Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10186
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2281) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (422) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (846) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (542) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3429)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
H.Prof.dr.Nurullah AYDIN - (Ziyaretci) 13.07.2010 10:39:51

CESUR VE AHMAK

H. Prof.dr Nurullah AYDIN

13 Temmuz 2010



CESUR VE AHMAK!



Bir milletvekili, ``Cesur olmakla, ahmak olmayı birbirine karıştırmamak gerekir. Cesur olmak; Don Kişot olmak anlamına gelmez´´ demişti. Çok doğru bir söz!.



Kabadayı, cesur, ahmak her toplumda vardır. Gerçekte ise her canlı türünde böylesine davranış sergileyenler olabilir.



Cahil cesareti denir. Ya da kof kabadayı. Türk sinemasında kabadayı tiplemeleri yer almıştı.



Türkiye`de ciddi anlamda zihinler karışık,. Ülke bölünmüş durumda. Her iki tarafta kıyasıya bir diğerini hırpalıyor. Akla hayale gelmeyen yöntemlerle etkisizleştirme için entrikalar düşünüyor ve uyguluyor.



Sessiz çoğunluk ise ibretle ve dehşetle izliyor.



Herkes konuşuyor. Ama nedense devletin zirvelerinde yer alanlar bazı ikili üçlü görüşmelerini mezara kadar götürmek niyetinde! Önceki genelkurmay başkanları, başbakanlar suskun.



Şimdi ise Türkiye`de birbirinden gayet memnun olduklarını söyleyen iki kişi var.

Biri Başbakan...Diğeri Genelkurmay Başkanı.



Hiç kimsenin memnun olmadığı ise cumhurbaşkanı! İlginç değil mi?



Başbakan işi o kadar ileriye götürüyor ki...

Uyumluyuz...Anlaşıyoruz...Devleti ahenkle yönetiyoruz, demiyor.

Ya ne diyor? Futbol terimi ile cevap veriyor...``Paslaşıyoruz.´´



Merak edilen paslaşmaları iyi de, gol kime atılıyor?



Bakın MHP`li Oktay Vural Başbakan`a teşhis koyuyor, ve diyor ki: Dunning-Kruger sendromu.Yani cahil cesareti hastalığı.



Aslında ifade edilmesi gereken teşhis şu olmalı: Şark kurnazı sendromu.

Yoksa koskoca generalleri nasıl yönetebilirdi?



Genelkurmay Başkanı bir TV kanalına yaptığı açıklamada ne demişti? ``Sabrımızı taşarsa bildiklerimiz halkla paylaşmaya başlayacağız.´´ Sonra bu sözlerine açıklık getirmişti...

``Hukuk yoluna gideceğiz. Hakkımızı arayacağız.´´



Oysa; hukuk yollarını aramak için sabra gerek var mı? Ya da sabrın sona ermesi için daha kaç albayın intiharı gerekiyor?



Aslında bu söyleşinin en önemli sözleri şunlardı:

``Biz bütün bu olayların ve yapılanların arka planını biliyoruz. Birileri gerekeni yapar diye susuyoruz.´´

Daha çok beklersiniz sayın general!

O birileri bizzat işin içindekiler çünkü! bitirmek için her türlü asimetrik psikolojik savaş tekniklerini uygulayanlar pusuda bekliyor.



Size düşen sahib-i aslinize, yani Türk Milleti`ne dönmek ve bildikleriniz açıklamak.

Dağıtılmakta olan bir devletin ve milletin evlâdı olan devlet adamının görevi budur!

Sevenleriyle paylaşmak...



Tüp sıkıldı, macun çıktı.

Bu aşamadan sonra bildiklerinizi açıklamazsanız eğer, bitersiniz sayın general, biteriz hep birlikte.



En iyisi fıkra ile yorumlayalım.

Avcılar, Temel`in önderliğinde ormanda ilerliyormuş. Karşılarına küçük bir delik çıkmış. Temel:

"- Yatın, tavşan deliği" demiş. Yatmışlar. Delikten tavşan çıkmış. Avlayıp yola devam etmişler. Yolda bakmışlar, daha büyük bir delik...



Temel: " Yatın tilki deliği" demiş. Yatmışlar. Tilki çıkmış, vurmuşlar. Sonra delik büyümüş:

" Yatın ayı ini" diye bağırmış Temel... Ayıyı da avlamışlar.

Temel`in her şeyi bilmesinin rahatlığıyla keyiflenmiş avcılar... Bir süre sonra kocaman bir delik çıkmış karşılarına... Temel`e bakmışlar.

Temel:" Uşaklar" demiş, "...ne çikacağunu bilmeyrum. Siz yatın, ne çikarsa bahtumuza!"

Ertesi gün gazetelerde şu haber varmış: "Dört avcı, tren altında kaldı."



GüNün Sözü: Bilmekle bildiğini ifade etmek ve bildiğini uygulamak cesaret ister.




Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.