Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10192
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2285) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (422) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (847) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (542) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (889) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3429)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Ahmet Kılıçaslan AYTAR - (Ziyaretci) 18.11.2011 10:36:07

BELGELER SAVAŞI

BELGELER SAVAŞI

Bir süre önce KCK Başkanı Murat Karayılan ellerinde Fethullah Gülen cemaatinin nasıl örgütlendiğini gösteren belgeler olduğunu, bunları harfiyen yayınlama cesaretini gösteren gazetecilere vermeye hazır olduklarını açıkladı.
Ardından Ergenekon kapsamında tutuklu ve Milli İstihbarat Teşkilatının(MİT) Asya sorumlusu Kaşif Kozinoğlu- tam da,hâkim karşısına çıkmaya hazırlanırken aniden gelen kalp kriziyle öldü mü,öldürüldü mü tartışmaları sürerken;
"Hoca verir talkımı kendi yutar salkımı" sözünün eri,Taraf Gazetesinden Emre Uslu KCK operasyonlarıyla ilgili iddialarda bulunuyor."Kime çalıştığı belli olmayan KCK liderleri, hatta milletvekilleri olduğu sürece, onların peşine takılıp eyleme giden, dağa çıkan çocuklar ölmeye devam edecek"diyor.



Türkiye uzun süredir Fethullah Gülen`in cemaatleştirdiği devlet aygıtını konuşmaktadır!
MİT anayasal düzeni ve ulusal gücü oluşturan unsurlara içten ve dıştan yöneltilen mevcut ve muhtemel faaliyetler hakkında milli güvenlik istihbaratı oluşturma görevindedir-ki, devletin cemaatleştirmesi iddiaları doğruysa, MİT`in cemaatleşmesinin önemi de açıktır!
Nitekim cemaatleştirilen devlet aygıtının bir projesi olarak öne sürülen Kürt açılımında,demokratikleşme ve standartların yükselmesiyle ekonominin kalkınacağı,ekonominin kalkınmasıyla hak ve özgürlüklerin ileri gideceği, terörün biteceği yaklaşımı geliştirilmiş,bir süre İmralı`da MİT ve Abdullah Öcalan görüşmeleri de yapılmıştır.
Ne ki anayasada idarenin bütünlüğü ilkesine rağmen Güneydoğu ve Doğu Anadolu`da da belediyeler,özel idareler,yatırım ajansları, köy idarelerinde ve özel sektörde de cemaat-yandaşlık yönetimiyle önce yandaşlara sağlık,konut,eğitim,güvenlik,sosyal güvenlik,sosyal hizmetler gibi kamu hizmetleri sunulunca ayrılıkçı Kürt Hareketinde ılımlı islam-liberal yapı tarafından yok edilmeme refleksi oluşmuş ve yerleşik konuma oturtmak istenen "Kürt Kimliğine Özgürlük" talebine yol açılmıştır.
O yüzden cemaatleştirilmiş devlet aygıtı 12 Haziran seçimlerine gidildiği süreçten itibaren Kürt toplumunun hassasiyetlerine ve terörün yükseleceği riskine rağmen Kürt hareketi üzerinde yoğun askeri,hukuki,ekonomik,dini, kültürel tahrik ve baskı politikası uygulanmasıyla hareketin tasfiyesini amaçlıyor.
Çünkü bir zaman açtığı okullar vasıtasıyla Türklere ve Türklüğe sahip çıkıyor,ulusal heyecan ve hakimiyeti din ile harmanlıyor imajıyla devlet ve hakim ideolojiye karşı kendini koruyan ve Atatürkçü Düşünce Sistemi ve koruyucusu askerle olan kavgasında da Kürtleri kullanan Fethullah Gülen`in bu çabalara -artık, ihtiyacı bulunmuyor!



BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş iktidarın milletvekillerinden,belediye başkanları,il başkanları,il genel meclisi,kadın ve gençlik meclislerine kadar bütün organlarındaki üyelerini bir bir tutukladığından bahisle, siyasi operasyonlarla ve hukuk adı altında mahkemeler vasıtasıyla demokrasi ve özgürlük mücadelelerine engel olunduğu iddiasında derin ayrışmaya işaret ediyor.
O nedenle KCK Başkanı Murat Karayılan iktidarla bir pazarlık şansı yaratmak için Fethullah Gülen cemaatinin nasıl örgütlendiğini gösteren belgelere sahip olduklarını ilan etmiştir.
Elbette ABD ve İsrail desteğinde Gülen cemaatinin yüce İslam dininin ılımlı islam formuna değiştirilmesiyle pan islamcı ve liberal amaçlarını tevsik eden kimi Türk devletinde, kimi rejimleri değiştirilen Arap ülkelerinde ve bizzat Türkiye`de yerel sivil toplum kuruluşları ve devlet kurumları içinde örgütlülüğü ve bir çok batılı ülkenin demokratik siyasi hakları mücadelesi veren, bazen şiddete başvuran Kürt azınlık olarak gördüğü ayrılıkçı hareketin yoksulluğa ve suça itilmesinde cemaatleşmiş devlet örgütlülüğünün belgelendirilmesi tehditi hoş karşılanmıyor!


MİT`in Asya sorumlusu Kaşif Kozinoğlu, Türkiye`nin Orta Asya Türk Cumhuriyetlerindeki ulusal yararlarının görevlisidir. Rusya,Çeçenistan,Azerbaycan,Türkmenistan,Özbekistan`da ABD istihbaratıyla destekli Gülen cemaatinin ılımlı islamcı,liberal siyasetine karşı faaliyetlerde bulunmuş, Rusya ve Özbekistan`ın bölgelerinde ABD ye karşı durabilmelerini teminen Gülen cemaat okullarını kapatmasında etkin olmuştur.Operasyonlarıyla ilgili belgeleri Oda TV`ye sızdırdığı iddiasıyla"Ergenekon Örgütü`ne üye olmak, devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahrip etmek, amacı dışında kullanmak, hile ile almak ve çalmak"suçlamasıyla tutukluyken,hakim karşısına çıkmaya bir hafta kala ölüyor-bu suretle, bir daha asla Gülen Cemaatinin Orta Asya örgütlenmesiyle ilgili konuşmasına olanak kalmıyor!



Tam bu noktada Taraf Gazetesinden Emre Uslu cemaatleştirilmiş devlet aygıtında MİT savunucusudur ve dezenformasyonu yayıyor!
Görevi gereği KCK örgütlülüğü içine sızmış kimi askeri istihbaratçının yapılacak eylemleri MİT sorumlularına bildirmeleri gerekirken bizzat eylemleri organize ettiklerini, bu durumda MİT için hem PKK hem de o istihbaratçılarla mücadele etmek gereği doğduğunu söylüyor.Bunlar MİT içinde Müşteşar Hakan Fidan öncesinin cemaatleşmemiş görevlilerdir. Emre Uslu binlerce KCK tutuklu arasında bunların dördünü şahsen tanıdığını söylüyor.Önce KCK örgütüne girmişler, il sorumlusu seviyesine çıkmışlar ve PKK`ya sızmışlardır. MİT`in KCK operasyonlarından rahatsızlık duymakta -mesela, KCK operasyonlarını cemaat operasyonları olarak göstermekte ve kamuoyuna MİT`in KCK tutuklularının salıverilmesini istediği gibi kurumu sebatsız gösteren bir imaj çizmektedirler.
Güya Müşteşar Hakan Fidan,MİT başına geldiği sıralarda teşkilatta bu etkili ve güçlü damarın telkiniyle Abdullah Öcalan ve PKK`ya ılımlı davranılmış -sonra, KCK nın ne olduğunu anlayınca da gereğini yapmıştır.
Emre Uslu,Genel Kurmay Başkanı Necdet Özel`den MİT`teki askeri istihbarata etkili olmasını istiyor.


Cemaatleşmiş devlet aygıtında iktidarın liberal ve panislamcı yeniOsmanlı yayılmacılığına,"Benim yaradılışımda fevkâlade olan bir şey varsa,Türk olarak dünyaya gelmemdir" diyen Atatürk`ün izinde sivil ve asker entellektüel muhalefetin doldurma,yalan ve hezeyanlarla baskılanması ve ortadan kaldırılması için bahanesi Ergenekon yine devrededir.
Cemaatin nasıl örgütlendiğine dair belgeler -işbu, görevi gereği PKK`ya sızmış hain Ergenekon örgütünün bir tevatürü, düzmecesidir demeye getiriliyor ve belgeler savaşı sürüyor...



















Ahmet Kılıçaslan AYTAR
ahmetkilicaslanaytar@gmail.com



Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.