FİRAVUN ve İNKAR
Mustafa Mete İSLAMOĞLU FİRAVUN ve İNKAR Dünya İnsanlık tarihine adını veren Mısır`ın ünlü hükümdarı inkar aleminin öncüsü Firavun nasıl biridir? Günümüze kadar gelen doğru kabul ettiğimiz bilgilere dayanarak... bilgi tazelemek adına bir kere daha anlatmak istedim. Adından çok sık bahsedilir fakat ne olduğu pek bilinmeyenler arasındadır. Kendisinin tanrı olduğunu söyleyecek kadar ileri giden FİRAVUN yani Mısır hükümdarının asıl adı KABUS dur. babasını adı ise Musab, Musab`ın babasının adı da Reyyan olarak geşmektedir. Firavun`un hikayesi Kur`an-ı Kerim`in Araf suresinde anlatılmaktadır. Kabus, (FİRAVUN) Mısır`a hükümdar olunca Firavun ünvanını aldı. 1 - İran hükümdarlarına Kisra, 2 - Mısır hükümdarlarına Firavun 3 - Bizans hükümdarlarına Kayser 4 - Çin hükümdarlarına da Fağfur denilmektedir. Rivayete göre, Kabus Mısır`a hükümdar olmadan önce, karpuz satmakla meşgul olan cimri ve süfli (pis kirli) adamın birisi olduğu kayıtlarda geçmektedir. Pazarlarda dolaşıp karpuzları dilim dilim keser, bir dilimi bir pula diye bağırarak karpuz dilimlerini satarmış. Karpuz çekirdeklerini de toplayan Kabus, onları damlara doldurumuş ve istif edermiş. Derken Mısır da bir ara karpuz yetişmemiş ve kıtlık başlamış. (Firavun) karpuzcu Kabus da biriktirdiği o çekirdekleri satmış ve . Böylecede zengin olmuş, Sonra ki zamanda da Mısır`a hükümdar olmuş. Hükümdar olduktan sonra Mısır`ın bütün hazinelerine sahib olan Kabus yani Firavun Mısır halkına önceleri şöyle diyordu. &8211;Ben sizin, benden başka ilahınız olduğunu bilmiyorum. (Kasas suresi, ayet-38) Daha sonraları ise işi daha da azıttı ve dedi ki: &8211; Ben sizin yüce Rabbınızım (Naziat suresi, ayet 20) . kainaıtn yaratıcısı ve sahibi mutlak mutasarrıfı Allah`ın rahmeti o derece boldur ki firavunun böyle demesine karşılık O, şöyle buyurmuştur: &8211; Eğer firavun, ``Ben sizin yüce Rabbınızım´´ yerine, bir defa ``Sübhane Rabbiyel ala&8211;Yüce Rabbımı noksan sıfatlardan tenzih ederim´´ demiş olsaydı, muhakka ki onun bütün kusurlarını bağışlar ve de onu cennetime koyardım&8230;.. İmam Gazali bu mevzuda şöyle demektedir. &8211; Her insanın Nefs-i Emmaresinde bu kibirlilik vardır. Fakat herkes onu açığa vuramaz. Firavun ise bu kötü damarını açığa vurmaktan çekinmedi. Kibir ve büyüklülük davasından vazgeçmek en başta gelen hususlardan biridir. Zira kibirlilerin yeri cehennemdir. Kudsi hadiste Allah (c.c) Hz. buyuruyor ki: &8211; Büyüklük ve azamet bana mahsus vasıflardır. Kim ki onları benden almak isterse onu cehenneme atarım. Firavun, Musa`yı yok edebilmek için binlerce oğlan çocuğunu, öldürttü. Mısır`daki Nil ırmağı için, &8211; İşte şu nehirler benim altımdan akar&8230;&8230; diyordu Firavunun zulmü fazlalaştıkça yapmak istediği bir çok şeylerde de de başarılı olurdu. Yani Allah (c.c) onu daha fazla azdırmak için kendisinie bir çok olaylarda başarı sağladı. Buna da istidraç denir ki, bu kullar için büyük tehlikedir. İşte firavun, bu başarılarına mağrur olarak devam edip daha da azdıkça azdı, ve öyle bir an geldi ki, bu seferde kendinisinin Tanrı olduğunu ilan etti. İhsan ve Keremi büyük ve bol olan Allah (c.c), yeryüzünde Tanrı olduğu iddiasında bulunan firavunada dilediklerini verdi. Daha önceleri dünyanın, Allah`ın da, peygamberlerin de, mümin`lerinde, velilerin de, hatta kafirlerin de düşmanı oluşunun sebebi budur. Günümüzde devlet başkanlarıyla eş değerdir. Hz. Musa seneler sonra firavunu hak dinine davet etti. Firavun bu daveti kabul etmedi. Hz. Musa`nın inandığı tanrıya ulaşabilmek için büyük kuleler yaptırttı. Ancak yapılan bu kuleler yıkıldı. Firavun daha sonra ordusunu toplayarak Hz. Musa ve İsrafiloğullarının peşine düştü. Kızıldenizi geçme esnasında firavun ve ordusu boğularak öldü. Öleceği esnada kelime-i şahadet getirmek istedi. Fakat Allah C.C bu şahadeti kabul etmedi ve ibret olması için firavunu kızıldenizin kıyısına attı. Tarihi kayıtlarda böyle geçmektedir. Zira, kafirler dünyaya gururlu mağrur olurlar bu yüzden de ahiret alemine imansız giderler. Dünya yaşamı adeta zehirli bir yılan gibidir. Yaklaşanı sokar yani zehirler. İşte her akıl sahibi bunu bildiklerinden dolayı kendilerini dünya alemine kaptırmazlar. Zehirli bir yılanın her hangi birinin koynuna giripte onu sokmaması hemen hemen imkansız gibi bir durumdur. İşte dünya hayatı da böyledir. Kalbine dünyayı koyup da ondan zarar görmeyen, hemen hemen imkansız gibi bişeydir.Bunun için de dünya sevgisini gönüllerimize sokmamak gerekir. Günümüzde siyasi Firavunların olduğunuda unutmamak gerek. Siyaset altında insanlara zulm eden, katliamlar yapan yaptırtan insanlık ve İslam düşmanlarıda bunun canlı versiyonu gibidir. Hatalarımdan Rabbimin affına sığınırım. İman sahiplerine selam ve dualarımla... 31 Mayıs 2015 Alanya.
|