BİR ALGI DENEYİ
BİR ALGI DENEYİ
Prof. Dr. Salih Şimşek
- Usta be!
- Evet?
- Biz yine geldik!
- Hoş geldiniz de… Yine ne derdiniz var?
- Çok şükür derdimiz yok da… Ben buradaki arkadaşlara bir test uygulamak istiyorum.
- Ne testi? Sen akademisyen falan mı oldun?
- Neredeee… Sadece merak… Hani son günlerde çokça kullanılan bir kelime var ya? ALGI…
- Evet! Arkadaşlara elimdeki A4 kâğıdına yazdığım bir şeyi gösterip, yorum yapmalarını isteyecek ve görüntü aynı olmasına rağmen bakışların veya algıların durumunu tespit edeceğim.
- Peki, hadi yap bakalım…
- Arkadaşlar! Bakın elimde bir A4 boyutunda bir kâğıt var. Üzerine dört noktadan sonra bir soru işareti koydum. Size birisi bunu gösterse ve ‘ne anlıyorsunuz?’ diye sorsa, ne cevap verirdiniz? Bakın işte bu: ....?
- Resim yoh mi?
- Yoh…
- Demek güneş kayboldu. Fotosentez yoksa oksijen de yok! Oksijen olmazsa ateş de olmaz, desene yine taş devrine döneceğiz. Ben en iyisi Atilla Taş`ı arayayım, anlar o taş devrinden!
- Niye yoh hocam? Bu çok zor bir soru! Neye göre yorum patlatacaz?
- Hocalar, hep `zor` sorarlar... Başka türlü hoca olunmaz ki (!)
- Kolay soruyu soran da bilir!
- Hocalar hep zor sorarlar da… Hocalar önceden bir tüyo da verirler bildiğim kadarıyla…
- Yok be hocam, sevmedim bu soruyu, başka sor, ne bu şimdi? Soru işareti, yarın nokta, bir gün virgül, ünlem, vs. gider… Biz alışık değiliz buna…
- Zorları seven zaten olmaz ki... Önemli olan sevilmeyenlere tahammül etmek...
- Hocam bari görüntülü olsun ama zor olsun.
- O zaman herkes bilir. Soru, soru olmaktan çıkar. Maksat kaybolur!
- Pes ettim. Siz bilirsiniz… Benden günah gitti. Sınıfta kaldık, kızmak yok ama…
- Sınıfta kalmak kötü bir şey değil ki... İsterseniz kalanlara bir sorun!
- Kalanlara niye sorayım bilseler sınıfta kalmazdı zaten…
- Bu olsa olsa bir denizaltıdır, su yüzene çıkmakta olan…
- Saman altından su yürütmek olarak da yorumlanabilir.
- Hayır, hayır… Bir tren katarı ve başta lokomotif…
- Apartman blokları ve başta site giriş binası olabilir…
- Boşluk doldurma türü sorulardan biri…
- ‘Buna benzer diğerleri… Uzar gider…’ anlamına gelir.
- İlk çağlardan kalan taş üzeri yazılardan bir örnektir.
- Hocam benim prensibim şu… İnsan her ne öğrenmek isterse o dalda profesör olan birini tercih ederim.
- Her prensip her yerde geçerli olmuyor ki...
- Geçerli olan yerde de başarı oluyor hocam.
- Hocam gene zor sormuşsun... Değiştirme hakkımız yok mu?
- Tamam. Soruyu değiştiriyorum: yorgun, yokuşa nasıl sürülür?
- Yorgun düşünsün onu da üstat...
- Venedikli gramerci Aldius Manitius’un bulduğu işaretleme.
- Tamam, tamam. Bu kadar yeter. Maksat anlaşıldı.
|