ÇEŞİTLEMELER: BİRİLERİ BİR ZAMAN DEMİŞ Kİ
ÇEŞİTLEMELER: BİRİLERİ BİR ZAMAN DEMİŞ Kİ Prof. Dr. Salih Şimşek
-İki saniye sonrasına garantimiz olmayan bir hayatımız için, `fırıldak` olmaya gerek yok!
-Estetiğini kaybeden iman, sahibine de, çevresine de, gelecek kuşaklara da hayır getirmez!
-Hiç `bitmeyecekmiş` gibi yaşanan hayat, tespih gibidir; bazen `çekmek` bazen de `sallamak` gerekir.
-Ölüm, bu hayatın `en büyük kaybı` değildir; asıl `büyük kayıp`, yaşarken insanların içinde ölenlerdir.
-Allah`ın verdiği aklı kullanarak `doğru` bildiğin yolda, yalnız olsan bile; yürümekten asla vazgeçme!
-Çıkarcılar ve menfaatçiler `kuş` gibidirler; yerde iken elinizde beslenirler; uçunca, üzerinize pislerler.
-Utanmak bir meziyettir; dışarıda yerini kaybeden `dost` değil; yanında yerini kaybeden `dost` utansın.
-Bazı rüyâlar yorum gerektirmediği gibi, `yanlış` sorunun `doğru` cevabı da yoktur. Boşuna uğraşmayın!
-Bazılarının ipiyle kuyuya inilmez; evet, inilmez de, işte bunu, herkes kuyunun dibine inince anlar!
-İnsanoğlunun olaylar karşısında moralleri bozulabilir; ama Allah, hiç kimsenin karakterini bozmasın.
-Cam kırıkları gibidir bazen kelimeler ve cümleler, ağzına dolar insanın.. Sussan acıtır, konuşsan kanatır.
-Ucuz` ve `sığ` insanlar üzerine inşa edilen hayaller, inşaatçılarına `ağır bedel` ödetir ve kendilerine pahalıya patlar..
-Bazen fırtınalar iyi gelir insana..Tekneni biraz yıpratır, vücudunu biraz sarsar, ama güvertede hiç pas, kir ve pislik kalmaz.
-`Haklı` olduğun kavgadan korkma; bilesin ki, atın iyisine `doru`, yiğidin iyisine de `deli` derler. Varsınlar sana da `deli` desinler.
-Ne kervan kaldı ne de at.. Hepsi silindi gitti; iyi insanlar, iyi atlara bindi de gitti.. Kötüler de onların arkasından ağıtlar yaktı.
-`Değişim` adına yola çıktıklarını yolda buldukları ile değişenler, hem yolunu hem de dostlarını ve hem de insanlıklarını kaybederler.
-Yıllarca tanısan bile, kişinin gerçek yüzünü, eline güç, mevki, makam ya da fırsat geçtiğinde görürsün. Nice insanlar vardır ki, aldanmışsındır!
-`Kazanmak` uğuruna etrafındakileri `harcayanların` ömürleri boyunca elde edecekleri yegâne şey, kalabalıkların içinde yalnızlığa mahkûm olmaktır.
-Vampirler için kan, nasıl ki hayat kaynağı ise, binicisiz eşeklerin olması onların &8216;varlıklarını yok` haline getirir. Eşekler, binicileri ile bir anlam kazanır.
-Durup durup saatlerinize bakmayın&8230; Saatlerinize baksanız da bakmasanız da, zaman nasıl olsa hükmünü icra edecek, sizin de ömrünüzü bitirecektir!
-Zordur, hem de çok zordur bazılarıyla yürümek..Dökülürler doğru yollarda sapıtmış vasiyette.. Bazen satarlar arkadaşlarını ve dostlarını; sonra da masum havalara girerler, tıpkı süt dökmüş kediler gibi..
-Davranışları `medenî` olmayanların nüfus cüzdanlarında `medenî hâl` kısmına `bekâr` veya `evli` yazmaları bir anlam ifade etmez. `Evli` veya `bekâr hâl`, `medenî` olmadıktan sonra, yazılanların kıymeti harbiyesi yoktur.
-Bazı zevatı muhteremler, insanlarla `köprü kurmak` yerine, onları.. kullanılacak kişiler` olarak görüp `duvar` ördüklerinden, ömürleri boyunca yalnız yaşarlar; etrafında çok sayıda adam olsa bile..
-``Kapitalizm, insanı önce aç bırakır, sonra da en `yardımsever` tavırlarıyla ölümü geciktirir.Ama asla ve asla hayat kurtarmaz !´´. Ülkeler coğrafyasına şöyle bir bakın! Sözün ne kadar doğru olduğunu göreceksiniz.. Tabiî, bakmasını ve bakabilmesini becerebilirseniz..
-Kendini beğenmişlik (narsisizm) ciddî bir hastalıktır! Bu tür hastalar, kendi çıkarları için başkalarını çok iyi kullanırlar. Dinler görünüp, bildiklerini okurlar. Empati kurmazlar. Büyüklük ve güçlülük hissi bütün benliklerini kaplamıştır. İnsanlara değer vermez. Onları üzerlerine binilecek ve kullanılacak meta olarak görürler. Kıskançlık duygusu, hayatlarında çok önemli bir yer işgal eder. O kadar kendilerini donanımlı sayarlar ki, hiçbir şekilde başkalarından fikrî plânda yardıma ihtiyaç duymazlar ve almazlar. Yaptıkları işlere çoğu kez hiç kimse bir anlam veremez.. Bu tür ``nev`i şahsına münhasır´´ tiplere kesinlikle tevazu göstermemek gerekir. Hayatınızda bu tiplerle karşılaştığınızda, onun hasta olduğunu unutup üzülmeyeceksin!
Hâsılı vel kelâm: İyi ki demişler. O kadar çok şey söylenmiş ki, daha fazla söylemeye gerek yok! Daha söyleyecek sözü olanlar söylemeye ve yazmaya devam edebilirler.
|