CEHENNEMİN ŞEREF TRİBÜNÜ...
Para ve Servet, Güç ve Makam, Şan ve Şöhret, Statü ve Kariyer, Mevkii ve İtibar… Bütün bunlara sahip olmak, menfaat ve hedeflerine ulaşmak için… Oturdukları makamları, idari ve siyasi imkânları, ellerindeki yetki ve hakları, sahip oldukları otoriteyi; işlerine geldiği gibi kibir ve saltanat, gösteriş ve şöhret için kullanan, bunlar üzerinden vatandaşı, işçiyi, memuru, emekliyi tehdit eden, psikolojik şiddet, taciz ve düşmanca baskı kuran, mobbing uygulayan, kendi imkânları ve çıkarları için başkalarına baskı ve eziyet aracı olarak kullananlar… Kendisinden beklenen görevini; tam, doğru ve eksiksiz yapmayanlar, işini savsaklayanlar, bilerek yavaşlatanlar, çalıştığı kuruma-işletmeye, yaşadığı topluma, ülkesine, devletine, milletine kasten zarar verenler, ekonomik kayba yol açanlar, kamu zararına sebep olanlar… Kamu kaynaklarını; kasten ve taammüden israf edenler, çıkar sağlamak için değerli kamu malları üzerinde hülle yapanlar, Kamu yatırımlarını; imalat bedelinin katbekat üzerinde astronomik, çok çok yüksek anormal bedeller üzerinden yandaşlarına, partililerine, yakınlarına adrese teslim ihale edenler, peşkeş çekenler, haksız menfaat sağlayanlar, bunlar üzerinden yolsuzluk ve rüşvette birbirlerine centilmenlik yapanlar… Çıkarılan kanunlarla, yayımlanan mevzuatlarla devlet ve kurumların içlerini boşaltanlar… Ülkemizin ekonomik büyümesinin ve gelişmesinin önünde en büyük varlık olan gıda, hammadde ve enerji kaynakları üretimi için mutlak ihtiyaç duyulan tabii (doğal), yeraltı ve yerüstü kaynaklarını başkalarının lehlerine sömürecek kadar onların çıkarlarına odaklananlar… 5 Aralık 2022, Pazartesi Hasan Yakup CANGÜVEN CEHENNEMİN ŞEREF TRİBÜNÜ… Gerçeklerin üzerlerini örtenler, gerçekleri söylemenin yaratacağı sonuçlardan kaçınmak için bilerek ve isteyerek büyük Goebbels yalanları söyleyenler, toplumu yanıltıp, aldatanlar, haksızlıklar karşısında susanlar, doğru ve adil şahitlik yapmayanlar, suçluları koruyanlar, suçluyu suçsuz, suçsuzu suçlu ilan edenler, suçluların salıverilmesine göz yumanlar, masum insanları cezalandıranlar, adalet terazisinin ayarları ile oynayıp adalete müdahale edenler, hak, hukuk ve adaletten saparak toplum hayatını ve adalet anlayışını mahvedenler, yasaları ve kanunları doğru uygulamayanlar, yanlış karar alanlar ve bu kararların altlarına bile bile imza atanlar… Masumlara asılsız suçlamalarla, olmayan kusurlarla, yapmadıkları davranış ve söylemedikleri sözlerle isnatta bulunanlar, sırf kötülemek ve makamlarını korumak için muhaliflerine iftira atanlar, yaptıkları ve yaydıkları yalan ve asparagas haberlerle, dezenformasyonla itibar suikasti yapanlar… Her şeyin merkezine kendilerini koyanlar, kendilerinden başka herkese ve herşeye karşı gelenler, kendilerinden olmayanları, kendi çıkarlarına hizmet etmeyen herkesi muhalif gören, hain ilan eden, onların ekonomik, sosyal, siyasal imkânlarını haksız şekilde engelleyen ve zorluk çıkaranlar, rakiplerini susturmak için sahte hesaplar üzerinden kumpas kuranlar, besleme trollerle rakiplerinin üzerlerine saldıranlar… Kaçakçılık, fuhuş ve uyuşturucu ticareti, yolsuzluk, vergi kaçırma, vergiden kaçınma gibi unsurlar üzerinden elde ettikleri servetlerini meşru hale getirmek için kara para aklayanlar, Yetimin, garip-gurebanın, fakir-fukaranın malını, mülkünü yiyen, çalan, soyan, hortumlayanlar… Haksız ve sürekli bir biçimde emekleri ve değerinin üzerinde hak etmedikleri maaş ve harcırah alanlar… Allah’ın adaletine inanmayanlar, peygamberin sünnetine uymayanlar, sözün doğrusuna tabi olmayan, sözün yanlışına karşı çıkmayanlar, Allah`tan korkmayan, kuldan utanmayan, haksızlık ve adaletsizlik yapan, insanların inançlarını yaşamalarına engel olan, halkın hak ve hukukuna riayet etmeyen, zalimlerin yanında duran, ilmini para, makam, mevkii ve menfaat için satanlar… Failleri, fiilleri üzerinde sonuç almaları için yardım ve yataklık yapanlar, gözcülük yapanlar, onların yollarını aydınlatan birer el feneri olanlar… Emanete ihanet edenler, emaneti ehline, emin kişilere vermeyenler, söz verdiği halde tutmayanlar, Allah’ın adını vererek yaptıkları kötü ve çirkin işlerde Allah’ı şahit tutanlar… Yaptıkları mülakatlarda başarısız olanları başarılı, başarılı olanları başarısız, yeteneksiz olanları yetenekli, yetenekli olanları yeteneksiz, ehliyetsiz olanları ehliyetli, ehliyetli olanları ehliyetsiz, kabiliyetsiz olanları kabiliyetli, kabiliyetli olanları kabiliyetsiz olarak gösterenler ve bunları gerçek hak sahiplerinin üzerine çıkararak haksızlık yapanlar… Bir işin taliplileri arasında çekilecek kur’a da ya da yapılacak yarışmalarda hakkın zayi olmasına yol açacak derecede şike ve hile yapanlar… Garibana, yoksula, fakir-fukaraya, sadakaya muhtaç olana iltifatta bulunarak sanki cennete gireceklerini biliyormuş gibi teminat verircesine cennet vaat edenler… Bu dünyada haram ile cenneti yaşayanlar… Suç ortakları ile göz kırptıkları ile birlikte cehennemin dibinde “sürekli giriş kartı” sahibi, “Özel locaların” ve “şeref tribününün” daimi abonmanı olacaklardır. O haksız yoldan elde ettikleri malları, gasp ettikleri mülkleri, haram paraları, kirli servetleri, kolay yoldan, haksız, liyakatsiz oturdukları makamları bu dünyada ayaklarına bağ, öbür dünyada kurtuluşları önünde aşamayacakları birer engel, kendi cehennemlerine taşıyacakları birer odun olacak. Bu dünyada yapılan her bir fenalığın, her bir kötülüğün, her bir pisliğin, her bir çirkinliğin, her bir ahlaksızlığın, her bir namussuzluğun cezası öbür dünyada tam, eksiksiz ve noksansız olarak failine-sahibine-sebep olana mutlaka verilecek. Hüküm sahibi ancak Allah’tır. Bütün insanların amel defterlerinin tartıldığı, dünyada yaptıklarının hesabını eksiksiz verecekleri ‘Mahkeme-i Kübrâ’da rüşvet, torpil, iltimas, adam kayırma, particilik, yandaşcılık, yancılık, hemşehricilik, oculukbuculuk-şuculuk olmayacak, iyi halden, dış görünümden, kılık ve kıyafetten, takım elbise ve kravat indirimi hiç olmayacak… Amenna ve saddakna, inandık ve iman ettik…
|