Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10388
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2281) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (523) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (846) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (643) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3429)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Nurullah AYDIN - (Ziyaretci) 28.10.2010 10:52:21

CUMHURİYET VE DEMOKRASİ!

Nurullah AYDIN
28 Ekim 2010


CUMHURİYET ve DEMOKRASİ!

Türkiye bir kesim cumhuriyet kavramını demokrasi anlamında kullanırken bir diğer kesim aynı şey olmadığını ileri sürmektedir.

Gerçekte Yunanca kökenli demokrasi` (=demos + kratie), Latince kökenli "republic" (=rex + publica) ne anlama geliyorsa, Arapça kökenli cumhuriyet (cumhur=halk; cumhuriye = halk yönetimi) de aynı anlama gelmektedir.

Cumhuriyet`in demokrasi olmadığı, ya da Cumhuriyet`in demokrasi olduğunu iddiasını ortaya atanların ve onları destekleyenlerin düşünce ve amaçları kavram kargaşası yaratmak mıdır? Her iki yaklaşım da olanlara göre bu yaklaşım, cumhuriyet ya da demokrasi dışımıdır?

Soğuk savaştan sonra açılan Yeni Sömürgecilik döneminde özellikle aydın kesime ve gençliğe yönelik yoğun bir yerli ve yabancı propaganda saldırısı başlamış, cumhuriyet ile demokrasinin ayrı şeyler olduğu, Türkiye`de demokrasi değil cumhuriyet kurulmuş olduğu yolundaki bir düşünceyi yayma çabası içinde olunmuştur.

Türkiye Cumhuriyeti devletini zayıf düşürmeyi amaçlayan bu propagandanın yanlışlığını ve gerçekte demokrasiyi savunmak şöyle dursun, demokrasinin temellerini yıkmayı amaçlayan bir çaba olduğunu belirtmek gerekir.

Saddam ya da Humeyni kurduğu yönetim biçimine cumhuriyet dedi diye"cumhuriyet" kavramı, onların yönetim biçimiyle özdeşleşmiş oluyor ve böylece değerden düşüyor Sosyalist kampın çöküşünden önce örneğin Bulgaristan`da Jivkov`un, Polonya`da Jirinovski`nin, Romanya`da Çavuşevsku`nun siyasal düzenlerine halk demokrasisi dediğine bakarak demokrasi kavramını da dışlamaları gerekirdi. Kişiler rejimine cumhuriyet adını verdi diye cumhuriyeti değersiz görenlerin, Marksist diktatörlüklerin yönetimlerine demokrasi demeleri karşısında demokrasi kavramını da dışlamaları gerekmez mi?

Cumhuriyete açık ya da örtülü saldıran bu kesim, Türkiye için 2. Cumhuriyet adını önermiş, başka bir ad bulamamışlardır. Kendilerine de 2. Cumhuriyetçi demişlerdir. Madem Cumhuriyet demokrasi değildi, neden önerilerini başka bir ad altında yapamıyorlar? Bunlar Numaracı cumhuriyetçi, yani yalancıktan cumhuriyetçi adı takılmış durumda.

Demokrasi ve cumhuriyet kavramlarıyla kendilerini adlandıran, gerçekte ise bu kavramların her ikisinin de anlattığı ulusal egemenlik, halkın özgürce seçip değiştirdiği ve halka karşı hesap veren ve insan haklarına saygılı olan yönetim ilkesine aykırı davranan yönetimler her yerde görülmektedir.. Irak`ı en insanlık-dışı biçimde işgal edip baştan sona yıkan sömürgeci ABD ve onun işbirlikçisi AB, Irak`a demokrasi götürdüğünü söylemiyor mu?

Bir kavram, içeriği ile hiç tutarlı olmayan amaçlar için kılıf olarak kullanılıyor diye, o kavramdan vazgeçmenin doğru bir yol olmadığı açıktır.

Cumhuriyet kavramı, halkın kendi yönetimini kendisinin belirlemesi ilkesinin devlet başkanlığı, parlamento, hükümet kuruluşu, seçim düzeni, anayasa, anayasa yargısı, yönetsel yargı, gibi siyasal kurumlarından söz ederken kullanılmasına karşılık, demokrasi kavramı daha çok bireysel yurttaşın insan ve yurttaş hak ve özgürlüklerinden söz edilirken kullanılmaktadır. Bu durum iki kavramın birbirine karşıt ya da çelişik anlamlar taşıdığını öne sürmeye gerekçe yapılamaz. Her iki durumda da aynı özgürlük, eşitlik, insan hakları ve hukukun üstünlüğü düzeni anlatılmaktadır. Parlamentonun, seçim hukukunun, Anayasanın, Anayasa Mahkemesinin, hükümetin kuruluş düzeninin, birey hak ve özgürlüklerinin güvencede bulunmasıyla doğrudan ilişkili olduğu açıktır. Bireyliğin çiğnendiği yerde de yargı bağımsızlığı, anayasa üstünlüğü, özgür seçim, bilim özgürlüğü olamayacağı kuşku götürmez.

Demokrasi her ideolojinin, her alt kültürün, her tür yaşam anlayışının kendisine yer bulabildiği, özgür bir sivil toplumsal yapının kimlik özelliğidir. Aksi takdirde sivil toplum tek sesli bir topluma dönüşür ve müdaheleci devletle özdeşleşir. Demokrasinin başka seslere, başka kültürlere, başka etnik gruplara yer verici niteliğine karşılık, cumhuriyet bu başkalıklarda hep düzeni sarsıcı gelişmelerin ayak izlerini arar ve demokrasiyle cumhuriyet arasında adı konulmamış, örtülü bir çatışma sürer gider.

Cumhuriyet`inde, demokrasi`nin de kendi kurallarına göre işlemesi ve işletilmesi gerekir.

Günün Sözü: Gelişme ve değişme, sağlıklı dönüşümle sağlanır.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.