FOSİLLEŞMİŞ İTİBARSIZ SÖZLER
FOSİLLEŞMİŞ İTİBARSIZ SÖZLER Prof. Dr. Salih Şimşek
Tabii olmayan eylemler, `Yörük ruhu`nda yoktur!
Tebessümlerin `başkalığı`nı herkes fark edemeyebilir.
Hayat insana her türlü çılgınlığı ve güzelliği de yaptırtıyor...
Nice nice `Müslüman` adı taşıyan `kâfirler` vardır şu âlemde...
Yazmamak veya konuşmamak, bazen yazmaktan daha etkilidir.
Ülkesinde yas ilan edilmesi diktatörün, diktatör olması gerçeğini değiştirmez.
Sükûnette fayda vardır. Kızgınlık bize yakışmaz. Konuşandan korkmamak gerek.
Yaşı daha genç olanlar... Bir gün öğrenirsiniz. Merak etmeyin. Öğrenmenin yaşı ve zamanı yoktur.
Zaman zaman tabiattan manzaralar seyrederek gözleri dinlendirmekte, biraz da hayalimizi güçlendirmekte fayda var...
Mesela meşhur bir filozofmuş gibi, insanlara bağırsam: Ölümüne koşuyorsunuz, bir Dakka bi Dakka! Ne bu aceleniz? Beni de filozof sanırlar mı ki?
Zaman zaman artık `filozof` olsam mı diye düşünüyorum da... Sonra da hemen vazgeçiyorum. Çünkü Filozofların çoğu dağıtıyor. Ne olur ne olmaz... Ben yine yerimde durayım.
Şahsiyetsizlerin ve kişilik bozuklukları olanların `dolmuşa getirilmeleri` çok kolaydır. Hedefine bir kemik koyun bakın nasıl atlayıp karakterlerini belli ediyorlar, görün..
Mandıra Filozofu bir zamanlar şöyle demiş: Ne kadar ev alırsan al, oturacağın bir tanesi..Yalan mı? `Nedir bu ihtiras ve doyumsuzluk?` desem yine bir yığın laf edecek insan bulunur...
Birisi birine şöyle yazmış: Size yüzde beş yüz katılıyorum. Diğeri ilave etmiş: Yüzde yüzün üzerinde matematik yok ki... Muhatap da şöyle demiş: İsteyene oluyor. `Yüzde yüz yapanınki kabul oluyor da üzerinde olanınki niye kabul edilmesin` demiş Mandıra Filozofu... Siz daha iyi mi bileceksiniz?
Niyetim yok ama... Şimdi kalkıp `Mandıra Filozofu rolü`ne soyunup, mesela şöyle desem: ``Ben biriktirmem, ne gerek var. Yettiği kadar yer, yettiği kadar toplarım. Doğa ana yediğini geri verir tekrar. Mesela bir kaplan, açsa yer, toksa yemez, doymayan biziz´´ Beni `filozof` falan sanırlar mı?
Hani diyorum; `mandıra filozofu rolü`nü üstlenip şöyle desem: ``İnsanlar emekli olunca rahat edebilmek için bütün hayatları boyunca perişan oluyorlar. Ben zaten rahatım, neden emekli olayım ki? Hem bak doğaya, sen hiç emekli oldum deyip uçmayan kuş gördün mü? Emeklilik de bizlerin uydurması&8230; Gerekli olduğu kadar yer, gerekli olduğu kadar çalışırım, yeter.´´ Ben de `filozof` dediklerinden olur muyum ki?
Hülâsa: Bu tespit ve sözler fosilleşmeseydi, şimdi nasıl olurlardı ki?
|