Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10194
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2285) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (423) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (848) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (542) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (889) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3429)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Em. General Ahmet YAVUZ - (Ziyaretci) 6.03.2021 15:01:25

Helikopter kazası üzerine

Ahmet Yavuz

06 Mart 2021 12:11

Helikopter kazası üzerine

Milletimizin başı sağolsun. Tatvan yakınlarında düşen helikopterde kıymetli evlatlarını kaybetti. Her biri ayrı değerdeki askerlerimize Tanrı’dan rahmet dileklerimi yineliyorum. Yaralı kurtulanlara acil şifalar diliyorum. General Osman Erbaş’ı teğmenliğinden itibaren tanırım. Daha o yaşta büyük bir olgunluk sergilerdi. Ağırbaşlı, donanımlı bir subaydı. 15 Temmuz gecesi de tam bir subay tavrı sergilemişti.

Bu yazıyı yazmamın nedeni, kazaya ilişkin yapılan yorumların bir kısmının bilimsel hatta ahlaki yaklaşımdan uzak oluşudur.
Ülkemiz öyle bir hale geldi ki, önüne mikrofon uzatılan ağzına geleni söylüyor. TV’lar da kimi tanıyorsa onu konuk edip konuşturuyor.
Sunucu konunun boyutlarını bilmiyor. Konuşan bilmiyor. Sosyal medya genel yapısı itibariyle komplo teorilerinin çekiciliğiyle alıp başını yürümeye elverişli...

Oysa söylenebilecek iki şey var: Başsağlığı dilemek ve inceleme sonuçlarını beklemeyi önermek. Bunun ötesinde sınırlı olmak kaydıyla söz söyleme hakkı uzun süre bölgede uçmuş pilotların ya da deneyimli kaza-kırım ekibi mensuplarının olabilir. İki yıl süreyle haftada en az on saat uçmuş biri olarak söz söyleme hakkımın olduğunu düşünmüyorum.

Öncelikle bir helikopter kazasını uzman kaza-kırım ekipleri inceler ve sonuçlara ulaşır. Onların ulaştığı sonuçların bir kısmı kesin bilgi olmakla birlikte bir kısmı ancak varsayım olarak ileri sürülebilen cinstendir.

Birçok faktör kazaya neden olabilir: Helikoptere ilişkin olanlar (donanım, bakım, uçuş hazırlığı, ani arıza gibi), pilotlara ilişkin olanlar (deneyim, sağlık, moral gibi), dış etmenler (hava koşulları, terör tehdidi gibi)... Başkaları da eklenebilir.
Bunları incelemeden karar verilemez. Uzmanların işidir. Bırakalım onlar gereğini yapsın.

COUGAR’LAR
Konuşmacılardan kaynaklı diğer husus Cougar helikopterleri... Gerçekten bu helikopterler Avrupa harekât alanı için tasarlanmış; Güneydoğu ve Doğu Anadolu harekât alanında operasyonel olarak kullanmak için tercih edilen bir helikopter değildir. Zaten bu durum bilindiği için uzun zamandır TSK tarafından büyük komuta merkezleri arasında nakil maksadıyla kullanılagelmiştir. Kaza esnasındaki uçuşun mahiyeti de aynıdır.

Son kaza ile helikopterin cinsi arasında bağlantı kurmak ne ölçüde doğru olabilir?

Kesin bir yanıtı yok.

Daha önce kırıma uğrayan aynı cins üç helikopter olduğundan yola çıkılarak, bunun kazanın kaynağı olduğu ileri sürülebilir mi?

Daha önce yaşanan üç olaydan birinin füzeyle vurulmaya; diğer ikisinin tele ve yüksek gerilim hattına takılmaya dayalı olarak oluştuğu bilindiğine göre bu konuda yapılan yorumlar da mesnetsiz görünmektedir. Çünkü daha önce hem füzeyle düşürülen hem de tele takılarak kırıma uğrayan başka cins helikopterler de olmuştur.

RİSKLİ YAŞAMLAR
Sıkça yapılan eleştirilerden biri de çok sayıda subayın tek bir helikopterle naklinin yapılmış olmasıdır. Belki doğruluk payı olsa da yersiz bir eleştiridir. Yaşanan koşullardan habersiz olunmasından kaynaklıdır. Zengin bir ülke olmadığımızı hatırlamak ve askerlerin hesaplananın ötesinde risklerle dolu bir yaşamı gerektirdiğini hatırlatmak görüşümüzü netleştirecek yegane olgudur.

SONUÇ
Hayata bakışı iki şey etkiliyor: Bilimsel bakış ve ahlaki duruş...

Birincisi uzun bir emeği gerektiriyor ve bizim gibi Doğu toplumlarında zor gelişiyor. Bu durum uzak geçmişte İbn-i Sina’ların, Harezmi’lerinin, İbn-i Haldun’ların; yakın geçmişte Atatürk’ün açtığı akıl ve bilim yolunun bir kenara itilmiş olmasındandır. Edinilmesi büyük çabayı gerekli kılar. Pahalıdır.

Ahlaki duruş sergilemek de belirli bir gayreti gerekli kılsa da maliyeti düşüktür. Hatta bedavadır. Yalan söylememek, bilmediğin konuda konuşmamak, kendini parlatmak ya da gündem olmak için zorlamalardan uzak durmak maliyeti olmayan tutumlardır.
Ekranlarımızı yönetenlerin/süsleyenlerin hepsinden bilimsel bakış beklemek boşunadır ama ahlaki tavır içinde olmalarını beklemek hakkımızdır.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.