BATININ DİN FELSEFE SİYASET PROJESİ
Batının Din Felsefe Siyaset Projesi: Rekonkista - Şark Meselesi - Bop
Bugünkü ispanya, Portekiz ve Fransa topraklarında hüküm süren Endülüs Devleti ( 711-1492) 781 yıl sonra Hıristiyanların rekonkista politikasının kurbanı oldu.
Endülüs`teki rekonkista Osmanlı Türkiye`sinde Şark meselesine (The Eastern Question) dönüştü ve (1299-1922) ve 623 yıl sonra Osmanlı İmparatorluğu parçalandı, bu süreçte altı milyondan fazla Türk hayatını kaybetti. Rahmetli Atatürk liderliğinde sadece bugünkü topraklarımızı kurtarabildik.
Rekonkista; Hıristiyan teolojisine dayanan bir siyaset felsefesidir. Özel manası Avrupa`dan Müslümanları atmak, geniş anlamda "kadim Hıristiyan coğrafyasından" Müslümanları çıkarmaktır.
Rekonkista Osmanlı İmparatorluğu`na "Şark meselesi" olarak uygulandı ve "Türklerin Avrupa`dan atılması" anlamına gelir.
Rekonkista ve Şark meselesi günümüzde Türkiye ve İslam dünyasına Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ya da Genişletilmiş Ortadoğu Projesi adıyla dayatılmaktadır. Bop bağlamında ABD-İsrail ve İngiltere`de hangi partinin ya da kimin iktidar olduğunun pek önemi yoktur. Sadece kullanılan yöntemler değişir.
Türkiye`ye yönelik olarak sağ-sol çatışmaları, Alevi-Sünni çatışması çıkarılmasına yönelik manipülasyonlar, ASALA, PKK, 12 Eylül 1980 darbesi, 28 Şubat 1997 Post Modern Darbesi BOP hedefine yöneliktir. İlave olarak Dünya Bankası mamurları Kemal Derviş ve Shelma Robinson tarafından 1978`de hazırlanan "Türkiye`nin Ekonomik Dönüşümü Raporu"nun 24 Ocak 1980`de Süleyman Demirel-Turgut Özal ikilisi tarafından uygulamaya konulması&8230; AKP iktidarı&8230; Malum Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan "BOP`un eşbaşkanlığı" hususunda rekabet halindeler.
Irak ve Afganistan`ın işgali, Filistin`de yaşanan dram. Irak`ın kuzeyinde Türkiye`nin kırmızı çizgilerinin yeşillenmesi, Türk subaylarının başına Süleymaniye`de çuval geçirilmesi&8230; Barzani, Talabani adlı iki çete reisinin "bir Kürt kedisini bile Türkiye`ye vermeyiz" celallenmeleri&8230; Kerkük, Musul ve Telafer`de Türkmenlerin katliama uğraması, Gazze`de olanları gören Cumhurbaşkanı Gül ile Başbakan Erdoğan`ın Türkmenleri görmemesi&8230; Irak`ta bir milyondan fazla Müslüman`ın katledilmesine en az bir o kadarının da tecavüze uğramasına ve yaralanmasına ses çıkarmayan Başbakan Erdoğan`ın Davos`ta "one minute" ile İsrail Cumhurbaşkanı Perez`e karşı önce kükremesi, sonra "ben moderatöre kızdım" demesi&8230; Kıbrıs`ta "Yes be anam"cı "win win" politikasının tam bir "mess" haline dönüşmesi&8230;
Türkiye`nin "dönüştürülmesi"ne yönelik operasyonlar bunlarla sınırlı değil.
2009 Şubat başında ünlü The Economist dergisi "Ekonomist Milliyetçilik" manşeti -kapağı ile yayımlanırken&8230; İktisadi milli güvenlik varlıkları, bankaları, sigorta şirketleri ve toprakları -GAP`ta İsrail`e 450 bin dönüm olmak üzere- "babalar gibi satılan" Türkiye.
İslam inancında sadaka ferdidir. Türk-İslam kültüründe yardımlar da "sağ elin verdiğinden sol elin haberi olmaz" düsturuna göre yapılır. Buna rağmen seçim rüşvetine dönüşmüş "sadaka ekonomisi" hortlatılarak "davul zurna ile ilan" makarna, kömür, su, alışveriş çekleri dağıtımı.
Şebeke suyu olmayan Tunceli`nin köylerine çamaşır makinesi dağıtımı&8230; Dünya Bankası`nın Kasım 2007 raporunda "Türklerin yüzde 26`sı açlık sınırında" derken&8230; İslam ve imanın 11 temel şartı ile 32 farz içinde ZEKAT olmasına rağmen, baş örtüsü öncelik olmamasına rağmen, zekatı tartışmayıp baş örtüsü tartıştırılan Türkiye&8230;
Bitmedi&8230;
"Ermeni özürcüsü" disossiyatif-çoklu kimlik bozukluğu olan tezgahtarlar. "devlet Kürtlerden özür dilesin" diyen TESEV`ciler&8230; AB sevdasına yapılan "Azınlık Vakıfları Kanunu" şeşbeş TRT Kürtçe yayın aymazlığı ve daha nice düzenlemeler&8230; Türkiye`de bilmem şu kadar "etnik unsur" var söylemleri&8230; AB, ABD ve İsrail`in sözcüsü "medyasörler", akademisyenler ve bir kısım özel üniversiteler.
Daha fazlası var ama yazmıyorum.
Granada Emiri Abdullah`ınBadol Tepesi`nde "Allahu Ekber, Allahu Ekber, Allahu Ekber" nidalarına annesinin "Ağla oğlum ağla! Erkekler gibi savaşamadın, bari kadınlar gibi ağla!" çığlığı arasında, Tarık Bin Ziyad`ın gemileri yakarak kurduğu Endülüs çok feci bir şekilde tarih sahnesinden silindi. Yüz binlerce Müslüman katledildi, ırzına geçildi, sürüldü&8230; Rekonkista zafere ulaşmıştı. Hem de 781 yıl sonra.
Bugün ağlamak değil ders almak zamanıdır.
Batı`nın Türk`le meselesi dördüncü yüzyılda "Kavimle Göçü" ile başlar. Atilla`nın Avrupa ortalarına kadar ilerlemesi sonucunda, Avrupa`nın kavimler haritası değişmiş, Roma imparatorluğu ikiye bölünmüştür. 1071 Malazgirt Savaşı ile Batı`nın Türk meselesi, Müslüman Türk meselesine dönüşür&8230; Haçlı Seferleri (1096-1286), 1453 İstanbul`un Fethi ve nihayet İstanbul`da 1512`den itibaren imparatorluğun merkezi yönetimini ele geçirmiş gulam/köle Enderun kliğinin sebep olduğu 1687 İkinci Viyana Kuşatması bozgunu. 1699 Karlofça Antlaşması. Karlofça`nın imzalandığı yere bir kilise yapıldı ve Doğu kapısı "Türkler bir daha Avrupa`ya girmesin" diye duvarla örüldü. İşte o kapı 310 yıl sonra 26 Ocak 2009`da açıldı.
1838 Balta Limanı serbest Ticaret Antlaşması`nda Osmanlı Türkiye`sinden neler istendi ise 1995 Gümrük Birliği Antlaşması ile Cumhuriyet Türkiye`sinden istendi.
1839 Tanzimat Fermanı ile AB`nin Kopenhag kriterleri aynı muhtevayı taşıyor.
1856 Islahat Fermanı ile 19 Aralık 2004 ve 3 Ekim 2005 AB istekleri tesadüfe bakın ki, aynı.
1856 Paris Antlaşması ile Osmanlı Türkiye`sini Avrupalı (!) saydılar. Risk-KONTROL ile devlete nüfuz ettiler. Nihayet 1871 Berlin Konferansı Osmanlı`nın aleni paylaşım pazarlığı idi&8230; Sonuç SEVR ve 19 Mayıs 1919`da Gazi Atatürk`ün başlattığı Türk İstiklal Harbi.
Tarih ders almak içindir. Tarihini ve dilini unutan bir Milet kısa bir süre sonra dinini de unutur. Kur`an`daki İslam`ın yerini "şeyh efendi"nin İslam`ı alır. Nitekim Endülüs ve Osmanlı`nın parçalanıp yıkılmasında Kur`an ayetlerine ve hadislere "Batıni format" atan İslami cemaat ve tarikatların büyük rolü olmuştur. Ya günümüz Türkiye`sinde durum nedir? "Ilımlı İslam", "İbrahimi dinler", "İsevi Müslümanlık" neyin nesidir? BOP`un DİN-FELSEFE-SİYASET üçlemesine baktığımızda Endülüs ve Osmanlı Türkiye`sinin hazin sonunu görmemek için kör olmaktan öte bir şey olmak gerekir. Kaldı ki ABD menşeli haritalar ortalıkta dolaşıyor.
Endülüslü Tevrat tefsircisi Ibn Meymun (Maimonides/Kurtuba 1135-Mısır 1204) ile Alman Yahudi`si -Amerikalı Leo Strauss (1899-1973) ekolünün DİN- FELSEFE- SİYASET üçleme teorisi, Evanjelist Hıristiyan teolojisi ve Mesihçi-kıyametçi "kehanetler" ile "Where God has walked / Tanrının yürüdüğü topraklar" olarak adlandırdıkları Anadolu ve hinterlandında BOP adıyla tedavülde.
Bulunduğumuz coğrafya ve hinterlandında "zemin oynamış" görünüyor. Bu oynaklığın "kime yâr, kime gâr" olacağı Türkiye`ye ve Türk milletinin bağrından çıkan ordusuna bağlı.
R.K.KURT
|
