HAYDUT DEVLET VE BATIK/GÜÇSÜZ DEVLET KİM?
Nurullah AYDIN 23 Ocak 2010
HAYDUT DEVLET VE BATIK/GÜÇSÜZ DEVLET KİM?
Israrla Türkiye kelimesini kullanmayan batılılar hindi anlamında gelen Turkey kelimesini kullanıyor.
Peki Batılılar Turkey/hindi kelimesini kullanıyor da Türkiye yetkilileri neden Turkey ismini kullanıyor dersiniz? Tüm diplomatik alanda, uluslararası kuruluşlarda her yerde bu kavramı hem yabancılar hem Türkiye yetkilileri kullanıyor.
Birçok ülke adını değiştirdi. Uluslararası alanda yeni isimle anılıyor. Habeşistan artık Ethopya olarak tanınıyor.. Çin binlerce yıldır Pekin olarak bilinen başkentinin Bejing olarak kullanılmasını kabul ettirdi.
ABD; bazı ülkeleri asıl isimleriyle değil kendi tanımladığı kavramlarla anıyor.. Öylesine ki düşman gördüğü ülkeler tehdit sıralamasına göre yer alıyor.
Önce İran, Irak ve Kuzey Kore gibi ülkelere Haydut Devlet tanımı verdi. Türkçe`de tökezlemiş/başarısız devlet anlamına gelen bu kavram, kapitalizm ve onun yavrusu emperyalizmin, gözüne kestirdiği avına taktığı bir isim.
Amerikalılara göre Türkiye`nin adı FAILED STATE. Rogue State/failed state, batık, güçsüz ve dağılma noktasına gelen ülkeler için Amerikan stratejistleri tarafından kullanılıyor. Yırtıcı hayvanın peşine düşüp kolayca avladığı sürünün zayıf bireylerini de çağrıştıran bir kavram.
Afganistan, Yugoslavya, Somali ve ilk körfez savaşı sonrasındaki Irak bunlara örnek gösterilebilir.
Son olarak Pakistan ve Yemen de bu gruba katılmak istenen ülkeler. Bu sayılan ülkelerin hepsi aslında terörü desteklediği için değil, küresel sisteme dahil olmadığı için hedefte.
Ya, İran, Kuzey Kore ya da Rusya gibi bilinçli olarak dahil olmuyorlar, ya da gelişmişlik düzeyleri çok geride ve parçalanmaya yüz tuttukları için.
Türkiye`nin bugünkü tablosuna bakıldığında iki yönden bu kervana katılmak istendiği görülebilir.
Birincisi önce Osmanlı`yı sonra da Cumhuriyet`i bitirmek için yüzyıllardan beri desteklenen gerici unsurların iktidarını perçinleme noktasına gelmeleri.
İkincisi ise aynı süreçte Balkan halkları, Ermeni ve Rumlar gibi kopartılmak istenen Kürtlerin bugün çeşitli terminolojilerle topyekün ayrılıkçı konuma getirilmek istenmesi.
Bu iki olumsuz ve gerici süreç de ekonomik çöküntüye paralel olarak yürüyor. Ancak bu iki gerici ve bölücü dinamik de kesin bir başarı vaat etmiyor. Kısa vadede yapılacak tüm yapısal değişiklikler ülkenin köklü tarihi şifreleriyle çelişecek gibi gözüküyor.
Bu demek değildir ki tehlike yok.
Türkiye`yi dönüştürme ve kullanma ne yazık ki koltuk hırsı olan biat kültürüne alışmış tipler kanalıyla yürütülmektedir.
Yönetme iradesi açısından tehlike, açık ve yakındır. Batı`nın Türkiye`yi yönlendirmesi, ülkeyi yönetenleri yönetme iradesine dayanır. Tüm büyük şirketlerini, limanlarının işletmeciliğini yabancılara devretmiş bir siyasi iktidar hala demokrasi özgürlük diyorsa düşünmek gerekir.
Zamanında Hasta adam demişlerdi. Şimdi ise; Failed State diyorlar..ABD`nin veya Avrupa`nın Türkiye`yi failed state görmesi o kadar da önemli değildir. Bu kadar ajan ve satılmışın olduğu ülkede bilgi kirliliği kaos meydana getirir.
Ne bu aşağılık kompleksi?
Türk Milleti dün olduğu gibi bugünde yarında asil, soylu, adaletli, insani değerlerle, bölgesinde ve dünyada saygın konumu devam ettirecektir.
Türkiye`nin sorunu kendi içindedir.
Kendi insanının birbirine düşmanca baktığı bir ülkede elbette yabacı haydutlar Türkiye`yi haydut devletler kategorisine koyarlar. Onlara kızmak yerine kendimize çeki düzen versek daha doğru olsa gerek!
GünüN SözÜ: Kendine sevgisi ve saygısı olana başkası sevgi ve saygı duyar.
NURULLAH AYDIN
1954 yılında Erzurum da doğdu. İlk ve orta öğretimini İzmir/Karşıyaka da tamamladı. ODTÜ de mühendislik eğitimi aldı, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu. Ankara Etimesgut Zırhlı birlikler eğitim okulundan mezun oldu. Yedek subaylığını Ordu sıkıyönetim yrd.lığında yaptı. Bir çok il ve ilçede hakim ve savcı olarak görev yaptı. Tarih öğretmenliği, gazetecilik, teftiş kurulu başkanlığı, kamu ve özel sektörde strateji ve hukuk danışmanlığı, Başbakanlık Avrupa Birliği Siyasî Kriterler Komisyon Üyeliği, Adalet Bakanlığı Kanun Tasarısı Komisyon Üyeliği ve bir çok gazete ve dergide köşe yazarlığı, Televizyon program yapımcılığı ve sunuculuğu, yaptı. 500 den fazla makalesi yayınlandı. 1988 yılında Yılın Hukukçusu seçildi. 2004 yılında Yılın Basın Ödülü ve 2005 te Yılın Yazarı Ödülünü aldı. Bakü VECTOR İnternational Scientific Centre tarafından Onursal Doktora ve Onursal Profesör unvanına layık görüldü. Halen Gazi Üniversitesi Öğretim Görevlisidir. Önde gelen eserleri; 1. Avrupa Birliği nedir ne değildir (2009) 2. Etkili İletişim Stratejileri (2009) 3. Küresel Terör ve Terörizm (4.bası) (2009) 4. Türk Suç ve Ceza Hukuku (2.bası) (2009) 5. Hukuka Giriş/Temel kavramlar (2.bası) (2009) 6. İşte İstihbarat (2008) 7. Gazi Mustafa Kemal Atatürk Diyor ki (2008) 8. İnsan Hakları, Demokrasi ve Medya (2008) 9. Türkiye&8217;nin Milli Güvenlik Stratejisi (2008) 10.Türklerin Küresel Güç Doktrini (2008) 11.Türk Suç ve Ceza Hukuku (2008) 12.Hukuka Giriş/Temel Kavramlar (2007) 13.Küresel Terör ve Türkiye (2006) 14.Küresel Terör ve Terörizm (2005) 15.Yeni Yüzyıl İçin Ulusal Stratejiler (2003) 16.Herşey Türkiye İçin,(4 bası) (2000) 17.Milli Stratejik Konsept (milli hedefler, milli politikalar),( 1999) 18Podyum (Politika Bilim ve Teknoloji Çağında Yeni Yönelmeler) (1992)
|