Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10194
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2285) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (423) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (848) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (542) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (889) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3429)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Mustafa Nevruz SINACI - (Ziyaretci) 9.08.2011 11:21:57

BİRLEŞİK KIBRIS REFERANDUMU

BİRLEŞİK KIBRIS REFERANDUMU
Mustafa Nevruz SINACI
Vahşi batı ve münderecatı menfur AB, Kıbrıs Türk Cumhuriyeti hakkında (KKTC) hakkında vaki dayatmalarına hız verdi ki; Toplumlararası görüşmeler birdenbire canlandı ve hareketlendi. Annan Plânı`nı oylayacak kadar ahmak yönetimlerin; Kıbrıs`ta ``tek vatan, tek bayrak, tek toprak´´ olarak nitelenen, Türk`ü kalleş Rum`a peşkeş damarları yine kabardı.
Dr. Rauf Denktaş`ın ani rahatsızlığı yavru vatan`ın lânetli dâhili ve hârici bedhahlarını ümitlendirdi. Bir de, Güney Kıbrıs Çete yönetiminin AB Dönem Başkanlığı sırasının gelmesi, leş kargalarının iştahını iyiden iyiye kabarttı. Şimdi, haksız, adaletsiz ve hukuksuz olarak; Londra, Zürich ve antlaşmaları ve 1974`e rağmen AB üyesi yapan ``Türk ve Türkiye düşmanı´´ soysuz domuzlar da üzerlerine düşeni yapma çabasında&8230;
Hem de, terör ve tedhiş örgütüne kucak açan, yardım ve yataklık yapan, Irak`ın kuzeyinde Türkiye aleyhine kumpaslar, tuzaklar kuran menfur Güney Kıbrıs Rum yönetimi ve Yunanistan nam çeteye rağmen&8230;.
BM`DE ALET EDİLİYOR
Dünyada Cemiyet-i Akvam kadar bile hükmü kalmayan, başta Srebrenicâ katliam ve soykırımı olmak üzere; En son Filistin, Afganistan, Irak, Libya ve Suriye dâhil milyonlarca insanın aleni katili;. Gözünü kan, intikam, gasp, hırsızlık ve yolsuzluk bürümüş emperyalist mason ve insanlık düşmanı gizli örgütlerin maşası; Öz`de değil, sözde ``Birleşmiş Milletler´´ Türkiye Cumhuriyeti`nin şeref ve haysiyet meselesi ve milli davasına alet ediliyor.
Hem de buna hiç gerek yok iken&8230;
Mesele sadece Türkiye Cumhuriyetinin meselesi iken..
Sırf acizlik ve zavallılık, şahsiyetsizlik ve uşaklık yüzünden!..
BM Genel Sekreteri Başkanlığında Cenevre`de liderlerle yapılan görüşmeler sonrası adadaki uyuşmazlığın 2011 yılı sonuna kadar çözülmesi ilke olarak kabul edildi. Buna göre Kıbrıs Türkleri ve KKTC yöneticileri bugüne kadar adadaki uyuşmazlığın çözümü yönünde sürekli çaba harcamışlardır. Bu yaklaşım BM Genel Sekreteri tarafından da kaydedilmiştir.
Şu anda KKTC egemen olarak varlığını sürdürürken, bu egemenliği yok sayarcasına Şubat ayında Birleşik Kıbrıs referandumunun yapılacağını söylemek Kıbrıs Türkünü ve Türk devletini yok saymaktır. Bu durumda çözümün ilkeleri üzerinde anlaşmanın sağlanamadığı bilinirken Birleşik Kıbrıs referandumu yapılmasını dillendirmek ada Türklerini yok saydığı gibi ve dünyaca haklılığı kabul edilen Kıbrıs Barış Harekâtı`nın amacına da aykırıdır.
Ayrıca AB`nin ada üzerindeki hukuksuzluğunu da yasallaştıracaktır.
Bunu telâffuz etmek gaflet ve dalâlet, önermekse vatana ihanettir.
Bu türden yapılan dayatmayı kabul etmeleri Kıbrıs Türklerinde ve özgür, hür ve hükümran KKTC devletinden beklenemez. Bugüne kadar adayı Yunanistan`a bağlamaktan asla vazgeçmeyen, çözümden yana olmayan Rum çetelerine herhangi bir uluslararası baskı yapılmazken Birleşik Kıbrıs söylemi karşı tarafın elini güçlendirecektir. Bu anlayış, adaya çözümü değil çözümsüzlüğü getirecektir. Getirmek isteyenler de lânetle anılacaktır.
Bu güne kadar KKTC`nin ortaya koyduğu çözüm önerilerinden iki eşit egemen devlet olgusu kabul edilmeden Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti`nin düşünülmemesi gerekir. Yarım asrı aşan süredir adadaki uyuşmazlığa Rumların tavrı nedeniyle çözüm bulunmadığı bilinmekle; 2011 sona ermeden uyuşmazlığı çözün talimatı Türkleri değil Rumları ilgilendirir.
Şu hale nazaran: Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu hiç zaman kaybetmeden Kıbrıs Türk halkının temsilcilerinden oluşan Ulusal bir Konsey toplayıp, dünya kamuoyuna gerçekleri duyurmalı; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti adı tekrar ilk ilân edildiği gibi ``Kıbrıs Türk Cumhuriyeti´´ olarak değiştirilmeli;, Hür, Hâkim ve hükümran Kıbrıs Türk Cumhuriyetine yönelen menfur dayatmalara karşı acilen gerekli her türlü tedbir alınmalı ve ``özgür bir devlet olarak´´ uygulanmalıdır. Derviş Eroğlu şunu bilmelidir ki; Türk Milleti, bütün azim, irade, varlık ve kararlılık ile Milli Davasına sahip, saygılı ve yürekten takipçidir.
RAUF. R. DENKTAŞ`A;
ŞİFA DİLEKLERİMİZLE&8230;.
Kurucu Cumhurbaşkanı Dr. Rauf Denktaş yaşayan bir efsanedir.
Milli davalar ve masum insanların emperyalizme karşı mücadelesinde, Mustafa Kemâl Atatürk`den sonra gelen bir bayraktardır. Önce O`nun, şerefli, soylu, arada bir diklenen değil, hayatı boyunca Türk duran, dik duran hikâyesini hatırlatmak isterim:
27 Ocak 1924 doğum günü,
1942, 18 yaşında;
Dr. Küçük`ün yayınlamaya başladığı Halkın Sesi gazetesinde, Kıbrıs Türk`ünün haklarını koparmaya yönelik ilk inançları çıkmaya başlıyor. ``5 Eylül 1942´´ Dağınıklıktan bir toplum yaratıyorlar&8230; 1948 tarihinde Dr. Küçük, büyük bir mitingle ENOSİS çığlıklarına karşı cevap vermek istiyor. ``Halkı toplayamayız zararlı çıkarız´´ diyenler çoğunluk. Dr. Küçük ve Denktaş aynı fikirde değil. ``Yükselen ENOSİS sesleri karşısında sessiz ve hareketsiz kalamayız. Kalırsak kaybederiz,´´ diyorlar.
Dr. Küçük`e en büyük destek ona mutlak inanan Denktaş`tan geldi.
Denktaş köy ve kasabaları gezerek halkı mitinge hazırladı.
27.11.1948 günü Lefkoşa Ayasofya meydanında o zamanların görülmemiş en büyük kalabalığı toplandı. Dr. Küçük, Denktaş`ın zamana karşı liderlik direnişleri sayesinde Kıbrıs Davamız ``Ankara hükümetlerine reddedilemez büyük dava olarak kabul ettirildi.´´ Liderler, Rumlar arasında Ada sathına serpilmiş Kıbrıs Türk Cemaatini, Türk Toplumu olarak Türkiye`ye ve dünya`ya kabul ettirecek, 11 sene soykırım çığlıkları altında ölüm kalım savaşı vererek 1974 Mutlu Barış Harekatı ile mutlu sona ulaştıracaktı.
1975 Kıbrıs Türk Federe Devleti derken,
1983 K. Kıbrıs Türk Cumhuriyeti&8230;
Onun damarlarında kan yerine ``Kıbrıs´´ dolaşıyordu.
``Bize &8216;Kıbrıs` demeyince, konuşamayız.´´, ``Biz Erenköy`e dans etmek için gitmemiştik,´´ der ve ruhu`nun Kıbrıs dolu olduğunu daima gösterirdi. Hasta yatağında bile espri yapıyor. Umudunu ve yaşama sevincini yitirmiyor. O, esprileri ile Kıbrıs için, Kıbrıs için zamana direniyor. Bir gün gazetecilere:
"Hz. Azrail`de o günlerde buralarda dolanmış, ancak bizi çok ağır görmüş ki bu kadar yolu tek başına taşıyamayacağını anlayınca bundan vazgeçti," diyordu.
Nereden nereye!..
Bir ömür Kıbrıs!...
Büyük geçmiş olsun der, çok çok uzun ömürler dilerim.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.