HER TELDEN DOKUNUŞLAR
HER TELDEN DOKUNUŞLAR
Martılar güzeldir, onlara sahip çıkmak gerek...
Değil mi ya? Malzemenin hepsinin bitirmemek gerek...
Onlar, yani bazı aksakallar aslında ne yaptıklarını bilmezler.
Bir Diyarbakır sözü şöyledir: Çobanın en büyük zevki eşeğe binmektir.
İçimi ısıtacak, yüreğimin yağını eritecek kış fotoğrafları`na ihtiyacım var...
Ahhh, ah... Verilen nimetlerin milyarda birine bile şükretmesini bir bilsek...
Genel evlerde çalışanlara da ‘orospu’ diyemezsiniz, onlar ‘hayat kadını’dır!
Feys dünyasında ayet ve hadis paylaşmamak gerek... Bunları ‘beğenmeyen’ olursa ya...
Başkalarının tasarrufuna aklını vermeyip, kendi akılları ile düşünenlere selâm olsun.
Şimdi var ya... Şeytan diyor ki... Hayır, hayır... Sakın ona uyma! Onun ipi ile kuyuya inilmez!
Bazı şeyler vardır ki bakılan yerden anlam kazanır. Farklı yerden bakan farklı hükümlere ulaşabilir...
Ne güzel! Bugün çok sayıda dost rüya görmüş. Anlatıyorlar... Ben de gördüm, ama ben anlatmayacağım.
İnsanların büyük çoğunluğu köylerde doğar, şehirlerde büyürler ve köy hasreti çekerek şehirlerde ölürler...
Hani var ya... Bazen insanın aklına deli deli sorular gelir ya... Bana da öyle oluyor, ama şimdilik hidrolik fren kullanıyorum. Patlarsa karışmam.
Evet, o gün yaklaşık 500 km sonunda verilen molada içilen çay ne kadar da makbuldü. Yolda yorgunluk arttıkça çayın zevki ve letafeti artıyor.
Hiç kimse -bazı `Müslüman` kimlikli insanlar da dâhil- putuna dokunulmasını istemiyor. Lütfen bana `Müslüman’ın putu olmaz` diye itirazda bulunmayın...
Mensup olduğum Yörükler çok gariptir… Onun için özel mezarlık gerekmez… O öldüğü yerde defnedilir, bir süre sonra defnedildiği yer bile kaybolur gider…
Şu garip ve fâni âlemde her şeyi anlıyorum, köpekleri bile çok iyi anlıyorum da, bir tek, `köpeklere köpeklik yapan` insan kılıklı yaratıkları anlayamıyorum.
İnsanımızın bazılarının tabiatı, yani doğası, sadece muhalefet üzerine inşa edilmiştir. Ne yaparsanız yapın onlar karşı çıkacak ve eleştireceklerdir. Onların eğitimli veya eğitimsiz olmaları da gerekmiyor. Varlıkları sadece muhalefet eylemine dayanıyor... Sizler onları değiştiremezsiniz ki...
Eskiden umumi tuvaletler vardı, şimdi de var ya… Umumi tuvaletlere girdiğiniz zaman duvar ve kabin kapılarında argo ve küfür yazılar olurdu. Şimdi son 10 yıldır tuvaletlerde görünmüyorlar, hiç yazı yok, insanlar artık yazı yazmıyorlar. Neden? Çünkü onların artık hepsi Twitter ve diğer sosyal medya platformlarında… Şu anda o yazı yazan insan tipleri, bence sosyal medyayı kullanan insanlardır ve çoğu da hastalıklı insanlardan oluşmaktadır.
Dünyanın çeşitli yerlerinden, kendisine ‘garip’ gelen bazı heykelleri ve sanat (!) eserlerini gündeme taşıyıp `ucube` olarak nitelendiren bir Aksakal, `alt tarafı heykeldir efendim; büyütmeye gerek yoktur` diyen bir dostuna şöyle demiş: Biz başka bir şey demedik ki... Heykel, her yerde heykeldir... Büyük olanı vardır, küçük olanı... Edeplisi vardır, edepsizi... İsteyen istediğini beğensin, sevsin, isterse alıp götürsün evine... Gözünüzü kaparsanız görmezsiniz.
|