Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10388
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2281) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (523) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (846) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (643) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3429)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Mustafa Mete İSLAMOĞLU - (Ziyaretci) 27.05.2014 23:21:05

FAYTON SOYGUNCUSU KOMÜNİZM BABALARI

Mustafa Mete İSLAMOĞLU
YAZIYOR

( FAYTON SOYGUNCUSU KOMÜNİZM BABALARI )
İNSANLIK DÜŞMANI
STALİN ve LENİN
BİR HIRSIZDI!
(Türkiye`de Komünist geçinenler bu yazıyı mutlaka okumalıdır. LENİN ve STALİN aşağılık birer soyguncu idi. Faytonla hırsızlık yaparlardı.)
Yani; ``Komünistler bir hırsızın arkasından gidiyor. Fakat bilmiyorlar´´.
Bu yazımda; milliyetsiz (güya) devlet adamlarının kendi milletine ve devletine yaptığı alçaklıkları anlatmaya çalışacağım. Türk milletinin içinde bazılarının aldandığı bir sav var ki oda Kömünist`ler; devletçi, milletçi, hak eşitliği, sosyal adaletçi, paylaşımcı, dürüst, vatanına milletine ihanet asla etmezler diye empoze edilir ve öylede zannedilir.
BU YAZIDA; KOMÜNİSTLERİN ve BABALARININ
NE OLDUĞUNU OKUYACAKSINIZ.
1907 Tiflis Banka Soygunu 26 Haziran 1907 tarihinde Gürcistan`ın günümüzde başkenti olan Tiflis şehrinde gerçekleşmiş silahlı bir soygundur. Sevk edilmekte olan yüklü miktarda nakit para, Bolşevikler tarafından devrimci faaliyetlerine kaynak oluşturmak üzere çalındı. Soyguncular, posta ofisinden Rus İmparatorluğu Devlet Bankası`nın Tiflis şubesine gitmekte olan posta arabası ve korumalarına Erivan Meydanı`nda (şimdiki adı Özgürlük Meydanı) bomba ve silahlarla saldırdı. Resmi kaynaklara göre saldırı sonucu kırk kişi hayatını kaybetti ve elli kişi yaralandı. Soyguncular, 341.000 ruble (2008 yılında yaklaşık 3.4 milyon ABD doları) ile birlikte kaçtı.
Saldırı Vladimir Lenin, Josef Stalin, Maksim Litvinov, Leonid Krasin, Alexander Bogdanov gibi üst düzey Bolşevikler tarafından organize edildi ve Stalin`in uzun yıllardan beri işbirlikçisi olan Kamo`nun öncülüğünde Gürcü devrimcilerden oluşan bir çete tarafından gerçekleştirildi. Soygun ve cinayetler, Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi`nin Beşinci Kongresi`nde bu tür faliyetler açıkça yasaklanmış olduğu için RSDİP içerisinde Bolşevikler`e karşı öfke doğmasına neden oldu. Bunun sonucunda Lenin ve Stalin kendilerini olaydan uzak tuttular. Bu ve takip eden soygunlar sonucu gelişen olaylar, Bolşevikler içinde Lenin`in ve Bogdanov ile Krasin`in destekçileri arasında bölünmeye neden oldu. Soygunun başarıyla gerçekleştirilmesi ve yüklü miktarda paranın ele geçirilmesine rağmen, çalınan paraların çoğununun seri numarası polis tarafından bilindiği için paranın Bolşevikler tarafından kullanılması mümkün olmadı. Lenin bu paraları kullanabilmek amacıyla Ocak 1908`de Avrupa`da paraları farklı yerlerde farklı kişiler aracılığıyla bozduracak bir plan yaptı fakat bu plan, başarılı olamadığı gibi birçok kişinin tutuklanmasına, olayın daha tanınır hale gelmesine ve Avrupa`daki sosyal demokratların olumsuz tepkisine neden oldu.
Kamo soygundan kısa süre sonra Almanya`da yakalandı fakat üç yıldan uzun bir süre deli taklidi yaparak yargılanmaktan kurtuldu.
Bu tür olaylar bizde çok sık olur ve Dr. Raporu heyet vs. derken hemen bir çaresi bulunur´´ Zaten bu ülkenin tam 40 sene kaderine imza atan biri´´ DÜN DÜNDÜR-BUGÜN BU GÜNDÜR´´ ve ``DEMOKRASİLERDE ÇARE TÜKENMEZ´´ diye diye başta kendi öz yeğeni ve yakınları, yandaşları malı götürdüler. millet seyretti. ve halende seyretmektedir. Sahtekarlığı bu aziz millete bu şahsın yeğeni öğretti. hayali ihracatı yine o öğretti. Yani sahtekarlık bizde siyaset ihanetleriyle bulaşıcı ve kulak çınlaması gibi çaresi olmayan hastalık haline geldi.
Devam edelim&8230;
Tedavi gördüğü akıl hastanesinden kaçmayı başaran Kamo, iki yıl sonra tekrar bir soygunu planlarken yakalandı. 1907 yılındaki soygun ve diğer suçları yüzünden ölüme mahkum edildi ancak cezası ömür boyu hapise çevirildi. 1917 yılındaki devrimden sonra serbest bırakıldı. Saldırıya katılan önemli figürlerden veya tasarlayanlardan hiçbirisi yargılanmadı.
Sovyetler Birliği Komünist Partisi`nin devrimden önceki öncülü Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi (RSDİP) 1898 yılında kurulmuştu. Partinin hedefi Rus İmparatorluğu`ndaki ekonomik ve siyasi düzeni Marksizm`e uygun bir şekilde proleter bir devrimle değiştirmekti. Siyasi etkinliklerin dışında, RSDİP ve diğer devrimci örgütler (anarşistler ve Sosyalist Devrimciler) devrimci faaliyetlerine kaynak oluşturmak amacıyla hükûmete veya özel sermayeye ait kaynakları gasp edip "el koyma" olarak adlandırmak gibi saldırgan eylemlerde de bulundular.
1903 yılından itibaren RSDİP Bolşevikler ve Menşevikler olmak üzere iki büyük gruba ayrılmıştı.[3] 1905 Devrimi`nin Rus İmparatorluğu tarafından bastırmasından sonra RSDİP, Londra`da Mayıs-Haziran 1907`de Bolşevikler ve Menşevikler arasındaki sorunları çözme umuduyla 5. Kongre`yi düzenledi.[4][5] İki grubun anlaşmaya varamadığı konu başta "el koymalar" olmak üzere saldırganca tavırlardı.[5] Beşinci Kongre`de Vladimir Lenin`in önderliğindeki saldırı yanlısı Bolşevikler soygunların devam etmesini desteklerken, Menşevikler devrime daha barışçıl ve kademeli bir yaklaşımı savunup militan operasyonlara karşı çıktılar. Kongreden çıkan sonuç, "el koymalar" dahil bütün saldırgan eylemlere katılmak veya destek olmak disorganize edici ve ahlâksızca karşılanarak ayıplandı. Bu eylemlere karışan kişilerin partiden uzaklaştırılması kararlaştırıldı. Bu öneri 65 oyla kabul edildi ve 5 tarafından reddedildi (diğerleri çekimserdi veya oy vermediler). Menşevik ve Bolşeviklerin hepsi bu öneriyi kabul etti.[4]
Birleşik partinin ayrı bir heyeti yasklamasına rağmen, 5. Kongre`de Bolşevikler Bolşevik Merkezi adını verdikleri yönetim kurulunu seçtiler ve bunu RSDİP`in geri kalanından gizlediler.[3][4] Yönetim kurulu Lenin, Leonid Krasin ve Alexander Bogdanov`dan meydana gelen "Finans Grubu" tarafından yönetilmekteydi. Beşinci Kongre sırasında Bolşevik yönetim kurulu parti etkinliklerinin yanı sıra Rusya`nın farklı yerlerinde "el koyma" planları yapmıştı ve Kongre`den sadece birkaç hafta sonra gerçekleşecek olan Tiflis`deki banka soygunu parti yönetimi tarafından zaten biliniyor ve bekleniyordu.
BİR BAKAN BU KADAR ALÇALAMAZ!
Bizde ise uzun vadede siyasi yelpazenin şekline göre senaryolar yazılır. Aynı ``KARADAYI´´ dizisindeki şerefsiz bakan Mehmet Saim`in yediği naneler gibi piyonlar kullanılır hatta öldürülür adı ``faili meçhul´´ diye zabıtlara geçer.
DÜNYA NÜFUSUNUN BÜYÜK BİR BÖLÜMÜ VE BİLHASSA Türkiye`de çok yandaşı sempatizanı olan sicilli ``Komünist`lere ve babalarına bir bakın neler yapmamışlar ki?
SOLCULUK NANESİ YİYENLER İYİ OKUSUN
İŞTE; LENİN&8230; İŞTE; STALİN
Beşinci Kongre toplanmadan önce, üst düzel Bolşevikler Nisan 1907`de Berlin`de mühimmat satın almak için gerekli parayı bir soygun düzenleyerek etmeyi tartışmak üzere toplandı. Katılanlar arasında Lenin, Krasin, Bogdanov, Stalin ve Maksim Litvinov vardı. Grup, o zamanki nom de guerre Koba olan Stalin ile Kamo lakaplı Gürcü yoldaşı Semeno Ter-Petrossian`ın Tiflis şehrinde bir banka soygunu düzenlemesine karar verildi.
Gençlik yıllarında soyguncu
``STALİN´´
29 Yaşındaki Stalin Tiflis`te karısı Ekaterina ve yeni doğmuş olan oğlu Yakov ile birlikte yaşamaktaydı. Soygun düzenlemekte deneyimli olan Stalin, el koymalar sonucu Merkez`in ana finansörü haline geldi ve itibarını yükseltti. Stalin`den dört yaş küçük olan Kamo, zalimliğiyle ünlüydü ve hayatının ilerleyen zamanlarında bir adamın göğsünden kalbini çıkarmıştır. Gizli tertip sırasında Kamo "techizat" adlı bir suç örgütünü yönetiyordu. Stalin ayrıca Kamo`nun "kılık değiştirme ustası" olduğunu söylemiştir ve Lenin onu Stalin`in "Kafkas haydutu" olarak adlandırmıştır. Stalin ve Kamo birlikte büyüdüler ve Kamo, Stalin`in sayesinde Marksist oldu.
Tiflis`te Stalin soygun için planlar yapmaya başladı. Devlet Bankası`nın işleyişiyle ilgili bilgi alabileceği iki kişiyle temas kurabildi: Gigo Kasradze adlı bir katip ve Voznesenski adında bankanın Tiflis posta ofisinde çalışan eski bir okul arkadaşı. Voznesenski soyguna Stalin`in romantik şiirlerine olan hayranlığı yüzünden yardımda bulunduğunu belirtmiştir.
Voznesenski, bankaya ait olan posta ofisinde çalıştığı için paranın ne zaman arabayla Devlet Bankası`nın Tiflis koluna aktarılacağını gösteren bir programa erişebiliyordu. Voznesenski Stalin`e 26 Haziran 1907`de bankaya at arabasıyla yüklü miktarda para gönderileceğini haber verdi.
Krasin at arabasına saldırıda kullanılmak üzere bombaların üretilmesine yardım etti. Kamo`nun çetesi bombaları bir kanepenin içine doldurarak Tiflis`e sokmayı başardı. Soygundan sadece birkaç hafta önce, Kamo yanlışlıkla Krasin`in bombalarından birinin fünyesini kurmaya çalışırken fitilledi. Patlama Kamo`nun gözünü ağır bir biçimde yaraladı ve kalıcı bir iz bıraktı. Hissettiği yoğun acıdan dolayı bir ay yatakta kalmak zorunda kaldı ve soygun sırasında da tamamen iyileşmemişti.
Saldırı gününde, 26 Temmuz 1907, Stalin dahil saldırıyı düzenleyen yirmi kişi, Yereven Meydanı yakınlarında (seminary, banka ve vali konağından iki dakikalık mesafede) planlarının son aşamalarını bitirmek için buluştular. Toplantıdan sonra saldırıya hazır bir biçimde önceden kararlaştırdıkları yerlere dağıldılar. Rus yetkililer Tiflis`te geniş bir eylemin devrimciler tarafından planlandığının farkına vardılar ve ana meydandaki güvenlik güçlerinin sayısını arttırdılar. Saldırıdan hemen önce, aldıkları bir ihbar sonucu Yerevan Meydanı`nda her sokak başına bir görevli yerleştirildi. Bu arttırılmış güvenlik önlemleriyle başa çıkabilmek için, çete üyeleri saldırıdan önce her bir görevlinin yerini saptadı ve yukarıdan meydanı izlemeleri için binaların üzerne gözcüler gönderdi.
Çete üyelerinin çoğu köylü kılığında sokak köşelerinde altıpatlar ve el bombalarıyla bekledi. Çetenin geri kalanından farklı olarak Kamo süvari yüzbaşısı kılığına meydana bir faytonla geldi.
Komplocular soyguna hazırlık olarak meydanın hemen önündeki Tilipuçuri adlı meyhaneyi ele geçirdi. David Sagirashvili adında bir şahitin ifadesine göre, daha sonra soygunculardan biri olduğu ortaya çıkan arkadaşı Baçua Kupriaşvili kendisini bir meyhaneye davet edip orada kalmasını istedi. Sagirashvili Meyhaneye girdikten sonra silahlı adamların insanların buradan çıkmasına engel olduğunu fark etti. Silahlı adamlar bankaya ait olan posta arabasının meydana yaklaştığını işaretini alınca silahlarını çekip binadan hızlıca ayrıldılar.
Rus İmparatorluğu Devlet Bankası`nın Tiflis şubesi paranın posta ofisinden Devlet Bankası`na posta arabasıyla taşınmasını kararlaştırmıştı. Posta arabasında tüfekli iki koruma, bankanın kasiyeri ve muhasebecisi ve para vardı. Korumalarla dolu başka bir fayton arabayı takip ederken, atlı korumalar da arabaların önünde, yanında ve arkasında yolculuk ediyorlardı.
Sıradan bir fayton. Soygunda buna benzer bir araç kullanılmıştı.
Posta arabası sabah 10:30 civarında kalabalık meydana geldi. Kupriaşvili işareti verdikten sonra soyguncular arabaya el bombaları ile saldırıp at ve korumaların çoğunu öldürdükten sonra arabayı ve meydanı koruyan güvenlik görevlilerine ateş açtı. Bombalar her yöne atıldı. Gürcü gazetesi Isari`nin haberine göre "Korkunç saldırının top atışı mı yoksa bombaların patlaması mı olduğunu söylemek imkânsızdı ... Gürültü her yerde paniğe yol açtı ... Neredeyse şehrin tamamında insanlar koşuşturmaya başladı. At arabaları dört nala kaçıyordu". Patlamalar o kadar güçlüydü ki yakındaki evlerin bacalarını devirdi ve bir mil içerisindeki camları kırdı. Stalin`in karısı Ekaterine Svanidze, meydana yakın olan evlerinin balkonunda küçük yaştaki oğluyla birlikteydi. Patlamaları duyduklarında, korku içinde eve kaçtılar.
Yaralanmış atlardan biri, bağlı olduğu posta arabasını kendiyle beraber çekmeye devam ediyordu. Kupriaşvilli, Kamo ve başka bir soyguncu Datiko Çibriaşvili bu atı takip ettiler. Kupriaşvili atın ayaklarına isabet edip atı durduracak olan bir el bombasını fırlattı. Fakat bombanın etki alanında kendisi de vardı ve atından düşüp yere çakıldı. Bilinci yerine gelip meydandan kaçtığında güvenlik güçleri henüz gelmemişti.
Çibriaşvili, Kamo atının üzerindeyken arabadan alabildiği kadar para destesini posta arabasından almaya çalıştı ve Kamo ve başka bir soyguncuyla birlikte parayı Kamo`nun faytonuna fırlattılar. Zamanları yetmediği için yirmi bin rubleyi istemeden arkalarında bırakmak zorunda kaldılar. Bu paranın bir kısmı posta arabası sürücülerinden biri tarafından çalınmıştı fakat sürücü daha sonra hırsızlıktan tutuklandı
Kamo parayı güvene aldıktan sonra meydanı hemen terk edecekken yolda bir polis vagonuyla karşılaştı. Süvari yüzbaşısı taklidi yaparak "Para güvende. Meydana koşun." diye bağırdı. Vagondaki polisler emrine itaat etti ve bir soyguncu tarafından kandırıldıklarını anlayamadılar. Kamo çetenin karagahına gidip kıyafetini değiştirdi. Bütün soyguncular da hızlıca olay yerinden uzaklaştı ve hiçbiri yakalanmadı.
Türkiye`de de böyle olmaz mı?
Eliso Kupriaşvili hemen üzerini çaldığı öğretmen kıyafetiyle değiştirdi ve meydana geri dönüp olay yerini izledi. Ölen insan ve atlar dışında elli kişi yerde yaralı yatıyordu. Yetkililer sadece üç kişinin öldüğünü bildirseler de Okhranka arşivleri gerçek sayının kırk civarında olduğunu ortaya çıkarmıştır.
Devlet Bankası ne kadar paranın çalındığını tam olarak bilmese de yaklaşık 341.000 ruble, 2008 yılında 3.4 milyon ABD doları tutarında olduğu tahmin edilmektedir. Yaklaşık 91.000 ruble küçük ve takip edilmesi zor banknotlardaydı, geri kalanı ise değerli 500 rublelerdi ve seri numaraları polis tarafından bilindiği için bunları kullanmak zordu.
İŞTE SOYGUNCU-HIRSIZ STALİN

Çarlık polisinin Petersburg`daki arşivinden Stalin`in dosyası, 1911 de ele geçirildi.
Stalin`in saldırı gününde tam olarak ne yaptığı belirsiz ve tartışmalıdır deniliyordu ve ortaya çıktı. Kaynaklardan biri, P. A. Pavlenko, Stalin`in arabaya fiilen saldırdığını ve el bombalarının patlamalarından yaralandığını iddia ettiler. Kamo daha sonra Stalin`in soygunda etkin olarak yer almadığını ve sadece uzaktan izlediğini belirtiyordıu fakat soygunu bizzat kendinin yaptığını itiraf etti. Polis raporlarından edinilmiş başka bir ifadeye göreyse Stalin "bir konağın bahçesinden, elinde sigarasıyla acımasız katliamı izledi". Denildi. Başka bir kaynağa göre de Stalin soygun sırasında meydanda değil, tren istasyonundaydı. Olayı takip ediyordu. Stalin`in yengesi, soygundan sonraki gece Stalin`in eve geldiğini ve ailesine soygunun başarılı geçtiğini söylediğini anlattı.
Stalin`in rolü Boris Nikalayevski ve Lev Troçki gibi devrimciler tarafından eleştirildi. Lenin`in ölümünden sonra Stalin`in rakibi Troçki, Stalin`in emriyle gerçekleştirilen suikast sonucu öldürüldü. Troçki, Stalin &8211; An Appraisal of the Man and his Influence adlı kitabında Tiflis İstimlağı ve dönemin diğer Bolşevik saldırgan eylemlerini anlatan yayınları çözümlemiş ve "Diğerleri mücadeleyi gerçekleştirdi; Stalin onları uzaktan yönetti" şeklinde bir çıkarımda bulunmuştur. Nikalayevski`ye göre "Stalin`in Kamo`nun çetesi ile dahil olduğu etkinliklerdeki rolü daha sonra genelde hep abartılmıştı".
Kun daha sonra resmi arşivlerde kesin olarak "1904`ün sonları ve 1905`in başlarından itibaren Stalin`in el koymalar için plan yaptığını gösteren belgeler" bulmuştur. Tiflis soygunundaki "çetenin saldırı planlarının bizzat Stalin`in kontrolünde" olduğunun kesinleştiği kendi ve arkadaşlarının ifadeleriyle ortaya çıktı. Bu bilgiler yıllardır saklanıyordu. İşte gerçekler. İŞTE STALİN
Güvenlik güçlerinin tepkisi ve soruşturma Stalin`in "Para aktarımı için gerekli ekipman", Gürcü basınından Oscar Schmerling`in karikatürü, 1906
Soygundan dünya genelinde ana başlıklarda bahsedildi;
Londrna`da Daily Mirror "Rain of Bombs: Revolutionaries Hurl Destruction among Large Crowds of People" ("Bomba yağmuru: Devrimciler İnsanların Kalabalık Olduğu Yerde Yıkıma Yol açtı" (Bombalar Birçok Kişiyi Öldürdü; 170.000$ Çalındı)
Yetkililer orduyu seferberlik haline geçirip yolları kapattı ve çalınan parayı geri almak ve suçluları yakalamak umuduyla meydanı çevreledi. Özel bir dedektif birimi polisi yönetmesi için sevk edildi. Talihsizce, soruşturmacıların görgü tanıklarından edindiği ifadeler kafa karıştırıcı ve birbiriyle çelişmekteydi. Otoriteler, saldırıdan kimin sorumlu olduğunu bilmiyordu. Polonyalı sosyalistler, Ermeniler, anarşistler, Sosyalist-Devrimciler ve hatta Rus Devleti bile suçlanmaktaydı.
Brackman`e göre, soygundan birkaç gün sonra Ohrana ajanı Muhtarov, Stalin`i gizli bir dairede sorguladı. Stalin`in soygunu edilgen bir biçimde izlerken görüldüğü söylentileri Ohrana ajanlarının kulağına gitmişti. Muhtarov Stalin`e neden Ohrana`yı bilgilendirmediğini sordu. Stalin de soygunu önlemek için yeterli bilgileri yetkililere sağladığını belirtti. Sorgulama kızışarak sert bir tartışmaya dönüştü. Muhtarov Stalin`in yüzüne vurdu ve diğer Ohrana görevlileri tarafından sakinleştirildi. Bu olaydan sonra Muhtarov, Ohrana`dan uzaklaştırıldı. Stalin`in de Tiflis`ten ayrılıp Bakü`de davanın sonucunu beklemesi emredildi. Stalin, Temmuz 1907`de Bakü`ye yola çıktığında yanında soygundan elde ettiği 20.000 ruble vardı. Brackman bu olayın kanıtlarını bulduğunu iddia etse de, Stalin`in gençliğinde Ohrana ile işbirliğinde bulunması uzun yıllar boyunca tarihçiler arasında tartışma konusu olmuş ve halen bu gün bile bu muammalar çözümlenememiştir.
Yani; 17 aralık operasyonunda paralel devlet kulpu takılan Türkiye soygunundakilerle bire bir örtüşmek üzere olan bu asırlık dava sınırlarımızda cereyan eden sayısız alçaklıkların bir başka tezahürü değ il de nedir?
SORU? YORUM!
BİZLER MİLLİYETÇİMİYİZ? MAHALLİYETRÇİMİYİZ, MİLLETMİYİZ? İLLETMİYİZ BİZ GERÇEKTEN NEYİZ?
Cumhuriyetin battığı bir düzende, Cumhuriyetsizleştiğinizin, hürriyetin rahatsız ettiği bir vatanda Hürriyetsizleşmek için, insanlığın, İslamın, Türk`lüğün, vicdanın, Allah`ın imanın, Allah sedalarının, İslam nidalarının, sevginin, şahsiyetin hülasa adamlığa dair her ne varsa her şeyi inkarın sizi- bizi- hepimizi nereye sürüklediğini biliyor musunuz?
Yukarıda uzunca anlattığım soysuz bir güruhun neleri kaybettiği beyni yıkanan hain ruhlu kişiliksizler tarafından, eğer idrak edilmiş olsaydı; Yer yüzünde Komünizim değil Hümanizm olurdu. Aptalca inanışların bu vatanı parça parça ettiğini sakın unutmayın. Bu ülkede komünizm barınamaz ancak özenti köpekleri ara sokaklarda bazen havlar, bu ülkede sosyalizm. Yaşayamaz ancak kedileri bazen miyav diyebilir.
TÜRKİYE TÜRK`TÜR ve TÜRK KALACAKTIR.
Selam ve dua ile
Erdemli- MERSİN



Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.