Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10388
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2281) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (523) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (846) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (643) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3429)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Mehmet Koçak - (Ziyaretci) 28.06.2010 10:47:10

İÇ VE DIŞ İHANETİN FAY HATLARI

İç ve dış İhanetin fay hatları

Mehmet KOÇAK

Kim ne derse desin, bu ülkenin geçmişten bu güne var ola gelen sorunları var. Bu sorunları inkar ederek, yok sayan veya erteleyerek zaman kazanmak suretiyle statükoyu korumaya çalışanlar bilsinler ki bu yanlışlarıyla bu ülkeye ihanet etmektedirler. Çünkü bu ülke bu sorunlarla daha fazla ayakta kalamaz. Ülkenin bütünlüğüne ve milli birliğimize mevcut statüko politikaları zarar vermektedir.
Mevcut darbeci anayasanın varlığı, yetkilerini aşarak işgal ettikleri mevkileri ve makamları istismar eden hukuk dışı çetelerin ve örgütlenmelerin kökü kazınmadıkça ülke sorunlarını çözme şansı yoktur. Hukukun değil hukukçuların üstünlüğü, demokrasinin değil bürokrasi, yargı ve asker oligarşisinin gücü var oldukça bu ülkede özgürlükçü demokrasiden söz edilemez.
Bu gerçeklerden hareketle sorunların uzlaşma yoluyla ve demokratik bir zeminde çözümü için harekete gecen hükümet, hayat damarlarımızı tıkayan bu engelleri kaldırmak için başlattığı &8216;Açılım` ve &8216;Değişim` projeleri bu yanlışlardan beslenen fincancı katırlarını ürküttü.
Türkiye ve dünya gerçeklerini kabul ederek, içte milli bir uzlaşma ile sorunları ertelemeden çözüme kavuşturmak, bölgesinde etkili ve dünya siyasetinde söz hakkına sahip bir Türkiye için azim ve kararlılıkla başlatılan bu yürüyüşün hedefi; Türkiye`nin önünü açmak için sivil demokrasi üzerindeki yargı, bürokrasi ve askerin vesayetini kaldırmaktır.
Varlık sebebi muhalefet olan CHP`nin ve bölücü ihanetinin sözcülüğünü yapan BDP ve yandaş medya ile taraf olan örgütlerin bu &8216;Açılım` ve &8216;Değişim` projelerine karşı çıkmasını anlamak zor değil. Zor olan şu; bu vatanı herkesten çok kendilerinin sevdiğini iddia eden bazı çevrelerin ve MHP`nin karşı duruşlarıdır.
Gelinen noktada şunu anlıyoruz ki; Bu ülkede bizimde yeni yeni tanımaya ve anlamaya başladığımız çokça derin çukurlar ve gizli fay hatları vardır. (Bilemediğimiz kim bilir daha neler var!). Bunların bir kısmı içeride olsa da bazıları dışarıdan tetiklenen ve beslenen uzantılardır. Şartlar oluştuğunda bu fay hatları harekete geçirilir ve büyük yıkımlara sebep olan depremler meydana gelir.
Hükümet, sorunları kabullenerek çözüm için yola çıkarken, beraberinde bu fay hatları da harekete geçmiştir. İçten ve dıştan malum şer güçler Türkiye`nin önünü açacak bu sorunların çözümünü içeren ``Açılım´´ ve ``Değişim´´ projelerini engellemeye çalışmaktadır. Bu malum gizli güçler, karşısında görünseler de bölücü ihanetle iç içe çalışmaktadırlar. Gizli destekçileri Siyonist lobiler Türkiye içinde ve dünya genelinde bir karalama kampanyası başlatmışlardır. Bu gizli güç odakları bu ihanet oyununa taraf olan görsel ve yazılı bazı medya kuruluşlarını destekleyerek propagandaya ağırlık verdikleri dikkati çekmektedir.
Tüm bu güçlerin tek bir hedefi var AK Parti iktidarı&8230;
İçten ve dıştan büyük bir hücum başlatılmış.
Neden mi?
Çünkü bu şer güçler ve içteki işbirlikçileri Türkiye`nin iç sorunlarını çözerek komşularıyla barışık, bölge siyasetinde etkili ve dünya milletler camiasında söz hakkına sahip güçlü bir ülke olmasını istemiyorlar.
Siyasi istikrarsızlık, kaos ve ekonomik çıkmazlara ülke sürüklenmek istendi fakat çok şükür başaramadılar. ``Cumhuriyeti koruma ve sahiplenme´´ palavralarıyla halkı sokaklara dökmek suretiyle hükümeti düşürmeyi hedeflediler, başaramadılar. ``Ordu göreve´´ davetine cevap bulamadılar. Yargı`yı kullanmaya kalktılar karşılarında gerçek hukuka inanan kesimi buldular. Güven duydukları siyasi muhalefetin gücü, iktidarı düşürmeye yetmedi. Gözü dönmüş bu ihanet çeteleri son şans olarak maşaları olan bölücü ihaneti devreye sokmak oldu.
Bunların yakın ve uzak olmak üzere iki hedefleri vardır. Birincisi mevcut hükümeti bir daha gelmeyecek şekilde halkın gözünden düşürmek ve ilk seçimde iktidardan uzaklaştırmak. İkinci hedef Türkiye`yi bölge liderliğine giden yürüyüşünü durdurmak ve dünya siyasetinde rol belirleyen durumundan verilen emirleri yerine getiren figüran durumuna düşürmek.

İhmali olanlar ve ihanet içindekiler

Bu yaşananlar bu günün meseleleri değildir. 1984`den bu güne yaşanıla gelen en büyük sorunlarımızdan biridir. Bölücü ihanet dış güçlerin beslemesi olduğu kadar içteki hukuk dışı yapılanmaların sonucu oluşan çetelerinde taşeronudur. Ergenekon ve destekçisi gizli yapılanma ülkedeki iktidarları yönetme ve yönlendirme konusunda bölücü terörü kullanmaktadır. Kendilerinin dokunulmazlıklarına razı gelen iktidarlar ile uyumlu ola gelen bu güçler, mevcut iktidarın varlığından rahatsız olmuşlardır.
Şanlı ordumuzun şerefli mensuplarını tenzih ederek şunu belirtmek zorundayım ki; O, aşk derecesindeki vatan ve millet sevgisini ruhunun derinliklerinde hissetme refleksini kaybetmiş ve bu vatanı koruma şerefini hiçe sayarak bölücü terör örgütü ile gizli ilişki ve işbirliği içinde olan bazı muvazzaf ve emekli askerlerin var olduğu şüpheleri gün geçtikçe artmaktadır.
Gecen 40 yıllık süre içinde her gelen iktidar muhakeme edilmiştir. Ancak şimdiye kadar devletin güvenlik birimlerinin yapılanması, işleyişi ve hareket kabiliyeti hiç sorgulanmamıştır. (Veya gizli tutulmuş halk bilgilendirilmemiştir). Halkımız bu konuda her kurum kendi içinde bir özeleştiriye muhtaç olduğu kanaatindedir. Ayrıca Türk milleti doğru bir bilgilendirilme yapılmak üzere aşağıdaki soruların cevaplanmasını beklemektedir.

1- Güvenlik birimleri içinde bazı kişi ve bu kişilerden oluşan çetelerin bölücü ihanetle gizli bir işbirliği içinde olduğu iddiaları doğrumudur?
2- İhmali olanlar yok mu? bu konuda açılan bir dava var mı?
3- İstihbarat alındığı halde terör örgütünün üzerine askeri birlikler gönderilmediği ve bazı eylemlerine göz yumulduğu iddiaları doğru mu?
4- Yıllardır gerilla eğitimi alan bölücü teröristlere karşı acemi birliğinden gelen henüz askeri eğitimini almamış askerlerin görevlendirildiği doğru mu?
5- Türkiye`deki bazı hukuk dışı çetelerin mevcut iktidarları düşürmeye yönelik girişimlerinde bölücü terörü taşeron olarak kullandıkları yönündeki iddia ve şüpheler doğru mu?
6- Son saldırıda bir grup teröristin çoban sanılması bu ilişkilerin bir sonucu mu?
7- Alınan istihbarat doğru değerlendirilip harekete geçilseydi durum ne olurdu?
8- Şehitlerimiz için düzenlenen cenaze törenlerini istismar ederek hükümeti küçük düşürmek isteyen bazı çevrelerin askeri güçler tarafından da gizlice desteklendiği hatta organize edildiği doğru bir bilgimidir?
9- 40 yıldır, bunca şehit ve milyarlarca dolarlık harcamalara rağmen neden bir arpa boyu başarı elde edilememiştir?. Bunda sadece siyasilerin mi suçu ve ihmali var?
Bu soruların muhatapları bellidir ve şimdi bu sorulara cevap bulmanın zamanıdır.
Devlet kurumlarımız, Hükümetimiz ve Ordumuz bu soruları cevaplandıracak ve görevini kötüye kullanan, ihmali ve ihaneti olanları ortaya çıkarıp cezalandırma kudretine de sahiptir. Buna olan İnancımız ise tamdır. Yeter ki bu yönde bir irade gösterilsin.





Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.