılmasını istediklerini sıralıyor.
Peki diyenler birer birer talepleri yerine getiriyor. Ancak temel sorular, bugüne kadar hep boşlukta kalıyor.
Nedir bu sorular;
--AB`a giriş ekonomik ve sosyal bakımdan Türkiye`nin gerçeklerine uygun mudur?
--Türkiye AB` a girişe hazır mıdır?
--Ekonomik yapısı ile gümrük duvarlarını sıfıra indirmeye hazır mıdır?
--Sınai ve ekonomik yapısı ile ileri derecede kalkınmış batılı ülkeler karşısında ayakta durabilir mi?
--Çeşitli sektörler entegrasyona girme çabası yanında bugünkü işsizlik durumu ve yüksek enflasyonla kabul edilebilir mi?
--Serbest piyasa ekonomisi kabul edilmekle AB üyeleri kapıları Türkiye`ye açar mı?
--Serbest dolaşım, serbest yerleşim ve serbest ticari faaliyet Türkiye`ye nasıl tanınır?
Türkiye hazır mıdır?
Mahkeme kararlarına müdahaleden, bağımsızlığın askıya alınmasına kadar bir dizi sorun nasıl çözülecektir?
Bununla birlikte Avrupalılara göre AB bir Hıristiyan topluluğudur. Ortak kültür, ortak tarih ve ortak uygarlık değerlerine sahip topluluktur. Farklı kültür, tarih ve uygarlık değerleri ile AB Türkiye`yi gerçekten kabul edebilir mi?
Batı tarihi itibarı ile bin yıldır Türkiye ile kavgalıdır. Kavga HUN devletinin başkanı Atilla ile başlar. Batının ekonomik ve siyasal emperyalist geçmişi ve uygulamaları yanında şimdi kültür emperyalizmi içindedir.
Düşük milli gelir, döviz sıkıntısı, ihracat düşüklüğü, gelir dengesizliği, hantal bürokrasi, kısır siyasal çekişmeler ile başlayan cumhuriyet dönemi sorunlarını çözmeden böylesine bir kuruluşa batılıların kabul etmesi beklenmemelidir.
Avrupa yaşlılar ve emekliler ülkesidir. Oysa Türkiye genç nüfusa sahiptir. Birçok Avrupalıya göre Türkiye`nin AB üyeliği imkansızdır.
İki yüzlülük yapmaya lüzum yok. AB bir Hıristiyan topluluğudur. Türkiye ise Müslüman bir ülkedir. Avrupa ülkesi değildir` diyorlar. Hayalci olmaya gerek yoktur.
Devletler hukukunda milletlerarası anlaşmalara güven temel unsurdur. Ancak AB ülkeleri devletler hukukunu göre 1963 de imzaladıkları anlaşmayı hiçe sayıp, şartlar değişti diye talebi reddetmektedirler. AB için Türkiye bir pazardır.
Diğer ülkeler gibi ortak görmesi beklenmemelidir. Tekstil mallarına kota koymaları, serbest dolaşım hakkını reddetmeleri nedensiz değildir. AB`ın gerçek yüzü bilinmelidir. 1986 yılında dolaşım serbestisini reddetmişlerdir.
AB, Türkiye`yi üye olarak istemiyor. Birçok Avrupalı lider ve yetkili Türkiye`nin üyeliğinin olamayacağına ilişkin açıklamalar yapıyor.
AB; kendi sorunlarıyla yüzleşerek, ABD ve Rusya-Çin soğuk savaş dönemindeki gibi iki kutuplu dünyaya yönelmede yerini tavrını belirlemeye çalışıyor. Ekonomik yönden dünya ekonomisindeki payı gittikçe azalaırken ortak para birimi Euro, önceki Alman para birimi Mark`ın küresel yerini doldurmamanın sıkıntısını da yaşıyor.
Bu nedenle Türkiye, kendi gelişim modelini gerçekçi politikalarla benimsemek, rekabet edilebilir ekonomik potansiyeli ile AB-Türkiye ilişkileri canlandırılabilir. Hayalci olmaya gerek yoktur. Türk insanı için Avrupa eski Avrupa değildir, dünya eski dünya değildir.
Günün Sözü: Senin iyi niyetli olman yeterli değil karşıdakini niyetine dikkat et.
|