DUYDUM Kİ..
DUYDUM Kİ.. Prof. Dr. Salih ŞİMŞEK
Duydum ki; Bir zamanlar `çöl` ararken `göl` bulanlar da varmış..
Duydum ki; Davulları zurna, Zurnaları da davul sananlar varmış..
Duydum ki; `Hayatlara hayat veren hayatla` diye bir kavram varmış..
Duydum ki; Olacaksa olacak; olmayacaksa olmayacakmış! Merak etmeye değmezmiş.
Duydum ki; Âhlaksızlar da kendilerini `adam` sanıp, toplum içinde öyle dolaşıyorlarmış.
Duydum ki; Bazı itlerin de kendilerine kuyruk-sallayan ve yalakalık yapan itleri varmış..
Duydum ki; Şu âlemde ölenler ölüyor, kalanlar da daha sonra ölüyormuş... Allah, Allah..
Duydum ki; Sahibi ölen ve başıboş kalan köpekler, `şaşkın ördek` psikolojisine girmişler.
Duydum ki; Ağaçları keserken tohumlarını fidan yapmışlar da kimsenin haberi olmamış...
Duydum ki; Olmuyormuş, efendim olmuyormuş... Öyle `eşyanın tabiatı`nı zorlamakla olmuyormuş..
Duydum ki; Görülen her bulutun, yeryüzüne muhakkak yağmur getireceğini düşünmemek gerekiyormuş..
Duydum ki; Bazıları cari `mevzuata uygun` olan her şeyin, aynı zamanda `ahlâkî` de olduğunu sanıyorlarmış..
Duydum ki; Sizinle yüz yüze konuşurken, fizik olarak yüzü kızaran her kişinin, utandığını sanmamak gerekiyormuş..
Duydum ki; Hiç uğraşmaya değmezmiş... Hiç bir &8216;beşeri sistem` kusursuz değilmiş ve düzeltmeye de gelmezmiş.
Duydum ki; İnsan kalitesinden bihaber (habersiz) bir kısım insanlar &8216;kalite ile ilgili` birimlere de atanabiliyormuş.
Duydum ki; Bazı insanlar &8216;dindar`, bazıları siyasi kinleri yüzünden &8216;kindar` olurlar. Bazıları da `dini-dar` olurlarmış.
Duydum ki; Çok, ama çok yüksek ferasetli eski bir dost, o zamanki dostlarına &8216;altı ay bekleyin, göreceksiniz` demiş... 8 yıl geçti hâlâ bekliyoruz...
Duydum ki; Önemli bir koltukta otururken, `her şeyi en iyi ben bilirim` mantığıyla hareket edenlerin, altlarından koltuk gittikten sonraki halleri hüsranmış.
Duydum ki; Türk siyasi hayatında yarım asır boyunca, zor şartlarda biriktirilen itibar, sevgi ve saygı, yapılan yanlış bir hareketle, sıfıra inebiliyor, hatta sıfırın altında nefrete bile dönüşebiliyormuş.
Duydum ki; Ömrünün yarım asrını insanları (dost ve arkadaşlarını) kırmakla geçiren, `canlı mevta`, sabık ve sakıt bir akademisyen, artık gençlere film seyrettirerek onları eğitecekmiş, kendisinin eğitimden haberi olmamasına rağmen..
Hülasa; Daha çok şey duydum da..
|