Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10189
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2281) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (422) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (846) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (545) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3429)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Ahmet ÖZDEMİR - (Ziyaretci) 23.09.2010 21:02:49

BEKLENEN VAATLER



BEKLENEN VAATLER

Ahmet ÖZDEMİR
Maliyeci-İktisatçı
aozdemir2007@hotmail.com


İnsan oğlu, bazı konularda çok hassastır. Velev ki, belirtilen hususlar çok basit ve sade olsa dahi, davranışlar ve meyiller değişmezlik gösterir. Hükümet ve Devlet ricalinden, geleceğe ilişkin beyanları-vaatleri-nutukları iyi takip eder ve menfaatine uygun olanları hafızasına yazar-not eder-kaydeder ve makûl bir süreden sonra; nerede kalmıştık, demeye başlar. Öyle ki, geçmişten bu yana yapılan; siyasi-idari-askeri konuşmalar, ilgili muhataplarınca ve/veya aynı konuda beklenti içinde olanlarca, hep benzeri paralelde değerlendirilir, nerdeyse. Belirtilen vaatlerin, makûl ve mantıklı bir zaman içinde gerçekleşmemesi halinde; söylenenler-ileri sürülenler-ortaya konulanlar, neredeyse ve geometrik dizi hızıyla söyleyenlerin aleyhine geri döner ve siyasi-idari puan-prim kayıplarına sebep olabilir, adeta.
Geçmişten hatırlayalım. Bir ev anahtarı-bir araba anahtarı vaatleri; değinmek istediklerimizden, geçmişte kalanlardandır.
Onun için deriz ki, her derecedeki ve bilhassa seçimle gelinecek görevler başta olmak üzere, sözü edilen yerlere talip olanların veya seçilerek iş başına gelenlerin, yapılabileceklere vaatte bulunması isabetli ve makûl olmalı, vaat edilenlerin de hayata geçirilmesine ortaca bir zaman tahmininde bulunulması, daha isabetli olsa gerektir. Aksi halin, vatandaşların hayal kırıklığına ve strese girmesine yol açtığı gözden uzak tutulmamalıdır.
Hatırlanacağı üzere; son zamanlarda ve yakın bir geçmişte sayın Başbakan`ımızın bizzat ifade ettiği iki konu ortaya atılmıştı. Bunlardan birisi, kamu personelinin sicil notu uygulamasından vazgeçileceği; diğeri de, 65 yaşını doldurmuş bütün vatandaşların kamu taşıtlarından bedava olarak faydalanacaklarına, ilişkindir.
Her iki konunun da hayata geçirilmesine ilişkin makûl ve mantıklı sürenin geçtiğinden bahsetmek yanlış ve yersiz olur.. Bunlar üzerindeki gerekli çalışmaların çok yönlü olarak yapıldığı, tabii karşılanmalıdır.
Buna karşılık, belirtilen hususlara ilişkin değerlendirmelerimizi, aşağıdaki gibi sıralamakta isabet olsa gerektir, deriz. Buna göre;
- Sicil Notu Uygulaması:
Sicil notu, kamu personelinin; adaylıktan asıl olmaya geçişte, kazanılmış hakları itibariyle yan kademe ve/veya derece terfilerinde, üst kadroya (torba kadro) ve/veya görevlere tayinde; dikkate alınan önemli faktörlerden birisidir ve herhalde en önemlilerindendir.
Ne yazık ki, belirtilen sistemin, bu güne kadarki uygulamalarının; objektif bir esasla tatbik edildiğinden bahsetmek, isabetli olamayacaktır.
Aynı işi aynı verimlilik ve ölçüler içinde yapanların farklı değerlendirmelere tabi tutuldukları, bunlardan bazılarının 100/100 üzerinden altı yıl peş peşe 90 ve üstü not ortalaması tutturarak-alarak emsallerine nazaran bir yan kademe (24 hizmet yılında, bir derece ve bir kademe ilerlemesi kazanılabileceği dikkate alınmalıdır.) terfisi kazandığı ve böylece hiç de küçümsenmeyecek değerler-ilerlemeler kazandığı , bilinmektedir. Ne yazık ki, bunların hiçbirisinin objektif kriterleri olamamıştır. Hatta, özel olarak takip edilenler ve yakınen tanınanlar hariç olmak üzere; ikinci ve gerektiğinde üçüncü sicil amirleri; sicil verdikleri muhatapları; ne fiziki görüntü itibariyle ve ne de çalışmaları yönleriyle, çoğu defa tanıyamazlar ve ilk derece sicil amirlerinin notlarının paralelinde veya en fazla on puan fazlasıyla (üçüncü sicil verene gitmesin düşüncesiyle) gereken değerlendirmeyi yaparlar (Meselâ: Bir Bakan, ikinci sicil amiri olarak değerlemede bulunduğu müfettişlerinin nerdeyse tamamına yakın kısmını tanımaz....). Bunları çoğaltabiliriz. Sicil notlarını yüksek dereceden almak isteyenlerden bazıları da çeşitli yollara müracaat ederler. Bildikleri konuları, bilmiyorlarmış gibi üstlerine götürüp, onları bildikleri noktaya çekerek ve işin aslını kendilerinden öğrenmiş gibi yaparak, sabah-akşam günaydın-iyi akşamlar, belli günler için göz aydını-geçmiş olsun-yeni yıl ve sair günleri kutlama vesileleri ihdas ederek, spor, milli-manevi duygular bakımından aynı hal ve hareket içinde olduklarını aksettirerek veya bunlardan istifade ile yakın markaj tanınan kimselerden olmak başarısını gösterirler. Böylece, benzeri davranışlara tevessül etmeyip aynı işi ve görevi; mevzuatın icabı ve gerektiği şekilde yürütenlere nazaran, şekilde de olsa farklı bir itibar ve farklı ve artı yönde bir puan kazanmış olurlar.
Öyle olunca, sicil notu uygulamasından vaz geçmek; kamu personelinin ilerlemesi ve yükselmesi bakımından yapılacak değerlendirmeler bakımından; hiç de kaybedilen bir yol olmayacaktır, denilebilir. Zaten, görevinin gereği davranış göstermeyenlerin-vazifelerini kötüye ve çıkara kullananların, üstlerine-eşitlerine-astlarına-vatandaşlara yanlış yapanların, vazifelerinde ihmal ve terahi gösterenlerin, gizli kalması gereken hususları açığa vuranların, kişilerin özel varlıklarına-durumlarına muttali olanların bunları kendi faydalarına veya sair gayelerle kullananların&8230;; idari-adli takibata-kovuşturmaya muhatap olacakları ve gerektiğinde mesleklerinden ihraç edilecekleri, açıktır.
Ancak, bunun yerine; verimlilik puanı veya benzeri bir sistem ihdas edilebilir, düşüncesinden de bahsedildiği, söylenenlerdendir. Genel rivayet, bu yöndedir. Günümüz itibariyle, yargı` da; verimlilik puanı uygulamasının mevcut olduğu, bilinmektedir. Fakat, nasıl bir fayda sağladığı tartışmalıdır. Meselenin bu taraflarının da geniş manada ele alınması zorunlu olacaktır, herhalde.
Sicil puanı sistemi kalkmamış olsa dahi; bir kısım memuriyetler için (Merkezi ve taşra denetim elemanları, müsteşarlar, genel müdürler, valiler-kaymakamlar, büyük elçiler-konsoloslar, hakimler-savcılar; &8230; sicilsizlik esasına nazaran çalışmalıdırlar, deriz.
Hadisenin, çalışma sahası-hukuk ve kamu personeli itibariyle geniş bir yelpazeye yayılmış olmasından ötürü, derhal çözülecek mahiyet taşımadığı da kendiliğinden ortaya çıkmış olmaktadır.
- Kamu Taşıtlarından Faydalanma:
Halen, bir kısım büyükşehir belediyelerince de; 60 yaşını dolduranlara, sakatlara, ulaştırma hizmetlerine de inhisar eden şekilde gazilere-malûllere, fakirlere &8230; muayyen usul ve esaslarla belediye taşıtlarından (raylı sistemler hariç) muayyen saatler itibariyle (Saat: 10-16, 19-24 gibi) bedava faydalanma imkânı getirilmektedir. Bunlardan yıllık bir ücret alınıp resimli yaşlı-fakir &8230; serbest kart kendilerine verilmektedir. Yani, yaşlılar için hizmet tamamen bedava olmayıp cüz`i de olsa bir ücrete dayanmaktadır.Belirtilen saatlerin dışında, sözü edilen vasıtalardan faydalanmak durumunda olanlar ayrıca normal ücretlerini kart-nakit gibi yollarla ödemek zorunda kalmaktadırlar.Belediyeler de, bu yolla; belediye sakinlerini kabuğuna çekilmek mecburiyetinden kurtarmakta, aktivitelere-sosyal münasebetlere-görüşmelere katılma yolunu açmakta ve böylece insanlara faydalı olmaya çalışmaktadırlar. Zaten, 60 yaşını doldurmuş olmasına rağmen, belirtilen uygulamadan istifade etmeyenler-etmek istemeyenlerin sayıları ise hiç de az değildir.
Şimdi, 65 yaşını dolduranların kamu taşıtlarından ne şekilde parasız olarak istifade edecekleri ise merakla beklenmekte ve bunun bir an önce hayata geçirilmesinde fayda görülmektedir. Kamu taşıtlarından (kara-deniz-hava-raylı&8230;) ne şekilde ve nasıl parasız olarak faydalanılacağına dair usul ve esaslar herhalde bir kanuna ve çerçeve Bakanlar Kurulu kararına dayanmalıdır. Bu yöndeki çalışmalar bakımından; bir serbest kart veya nüfus cüzdanı ve çok sembolik bir ücret ödenmesi gibi taraflar da ayrıca etüt edilecektir, herhalde.
Muhtemel uygulamalara ilişkin olarak düşünülenler ve ortaya konulmak istenenler çok güzel, fakat; az da olsa zuhur edecek ve durumdan vazife çıkaracak kamu görevlileri hortlarsa ve taleplerin engellenmesi itibariyle ve devamlılık gösterecek şekilde gişelerine BEDAVA KONTENJANLARI DOLUDUR levhası asarlarsa, buna ne denilir? Konunun bu yönleri de şimdiden gözönünde bulundurulmalıdır,şüphesiz.
Belirtilen ve geleceğe ilişkin hususların, şartları uygun olan birçok belediyelerce ele alınabilmesi bakımından, 13.06.2006/5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu`nun Muafiyetler başlığını taşıyan 4` üncü maddesinin
(1) Aşağıda sayılan kurumlar, kurumlar vergisinden muaftır: &8230; 1) İl özel idareleri, belediyeler ve köyler ile bunların oluşturdukları birlikler veya bunlara bağlı kuruluşlar tarafından işletilen;&8230;
2) Belediye sınırları içinde faaliyette bulunan yolcu taşıma işletmeleri, &8230; şeklindeki düzenlemesinin (2) alt bendinin Yolcu taşıma işletmeleri, şekline dönüştürülmesinde ve böylece daha geniş sınırlar içindeki yolcu taşımacılıklarının da (beldelerden-şehirlerden; köylere, diğer beldelere-şehirlere &8230;) kurumlar vergisi mükellefiyetini gerektirmeyecek şekilde yapılmasına zemin hazırlanmalıdır.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.