Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1831
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10765
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 755
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2268) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (519) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (835) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (622) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3426) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3426)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Halit KANAT - (Ziyaretci) 27.02.2021 16:52:59

BAHTSIZ ŞEHZÂDE CEM SULTÂN (Vefât 25 Şubat 1495)

BAHTSIZ ŞEHZÂDE CEM SULTÂN (Vefât 25 Şubat 1495)

Fâtih Sultân Mehmed Hân büyük bir sefer için geçtiğiAnadolu yakasında Sultân Çayırındaki Karargâhında 3 Mayıs 1481 perşembe günü zehirlenerek şehid edildiğinde hayatta iki oğlu bir kızı kalmıştı.(3. oğul`u Şehzâde Mustafa 1474 yılındavefât etmiş, kızı Gevher Sultân ise Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan`ın büyük oğlu Uğurlu Mehmed Paşa ile evlenmişti.)

Geride kalan iki şehzâde`den Bâyezid`ı İshak Paşa ile damadı Gedik Ahmet Paşa tutarken, Şehzâde Cem`i Karamâni Mehmed Paşa kolluyordu. İki şehzâdeye birden haber gönderildi. Karamâni Mehmed Paşa İstanbul`da saltanat muhafızı bırakılan İshak Paşa`ya haber ulaşmasın diye İstanbul yollarını tutarak tedbir alırken, özel adamları sayesinde durumu öğrenen İshak Paşa ise Amasya`da bulunan Bâyezid`in sağlimen İstanbul`a ulaşması için yol tedbiri aldırmış, Bâyezid`in oğlu Korkut`u tahta çıkartarakda babası gelene kadar saltanat nâibi ilân etmiş ve işi garantiye almıştı. Bunlarda yetmemiş önce Konya`ya şehzâde Cem`e giden habercileri öldürtmüş, ardından Yeniçerilere Karamâni Mehmed Paşa`yı parçalatmıştı.

Şehzâde Bâyezid 21 Mayıs`ta İstanbul`a gelerek tahta çıktığında Cem 28 Mayıs`ta ancak Bursa`ya gelebilmişti. Durumu öğrenince Bursa`da kaldı kendini hükümdâr ilân etti adına hutbe okuttu, hemde sikke bastırdı. Üstüne birde abisi Bâyezid`e mektup yazarak saltanatı Anadolu ve Rumeli olarak ikiye bölelim herkes kendi bölgesinden sorumlu olsun teklifini yaptı. Ama tutmadı. Bâyezid bütün gücüyle Bursa`ya geldi dayandı.

20 Haziran 1481`de Yenişehir`de yapılan vuruşmayı Bâyezid kazandı. Cem, Konya`ya çekildi. Ancak abisinin üzerine geldiğini duyunca halkın gözyaşları arasında 3 gün kaldığı Konya`yı terketti. Çukurova`ya Memlûk topraklarına girdi. 300 kişilik mahiyetiyle Şâm-ı Şerif üzerinden 28 Eylül`de Kâhire`ye geçti. Memlûk Sultân`ı Kayıtbay büyük bir merâsimle karşıladı.

Cem Sultân oradan hac vazifesini yerine getirmek üzere Hicaz Bölgesine geçti.(Hânedan`dan hac yapan ilk kişidir. İkincisi ve sonuncusu yaklaşık 440 sene sonra Sultân Vahdettin olmuştur.) 12 Mart 1482`de Kâhire`ye döndü ancak fazla kalmadı 26 Mart`ta, ağabeyi Bâyezid`in "Kudüs`te otur yılda bir milyon akça tahsisat vereyim bu işlerden vazgeç" teklifini içeren mektubuna rağmen,Kayıtbayın verdiği65 bin duka altınla Anadolu`ya doğru harekete geçti. KendisiniKaramanoğlullarından dayısının oğlu olan Sancak Beyi Kasım Bey karşıladı. Cem, önden haber göndererek Kasım Beye Karaman Beyliği vâdinde bulunmuştu.

Kasım Bey`e bağlı birliklerle, önce yeğeni Şehzâde Abdullah`ın Sancak Bey`i olduğu Konya`yı, sonrada Ankara`yı kuşattıysada netice alamayacağını anlayınca çekildi.

Yeniden Mısır`a dönmek için Çukurova`ya yönelince Sultân Bâyezıd Maraş bölgesindeki Dulkadiroğullarından Alâüddevle Bey`e Cem`in yakalanması talimatını verdi.

Ancak Alâüddevle Bey`in mahiyetinde Cem`i sevenlerin haber vermesiyle, Cem yolunu değiştirdi ve özel mahiyetiyle deniz yolundan geçmek için Oğuz Tekeli Aşiretinin yaşadığı Silifke Gazipaşa arasındaki Taşeli yöresine geldi.

Fakat sahil boyunca Mısır`a geçebileceği gemi bulunamayınca, Rodos üzerinden geçme kararı aldı. Bunun için Rodos şövalyeleriyle irtibata geçilerek izin istendi. Gerekli geçiş izni alındıktan sonra Cem, 29 Temmuz 1482`de Rodos`a geldi. Şövalyelerin başında bulunan Pierre d`Aubusson şeytanca plan yaparak nâzik bir tavırla Şehzâde Cem`i, istediği zamanda ayrılma vâdiyle Rodos`ta kalması için ısrar etti. Bunun için birde yazılı senet verince, Cem, bir müddet orada kalmayı kabûl etti.

d`Aubusson, verdiği söz ve senetten büyük bir alçaklık örneği sergileyerek hemen vazgeçti. Akabinde Cem`i Rodos`ta oyalayarak hem İstanbul`la, hemde Roma ile irtibata geçmiş bunu paraya, şana-şöhreteçevirmenin derdine düşmüştü ve istediğini alana kadar, 34 gün sonra Cem`i 29 kişilik maiyetiyle zorla getirdiği Savoie Dukalığına ait Fransa sahil şehri Nice`de alıkoymaya başladı.

Bâyezid Hân, Hânedân`ın şerefini düşünerek, sıkı güvenlik önlemleriyle bir kaleden diğerine nakledilen Cem`inmasraflarını (yıllık 45 bin duka altını) üstleneceği taahhütnâmeyi 7 Aralık 1482`de imzalayarakgönderdi.

Haber Avrupa`da tez duyuldu. Fidyeci çetecilerden Cem`i almak için Avrupa`da Fransa, Macaristan, Venedik, Almanlar kıyasıya mücadeleye girişmişti. Çekişmelere büyük patron sıfatıyla Papada katılmış Cem`i elde etmeye çalışıyordu. Diğer taraftan Memlûk Sultân`ı Kayıtbayda Cem`in peşine düşmüştü.

İstanbul ise Cem`in Fransa`da kalmasından yanaydı. Bunun için 50 bin duka altın teklifi ile eldeki Hristiyanlığın kutsal emânetleri Fransa`ya verilecekti. Bu teklifi götüren Sultân Bâyezid`in özel elçisi Hüseyin Bey, Bâyezid`in isteğiyle deniz yoluyla gideceği Fransa`dan önce Savoie`ye uğrayacak, Bâyezid`in hediyeleri ve mektubunuCem`e ulaştıracaktı. Ancak şövalyeler görüşmeye izin vermedi fakat mektupla hediyeler Hüseyin Bey`den alınarak Cem`e iletilmişti.

Cem Sultân uluslararası gündeme oturmuştu. Bu durum tam 6 yıl 4 ay devam etti. Bu süre içinde hükümdârlar değişti ama gündem değişmedi.

Bu arada; Şövalyeler yüklü bir miktar altın karşılığı Cem`i Macaristan Kralı Matthias Corvinus`a vermeyi düşündüler. Çünkü hem iyi bir para alacaklar, hemde Fâtih`in Belgrad`da öldürdüğü kralın babası Hunyadi Yanoş`un intikamını alacaklardı. Fakat Avrupa’nın en güçlü devleti Venedik öylesine şiddetli müdâhâle ettiki şövalyeler Cem`i Papa`ya 5 Ekim 1488`te yapılan yazılı anlaşmayla vermek taahhütünde bulundular. Cem bu arada 18 Ekim`de getirildiği Lyon`da 47 gün kaldı.Sonra iki ay kalacağı Baron Jacques de Sassenage`nin şatosuna, oradan Toulon`a, nihayet 13 Mart 1489`da Roma`ya getirildi.

Roma`nın dışında Cem`i mahşerî bir kalabalıkkardinallerle birlikte Papa`nın oğlu Francesco Cybo karşılamıştı. Halk Roma İmparatoru Fâtih`in oğlunu görmek için birbirini eziyordu. Papa, Sarayı`nda başına tâc`ı olduğu halde bekliyordu. Sarayın girişindeprotokol görevlileri Cem`e huzura girince eğilmesini söylediler. Cem, "Ben sadece babamın huzurunda eğildim" diyerek reddetti. Papa Cem`i kucaklayarak karşıladı ve Vatikan`da misafir olan krallara ait daireye yerleştirdi. BöyleceCem`in 5 yıl, 11 ay, 14 gün sürecek İtalya hayatı başlamış oldu.

Cem Sultân`ı, ne kendisi için günler süren ziyafetler, nede ardı ardına gelen ziyaretçiler mutlu etmiyordu. Artık tahtı, tâc`ıda düşünmüyordu. Tek düşüncesi Kâhire`ye ailesinin yanına dönmek olmuştu. Bu düşüncesini Papa`ya açtığında, Papa tam zamanıdır diyerek Cem`e Hristiyan olmasını teklif etti. Cevap çok sert oldu. Cem "Derimi yüzüp kafamı kesseniz Din-î Mübin-î İslâm`a asla hiyânet edemem" diyerek bu teklifi sağlam karakteriyle reddetti.

Bu arada; Fransa Kralı VIII. Charles İtalya`ya girdi. Son zamanlarda San Angelo Sarayında kalan Cem`i 21 Ocak 1495`te ziyaret etti. Papa, Fransa Kralıyla Cem`i tanıştırdı. Kral, Cem`i alıp götürmeye kararlıydı ve Papa`ya baskı yapmaya başladı. Diğer taraftan, toprakları sürekli Türk Akıncıları tarafından çiğnenen Venedik`te Cem`i elde ederek Türklerin saldırılarına karşı kullanmak istiyordu.

İki ateş arasında kalan Papa, önce Rodos Şövalyelerinin Üstâd-ı Âzâmları d`Aubusson` a hayatında göremeyeceği kardinallik rütbesi vererek Rodos`a gönderdi. Sonra Fransa Kralı`na Cem`i zehirleyerek teslim etti. Bir müddet sonra Fransa Kralı ile birlikte Napoli`ye geçmişlerdi ki Cem zehrin etkisiyle ağırlaştı. Öleceğini anlayınca vasiyetini yazdırdı ve 25 Şubat sabahı 35 yaşını 3 ay, 3 gün geçe vefât etti.

(Annesi Çiçek Hâtun 1498 Mayıs`ında Kâhire`de ölmüştü. Kızı Gevher Melik Sultân amcası Sultân Bâyezid tarafından evlendirildi. Oğullarından Oğuzhan Türkiye`de boğdurulmuş, Murad ise Yavuz`un 1517`de Kâhire`ye girmesinden az önce oğlu Cem ile ayrılarak Rodos`a geçmiş ve maalesef baskıyla Hristiyan yapılmış, Kânuni`nin 1522`de Rodos`u fethinde her ikiside boğdurulmuştu.)

Olay İstanbul`da şok etti etkisi yaptı. 3 gün yas ilân edildi. Bütün şehirlerde gıyâbî cenâze namazları kılındı. Cenâze maiyetindeki Sinan ve Celâl Beyler tarafından yıkandı kefenlendi uzun yola çıkacak gibi korunaklı hâle getirilen bir tabuta konuldu, Kral Ferrante`nin Sarayı`nın bahçesine yerleştirildi. Ancak Cem`in o hali bile yıllarca pazarlık konusu yapıldı ve ancak Bâyezid Hân`ın Donanmayı harekete geçirmesi üzerine 1499 yılının Ocak ayında gönderilen cenâze Avlonya`da Türk Gemileri tarafından top atışlarıyla karşılanarak Mudanya`da 12 yıl, 4 ay, 20 gün sonra Türk topraklarına çıkarılarak, Bursa`da ağabeyi Şehzâde Mustafa`nın yanına defnedildi. Mekânı Cennet olsun.(Bu yazı Yeniakit gazetesinde yer almıştır)


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.