Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10211
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2292) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (424) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (850) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (543) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (624) | Türk Dünyası (892) | Şiir (77) | Sağlık (186) | Diğer (3430) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3430)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Mustafa Mete İSLÂMOĞLU - (Ziyaretci) 18.09.2016 22:40:52

DİYEMEDİNİZ (1-2-3-4-5-6-7)

BU YAZININ HER SATIRINI DÜŞÜNEREK
OKUYUN. YAZILMADI.. YAZAMADILAR


Mustafa Mete İSLÂMOĞLU
Y A Z D I
"DİYEMEDİNİZ"
( 1 )
BAŞLARKEN: TÜRKİYE CUMHURİYETİ` nin kurucusu vatan kahramanı dünyanın titrediği lider ölümsüz Türk; Rahmetli Atatütk`ün Sağlığında Türkiye ile oynayamayan `` insanlığın katıksız düşmanı Amerika´´ sinsi itlerinden; Türk düşmanı dinsiz``Joseph Grew´´i Amerika`nın yeni Türkiye nezdindeki ilk büyük elçiliğine tayin etmişti.. Ve ``Grew´´ Ekim 1927`de titreye titreye yanına yaklaşarak soysuz ABD. adına Mustafa Kemal Atatürk`e güven mektubunu vermişti...
Mektupta dostluk, beraberlik, müttefik olmanın tüm gerekleri ``atlatmalı hile dolu yalan´´larla yazılıydı.. ``YUTTURDULAR´´
``Türkiye işte bu mektupla ayağa düşürüldü´´ NEDEN GERÇEKLERİ DİYEMEDİNİZ...
``O MEKTUBUN TÜRKİYEYE AÇIKLANMASINI İSTİYORUM´´
``MÜTTEFİK NE DEMEKTİR´´?
1.Aralarında anlaşma ya da sözleşme sağlanmış olan (kimse ya da topluluk), bağlaşık.
2. Aynı düşüncede olan..
EY... KANI BOZUK A.B.D. SİZ HİÇ BİZİMLE BERABER OLDUNUZ MU?
3.Arapça kökünden gelen muttafik&803; "ittifak eden" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ittif&257;k&803; "uzlaşma" anlaşmadır. Biz bunlarla bizi soyun , sırtımızdan vurun, kahpeliklerinizi esirgemeyin diyemi? sözleşme yaptık. Arşivden çıkarın açıklayın..
AMMA sinsi ihanetler yazılmamıştı...
Atatük öldüğü gün Amerika Fransa, Rusya İngiltere, Yunanistan, bayram etti.. Atatürk`ün ölümünü viskilerle kutladılar. Senatörleri, milletvekilleri sabahlara kadar süren naralar atıldı, kadınlı kızlı fuhuşlu zil zurna sarhoşça eğlendiler. Siyasettekilerin tümü davete katıldı.. 10 Kasım 1938 gecesi Türkiye ağlarken ABD. ve diğerleri kahkalar attılar..
Roosevelt işbaşına geldiğinde ABD 1929`dan beri ``Büyük Buhran´´ adı verilen tarihinin en büyük ekonomik çöküntüsü yaşamaktaydı. Nüfusun 25`i işsizdi. 2 milyon Amerikalı evsiz barksız kalmıştı. Roosevelt Yeni Düzen (New Deal) adıyla anılan bir yeniden yapılanma programı geliştirdi ve ABD ekonomisi zamanla tekrar rayına oturup, hızla büyümeye başladı..
Bu büyümenin adı ``EMPERYALİZM´´ di..
Yani ``borçlandırma soygunu´´ ve bu soygun çarkı hızla büyüdü, çark büyüdükçe Amerika büyüdü... Büyüten bizlerdik..
``GÖZLERİNİ DÜNYAYA DİKTİLER´´
Ortadoğu hayalleri uğruna Müslüman milletleri dünyadan silme projesini hayata geçirdiler.. adı: ``Ortadoğu´´idi. İlk önce Türkiyeden başlanacaktı ve öylede oldu.. Siyasi oyunları devam ederken Türkiyede her hafta iktidarlar değişmeye başladı. Ecevit &8211; Demirel Paslaşması Al takke ver külah´´ siyaseti altında benzin, mazot, ekmek, gaz, ve sosyal ihtiyaçlarla kuyruklarda satılmaya milleti yürekten vurmaya başladılar.. Şerefsiz ABD bu oyunu aylarca seyretti. En zayıf noktamızdan vuracaklardı ki.. Asker darbe yaptı...
DEVAMI 2. BÖL.DE



















Mustafa Mete İSLÂMOĞLU
Y A Z D I
"DİYEMEDİNİZ"
( 2 )
TÜRKİYENİN ACI TARİHİ.12 Eylül 1980
``İÇ SAVAŞA ZEMİN HAZIRLADILAR´´
Tutmadı.. Ve... 28 Eylül 1998`de, ABD`nin
İstanbul başkonsolosu sicilli bir fahişe olan Caroline Hagins, Sayın Recep Tayyip Erdoğan`ı İstanbul B. şehir Belediye başkanı iken makamında ziyaret edip, Washington`un talimatıyla geldiğini utanmadan dile getirdi. Bu tür olayların ABD. nin Türkiye demokrasisine olan güveni azaltır´´ açıklamasını yaptı. O zaman dönen dolapları anlayan sayın ERDOĞAN yıllar içinde ABD nin ne olduğunu biraz olsun anladı. Yani ABD Türkiyenin her işine burnunu sokmuş çıkarılamıyordu.
DÜNYA JANDARMASI GEÇİNEN ...
BUNLARA ``KES ULAN´´ DİYEMEDİNİZ.?.
Irak`ta 1 milyon insanı siz öldürdünüz DİYEMEDİNİZ..!
Irak yerine Amerikan askeri oldular. Ve Irak`ı içten yıktılar. 15 Temmuz gecesi Türkiyeyi Irak gibi yalnız sessiz sandılar.
``TÜRKİYE`YİDE BÖYLE YAPACAKLARDI´´
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner, Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında Türkiye`nin yanlış yaptığını söylüyor... Bu şerefsize ağzının payını veremediniz...
``Bu şerefsize sus DİYEMEDİNİZ...´´
Obama denen köpek Rakka dan çık diye talimat veriyor.´´ Sen kimsin ulan şerefsiz´´ ``DİYEMEDİNİZ´´Kıvırmanın , alçaklığın hainliğin daniskasını yapan bu soysuzlar halen kendilerini egemen sanıyorlar..
Irak`ı içindeki ihanet çetesi Amerikaya teslim etti ve insanları Müslümandı. Onları ABD katlederken.. ``Dur.. DİYEMEDİNİZ´´

``OBAMA KÖPEĞİNE SUS DİYEMEDİNİZ´´

Pensilvanyada besledikleri köpeğin sığındığı ABD` nin `kayyum` tepkisine diyeceğiniz tek söz sen kimsin ulan kahpe olmalıydı DİYEMEDİNİZ..
Fetullah köpeği`nin iadesi halen sanki çok büyük bir haltmış gibi görüşülüyor. Bu ne kadar zayıflık, bu nasıl vurdumduymazlık
``İŞTE ABD´´
``VER ULAN BU ŞEREFSİZİ DİYEMEDİNİZ´´ . . . . . Adalet Bakanı Bozdağ, ABD`nin Ankara Büyükelçisi ``Tescilli Gey´´ olan Amerikanın soyubozuk köpeği ``Bass´´ ile ne görüştü?
Bunu milletimize ``DİYEMEDİNİZ´´
1795 yılında Osmanlı Devleti`nin Kuzey Afrika Eyaletleri (Fas Sultanlığı,Cezayir,Tunus ve Trablusgarp) ABD `yi Trablusgarp ve Cezayir de yenmiş. Eyalet gemileri Cezayir`de ABD bayrağını taşıyan gemiyi ele geçirmişlerdi. 1796 yılında Osmanlı Devleti Eyaletleri-ABD ile Trablus Antlaşması yapıldı. Birinci Berberi Savaşı 1801 yılında ABD ile Osmanlı Devleti`nin Kuzey Afrika eyaletleri arasında karşılıklı savaş ilan edildi ve savaş 4 yıl sürdü. ABD bu savaşta Türkler sayesinde bir çok haklar elde ederek büyüdü.. Bunların iç yüxü tarihte dos doğru anlatılmadı.. Yani Abd, nin yediği ekmeğin özünde Türkiye ve Türkler vardır.
DEVAMI 3. BÖL.DE




















Mustafa Mete İSLÂMOĞLU
Y A Z D I
"DİYEMEDİNİZ"
( 3 )
`` YANİ.. EKMEĞİMİZİ YEDİLER , BACAĞIMIZI KAPIYORLAR..´´
Cumhuriyet öncesi yakın dönem...
TÜRK KURTULUŞ SAVAŞI ve ABD
ABD`nin 150. yıldönümü nedeniyle Türkiye`de 1926`da basılan posta pulu. Sol tarafta dönemin Türkiye Devleti Başbakanı sahte milli şef İsmet İnönü, sağda abd başkanı Franklin D. Roosevelt.
Kurtuluş Savaşı sırasında, işgalci devletlerin yanında yer alan ABD, işgale donanmasıyla destek verdi. İşgal boyunca ağırlıklı olarak tarafsız bir rol oynadığını söylese de Samsun gibi deniz kıyısındaki kentler, bu donanmaya ait gemilerce bombalandı.
1919-1927 döneminde Amerikan Yüksek Komseri sıfatıyla Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyetinde görev yapan Amiral Bristol, ilişkinin ilk yıllarında da etkili oldu. Franklin D. Roosevelt, İsmet İnönü ve Winston Churchill, İkinci Kahire Konferansı`nda. (1943) Türkiye Cumhuriyeti kurulurken ABD ile sıkı ekonomik ilişkiler geliştirmek isteyen ve Lozan Barış Antlaşması sırasında ABD`nin politik desteğini arayan TBMM ve hükümet, 1923yılı başında Türkiye`de yatırım yapacak Amerikan şirketlerine teşvikler içeren Chester Teşvikleri yasasını kabul etti.
VE... çok Büyük b.k yediler..
Türkiyenin içten içe parçalanmasında başarılı olmaları için okullar açtılar... Kolejler...!
FUHUŞ MEKANLARI BU OKULLARI YIKIN..
VE...
AYNI FETO`NUN YEDİĞİ NANE GİBİ..
Bunların ne mal olduğunun hiç farkına varamadılar... Çünkü hep eğitilen millet olduk...
OKUTULMADIK.. EĞİTİLDİK..
Hainliğin ilk adımını atan sahte milli şef bozuntusu İsmet ABD. nin kucağına böyle oturdu, ve koskoca bir milletin kaderiyle oynayarak bizi yıllarca bu dinsizlere soydurttu...Bunlar bu güne kadar hiç böyle anlatılmadı.. yazan olmadı.. yazacak yürekli adam yoktu, milleti zırıl zırıl cahil bırakarak ciğerlerimizi yaraladılar...
Türkiye Cumhuriyeti II. Dünya Savaşı`nın son aylarında Amerika Birleşik Devletleri ve müttefiklerinin yanında yer alarak Almanya`ya savaş ilan etti. II. Dünya Savaşı`nın sona ermesi ile birlikte Soğuk Savaş yılları başladı. ABD. Türkiye`yi burda ayaga düşürdü ve yıllarca milleti uyandırmadılar. En büyük hainlik burda kendi vatanına bu alçakların yapmasıyla başladı.
ABD Senatosu 1947 yılında Sovyetler Birliği`ne karşı Batı bloğunu yardım etmek üzere Truman Doktrini`nin bir parçası olarak Türkiye için bir ekonomik ve askerî ``GÜYA´´ yardım paketini onayladı. En büyük yarayı burda aldık..
Sovyetler Birliği lideri Stalin`in Türkiye`den toprak talepler karşısında Türkiye de Kore Savaşı`nda (1950-1953) Birleşmiş Milletler`in yanında yer aldı, soruyorum Türkiye`nin Korede işi neydi..
1952 yılında NATO`ya katıldı ve 1955 yılında CENTO`nun kurucu üyeleri arasında yer aldı. 1954 yılında ABD`ye İncirlik Hava Üssü`nü kurma izni verildi. Bu üs Soğuk Savaş, I. Körfez Savaşı ve Irak Savaşı`nda Türkiye`nin izni ile kullanıldı.
DEVAMI 4. BÖL.DE













Mustafa Mete İSLÂMOĞLU
Y A Z D I
"DİYEMEDİNİZ"
( 4 )
Kıbrıs Harekatı ve silah ambargosu...
``BURAYI ÇOK SAĞLAM OKUYUN´´
1 Temmuz 1974 tarihindeki Resmî Gazete`de yayınlanan habere göre Türkiye`nin haşhaş ekimini durdurmadığı için Amerika`nın ambargo koyduğu şeklindedir. Kıbrıs Harekâtı`ndan sonra dönemin ABD hükûmeti ambargoya Kıbrıs Harekatı`nı da eklemiş, Türkiye`den Kuzey Kıbrıs`taki askerleri geri çekmesini talep etti. Türkiye ise bu haksız kararı tanımayarak Kıbrıs Harekatı`na devam etti. Silah ambargosu 1978 yılında ABD Kongresi`nin kararıyla kaldırıldı. Ambargonun kaldırılmasına rağmen ancak 1980 Türkiye`ye yapılan silah yardımı 1974 öncesindeki düzeye ulaşabildi. Bu silah ambargosu nedeniyle Türkiye`de ABD`den alınan silah ihtiyacı gözden geçirildi ve Türk Savunma Sanayi`nin kurulmasına karar verildi. Aselsan ve Roketsan gibi önemli Türk Savunma Sanayi firması bu dönemde kuruldu. 1980 ve
1990`lı YILLAR
1980`li yıllarda Türkiye hükûmetleriyle ABD hükûmetleri arasında genel anlamda sıcak ilişkiler gözlendi. Bu dönemde Ermeni Sorunu ve Kıbrıs Sorunu Türkiye-ABD ilişkilerine gölge düşürdüyse de ilişkiler genel olarak olumlu düzeyde gelişti. Başbakan ve Cumhurbaşkanı Turgut Özal I. Körfez Savaşı sırasında ABD Başkanı George H.W. PUŞT`la çok yakın bir dayanışma politikası izledi. Türkiye, Irak petrollerini taşıyan Kerkük-Yumurtalık Petrol Boru Hattını kapattı. Ayrıca Demirel ve Çiller hükûmetleri savaştan sonra NATO tarafından Kuzey Irak`ta uygulanan uçuş yasaklarına imza koydu.. En büyük yanlışlıkları Demirel ve Çiller yaptı. Bunları hiç yazamadılar, bu hainliklerin hangisimden haberiniz oldu?
Amerikanın siyahi köpeği Barack Obama, TBMM`de konuşuyor, (6 Nisan 2009) utanmaz siyahi fırıldak Türkiyeyi TBMM de tehdit etti.. Oba altından sopa gösterdi..
`` SUS ULAN ŞEREFSİZ DİYEMEDİNİZ.
Siyonizmin süvarileri makam ve menfaat düşkünlüğü dışa vurmuş tipleri bulup, onları kendi milletine ve ülkesine karşı kullanmakta çok ustadır. ABD`nin eski Ankara Büyükelçisi
Morton Abramowitz de (aslen Yahudi olup Siyonizmin Türkiye ve Ortadoğu stratejisti) ABD nin soysuz oyunlarını kamufle ederek Siyonizmin sinsi çarkını malum medya marifetiyle toplum gündemine taşıdı,``biz bu hıyanetleri yeni anlamaya başladık´´ Durun alçaklar.. ``DİYEMEDİNİZ´´
1992`de Türkiye`ye gelen CIA Ortadoğu şefi ve Yahudi asıllı Graham Fuller gele gide bazı beyinlere ihaneti yazmaya başladı.
DEVAMI 5. BÖL.DE







Mustafa Mete İSLÂMOĞLU
Y A Z D I
"DİYEMEDİNİZ"
( 5 )
28 Eylül 1998`de, ABD`nin
İstanbul başkonsolosu bayan Caroline Hagins, denen iğrenç fahişe Recep Tayyip Erdoğan`ı Belediye makamında ziyaret edip, Washington`un talimatıyla, ``bu tür gelişmeler, Türkiye
demokrasisine olan güveni azaltır´´ açıklamasını yapmıştı. Oysa aynı ABD yetkililerinin Erbakan`a karşı girişilen, haksız yere partilerini kapatma,
hükümetini yıkma ve cezaevlerine tıkma olayları karşısında sessiz ve tepkisiz kalmaları dikkatlerden kaçmamıştı.
Tayyip Erdoğan`ın AKP`yi kurmadan önce 18 Temmuz 2001`de İsrail büyükelçisi David Sultan`la bir görüşme yaptığı ve Ona ``Yeni oluşacak partinin İsrail ve ABD politikalarına asla ters düşmeyeceği´´ yolunda garanti verdiği konuşulup yazıldı. Bu David Sultan, uzun yıllar İsrail ordusunda görev yaptıktan sonra
dışişleri kadrosuna alınan azılı bir İslam düşmanıydı.. Hatırlanacağı gibi, Erbakan Hoca`ya ``İsrail ve Amerikan karşıtı politikaları terk edelim´´ teklifini getiren kişi olan Korkut Özal da R.Tayyip Erdoğan ve ekibinin, parti kurma aşamasında ABD Büyükelçiliğinde görevli üst düzey mason, müsteşar Lawrence ile sık sık görüştükleri ve yine Abdullah Gül`ün İngiltere Büyükelçisi Sir David Logan`ı makamında ziyaret edip parti çalışmaları hakkında bilgilendirdiği söylentileri çıktı. bence bir iftiraydı. Ve zaten Londra Üniversitesi Öğretim Üyelerinden Türkiye Uzmanı Dr. Andrew Mango, Abdullah Gül`ün sık sık ABD ve İngiltere`ye giderek görüşmeler yaptığını açıklamıştı. Dış güçlerin, T.Erdoğan`ın seçimlere sokulmayarak mağdur edilmesini ve bu durumun merhamet istismarıyla AKP`ye birkaç puan daha getirmesini ve böylece kendilerine daha yakın gördükleri ve güvendikleri Abdullah Gül`ün genel başkanlığa seçilmesini kurguladıkları da sezilmeye başlanmıştı.
Başsavci Sabih Kanadoglu`nun itirafiyla, affa ugrayan katillerin, çetecilerin ve ırz,a tecavüzcülerin bile milletvekili olabildigi, ama 312. magdurlarinin engellendigi bir uygulamaya siyasilerin razi olmaları, kafaları karıştırmaya yetti arttı bile.
DEVAMI 6. BÖL.DE











Mustafa Mete İSLÂMOĞLU
Y A Z D I
"DİYEMEDİNİZ"
( 6 )
Ülkemize hıyanet ve hakaretleriyle meşhur AB`nin eski Türkiye temsilcisi bayan Karen Fogg da ``Erdoğan`ın Hıristiyan Demokratlara benzediğini, sol ve sağın boşalttığı alana yöneleceğini, siyasal ve ekonomik bakımdan batılı değerlere
yanaşacağını ama bunlara ahlaki ve kültürel bakımdan yerli öğeler katacağını ve başarılı olacağını´´ ortaya atmıştı. Böylece, IMF zehirine, yerli çikolata sürerek millete yutturacağı anlaşılmadan zerk edildi
Daha da düşündürücü olanı siyasilere
Siyonist ve CIA ajani Graham Fuller`in tam destek vermesiydi... Fuller, Türkiye`de artik Kemalizm`in modasinin geçtigini ve ``ilimli Islam´´a öncülük
etmesi gerektigini ileri sürmekteydi. Bir röportajinda ``Fazilet Partisindeki
gençlerin baskin çikacagi ve Yenilikçi Hareketin ilimli Islama liderlik yapacagi´´ kehanetini dile getirmekteydi!?.. Batılı güçlerin ve masonik merkezlerin sık sık seslendirdiği ``ılımlı İslam´´,
Siyonizmin sömürü saltanatına taşeronluk yapacak... Kuran`ın adalet ve asaleti
öngören kurum ve kavramlarını teferruat sayıp yozlaştıracak... Müslümanları köle ruhlu, uysal ve uygar(!) vatandaşlar haline sokacak bir anlayışı ifade etmektedir.
Türkiye için tasarlanan ``ılımlı İslamın´´ siyasi aktörlüğüne: ``Biz din eksenli parti değiliz...´´ Güya ``Dinsel milliyetçiliği reddederiz.. gibi sözler vardı.
``EĞER SEN OLMASAYDIN´´
Sayın Cumhurbaşkanım;
Teptim keçe, Sivrilttim külah siyasetinin katıksız hainleri yaşıyor olsaydı.. Senin yerinde Sahte milli şefin ruhsuz çocuğu Ecevit.. Soygun çarkının soysuz düzenin çarkçıbaşısı Demirel... Kumarbaz Mesut, Sahte Profesör Tansu... Hal müdürü Yıldırım... Ermeni kırması Kızılbaş Kemal... ve diğerleri olsaydı....
``BU VATAN O GECE KATLEDİLMİŞTİ´´
Sen bu vatana ALLAH`ın bir lütfusun..
Bunun adı:Recep Tayyip ERDOĞAN`dı. Sen bu millete yol gösterdin. Cesareti... Hz. ALLAH VERDİ... ``VATAN SEVDAMIZ `` kanıbozuk alçakları susturdu... İhanetin soysuz planlarına elebaşı Güya Dini önderliğine ise vatan ve insanlık düşmanı katil Fetullah Gülen seçildi. Bunlara sorarsanız, hakkında açılan mahkemelerden kaçarak Amerika`ya sığınan Fetullah Gülen`in bu davranışı ``Hicret´´, Mason zenginlerin yüz binlerce dolar karşılıksız burs vermek dini kavramları ve manevi duyguları istismar etmek, bunların mesleğidir.
DEVAMI 7. BÖL.DE























Mustafa Mete İSLÂMOĞLU
Y A Z D I
"DİYEMEDİNİZ"
( 7 )
``İSLAM PEYGAMBERİ NE YAPTI´´
Peygamber Efendimiz, Mekke`den Hicret etti ama, önce Medine`de müsait bir ortam meydana getirdi. Halbuki şu andaki Amerika hala zulmün ve Siyonizmin kalesidir.
İkincisi, Peygamberimiz önce sahabesinin en fakir ve çaresiz olanlarını... Bir müddet geçince orta halli bulunanları ve nihayet kısmen iyi durumda sayılanları Medine`ye göndermiş... Böylece hepsini emniyete aldıktan sonra en tehlikeli döneme Hz.Ali ve Ebubekirle birlikte kendi hicretini ertelemişti... Halbuki hoşgörü edebiyatıyla, dünyadaki bütün dinlerin karışımıyla ortaya çıkarılan Siyonist Moon tarikatının temsilcisi gibi davranan kişi, en küçük bir baskı karşısında Amerika`ya önce kendisi kaçıyor, ardından ekibinden bir iki zengin ve saygın kimseyi çağırıyor... Binlerce talebesini ise kendi haline terk ediyor... Bunun adı da ``hicret´´ oluyor!.. Mazlum yavrularımızın yanında ve arkasında mücadele etmesi gerekirken, tutup, hem
de kaynağı karanlık ve kıskandırıcı imkanlarla Avrupa ve Amerika`ya kaçırması ``mecburiyet´´ sayılıyor!.. Üstelik artık başörtüsü için öncelikli
sorun olmaktan da çıkmış bulunuyor. Hem, Türkiye`de Müslümanların eğitim özgürlüğünün kısıtlandığından ve bu yüzden çocuklarını yurt dışına kaçırmak zorunda kaldığından bahsediyor, hem de başörtüsünün öncelikli sorunları olmadığını beyan ediyor!... Her konuda olduğu gibi bunda da çelişkiye düşüyor.
Ve zaten haysiyetsiz insanlık katili korkak ermeni dönmesi dinsiz ``Fetullah Gülenyan´´ tarafından, başörtüsü sadece teferruat kabul ediliyordu!.. Ve böyle demişti zira dinsizdi...
Mayıs-2000 de gerçekleşen ABD ziyaretinde sayın Recep Tayyip Erdoğan, siyasete girme hazırlıkları yapıyor ve etrafındakilere güveniyordu. Sonradan foyası meydana çıkan katil, vatan haini Feto ile görüşmüş ve kuracakları partinin genel politika ve projelerini konuşmuşlardı.
Bu arada Erdoğan-Gülen arasındaki köprü görevini eski radikal güya İslamcı yazar bilinen ve ``Mekke Resullerin Yolu´´ gibi kitaplarını şimdi inkar eden
Ali Ünal yürütüyor, İstanbul Washington arasında mekik dokuyordu. Vatan haini Fetullah Gülenin Türkiye ile teorik temellerinin hazırlanmasına Yeni Şafak yazarı Fehmi Koru katkıda bulundu...
Ve yine onursuz Fetullah Gülen`in Güya onursal başkanlığını yaptığı ve İshak Alaton, Üzeyr Garih gibi Musevi iş adamlarına ödül dağıttığı Gazeteciler Ve Yazarlar Vakfının düzenlediği meşhur Abant Toplantılarında bu yeni oluşumun siyasi zihniyet ve şahsiyetleri eğitilip yetiştirildi.
DEVAMI 8. BÖL.DE



Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.