CHP`DE GAF YAPAN SADECE BATUM MU?
CHP`de gaf yapan sadece Batum mu?
Mehmet KOÇAK
Günlerdir dünya gündemini meşgul eden Mısır`daki halk hareketinin önce isyana dönüşmesini, sonra da Mübarek`in istifası ile sonuçlanmasını hep beraber izlemiş olduk.
31 yıllık despotçu son Firavun`un istifası ile Mısır halkı olduğu kadar, tüm dünya da rahatlamış oldu. Dileğimiz,Mısır`ın bundan sonra insan haklarına saygılı bir yönetime geçmesi..
Mısır halkının yazdığı bu tarihi olaydan sonra, ülkemizin gündemine oturan &8216;eleştiri hakkı` üzerinden Türk Ordusuna hakaret ve CHP`nin içinde bulunduğu durumu ele almak istiyorum.
Eleştiri bir demokratik haktır...
Yasal çerçevede olduğu sürece, tepki, protesto ve gösteriler de bireylerin ve bireylerin meydana getirdiği toplumların en doğal hakkıdır.
Eleştiriye tahammül ise demokrasinin gereklerindendir. Zira demokratik hakların kullanılmasına tahammül edilmeden siyasette yol alınamaz. Söz söylemek, yazı yazmak ve fikir beyan etmek bir hak olduğu kadar onların içindeki yanlışları eleştirmek de aynı derecede haktır.
Medenileşme ve demokratlaşma gibi değerlerin olgunlaşmasının temelini oluşturan, hak ve değerlerden biri eleştiri, diğeri de tahammüldür.
Şimdiye kadar ülkemizde bu değerlerin varlığı ve bu hakların kullanımı, kurumlara ve kişilere göre değişkendi. Yani birileri ve bazı kurumlar asla eleştirilemez veya bazıları her türlü eleştiri hakkına sahip iken, diğerleri aynı eleştiriyi yaparsa suç kabul edilirdi.
Geçekleşen referandum sonucu yasal düzenlemelerle bu haklar kısmen anayasal güvenceye kavuşturulmuş ve demokratikleşmenin yolu biraz daha açılmıştır.
Ancak, bazı haklar ve değerlerin varlığının hiç kimseye hakaret etme gücünü vermediği gerçeği de çok iyi bilinmeli. Yasal hakların kötüye kullanılması ve devletin kurumlarının bu haklar üzerinden yıpratılması doğru bir yaklaşım olmadığı gibi kanunen de suçtur.
Her türlü hakarete varan ağır eleştirileri yapma hakkına sahip olduklarını kabul eden vesayetçi güçlerin devrinin kapandığını unutmuş olan birileri pervasızca konuşmalarını ve hakaret dolu açıklamalarını sürdürüyorlar.
Anlaşılan CHP eski alışkanlıklarını terk edemiyor. Yıllarca militarist güçlerin kapı kulluğunu yapan CHP, demokrasi ve hukuka uyan orduyu bu sefer hedefine almış görünüyor.
Orduya hakaret eden kişi sıradan bir CHP`li değil. Anayasa profesörü olan, yeni bir siyasetçi.
Sivri çıkışlarıyla CHP`de dikkatleri üzerine çeken Süheyl Batum, vesayetçi güçlerin emrinde, Ergenekon`un avukatlığını CHP eski lideri Sayın Baykal`dan devraldığını ima eden tavırlar sergiliyor.
Sayın Batum ve onun gibiler şunları çok iyi bilmeli:
Şanlı Ordumuz değil, sorumluluk alanları dışına çıkan, bulunduğu makamın hakkını veremeyen, hukukunu koruyamayan ve hataları yüzünden ordunun tartışılmasına sebep olan mensupları eleştirilir. Ancak bu eleştirinin sınırları zorlanmamalı ve herkes haddini bilmelidir.
Sayın Batum, CHP içinde aradığı desteği bulamayınca Genel Başkan Kılıçdaroğlu`nun insafına ve vicdanına sığınmıştır.
Kim ne derse desin bu olaylar CHP`nin dağınıklığını ve yapısal uyumsuzluk ve sorunlarını gösteriyor. Sanki CHP`de gaf yapanın sadece Süheyl Batum`muş gibi gösterilmesi de yanlış. Çünkü CHP`deki çatlak sesler bana Bremen mızıkacılarını hatırlatıyor...
Genel Başkan kendi gaflarının yanında yardımcılarının gaflarını temizlemekle meşgul.
Süheyl Batum için siyasi çaylak iması yaptı ve ekledi. ``Siyaset deneyimdir, o da zaman içinde bu işleri öğrenecek´´ şeklinde eleştirilerde bulunan Genel Başkan Kılıçdaroğlu Başbakan`a hakaret etmekten dolayı ceza üstüne ceza alıyor.
CHP`li vatandaşlarımız sadece Batum`dan değil aynı derecede Genel Başkan Kılıçdaroğlu`ndan da rahatsız.
``Muhalefeti sadece eleştiri ve hakaret yapmak sanan CHP Genel Başkanı ve kadroları iktidara hazır olmadıkları ve ülkenin gerçeklerinden habersiz oldukları için sürekli hata yapıyorlar´´ eleştirilerini duydukça Fazıl Ahmet Aykaç`ın ünlü dizeleri aklıma geldi.
``Hele var ki bir tablo
Görse şaşar Anibal
Ördeklerden bir filo,
Bir de kazdan amiral´´
İşte CHP`nin hali bu.
|