İÇİNDEN BULUT GEÇEN DÜŞÜNCELER
İÇİNDEN BULUT GEÇEN DÜŞÜNCELER
Prof. Dr. Salih Şimşek
Bir yudum... Evet, evet... Sadece bir yudum hayat...
Putlaştırdıkları insanların da hata yapabileceklerini anlamayan, iki ayaklı hayvanlar var ya...
Yavaş yavaş, acele etmeden, aheste aheste, şıvey şıvey, ama emin adımlarla yol almak gerek…
Yollarda gördüğünüz pek çok insan, ‘seyyah gibi’ görünürler ama seyyah değildirler, bunlar sadece yolculardır…
Ne garip! İnsanlar canlarına bakmadıkları kadar, ‘dolu yağacak, fırtına kopacak’ diye araçlarına bakıyorlar…
Dostun hata ve kusurlarını ancak ve ancak sadece dostları söyler, düşmanlar ise ‘daha fazla hata yapsın’ diye söylemez.
Ülkem, kocaman bir Ensar Ülkesi… ‘İyi’ veya ‘kötü’ demeden ‘sığınan’ her insana, kalbini açıyor, ekmeğini onlarla paylaşıyor…
Altlarına bir tabure verilenlerin yalakaların, yağcıların ve kuyruk yalayıcıların, kendilerini aslan sanmalarına acıyorum.
Garip ki ne garip... Öyle insanlar tanıdım ki; Her taraflarını tıraş ettirdikleri halde burunlarından bir tel bile kıl aldırmıyorlar...
İnce ve zarif esprileri severim de bazıları kabasını bile beceremediği gibi, ince ve zarif olanları da anlayamıyor… Ne yapabilirim ki…
`Kalp, kalbe karşıymış` derler de... İyi kalp ile kötü kalp söz konusu olursa, nasıl olur da bunlar ‘karşı karşıya’ gelir, bir türlü anlamış değilim...
Hani demem o ki; Yol yordam bilmeden `vatan kurtarma`ya gerek yok... Kaliteli insanlar biriktirmek yeterlidir; onlar, bu işi kolayca yaparlar...
Sevmek, öyle `sev` demekle olmaz ki... Sevgi tabii olarak gelişir... Birilerinin `sev` demesi, `sevilecek` neyse, ona nefret bile doğurabilir... Meselâ yâni dedim...
Azınlık olarak yaşadığı ülkelerde, bir Yahudi baba, evlatlarına der ki: Evladım, hiçbir zaman Yahudi olduğunuzu söylemeyecek ancak Yahudi olduğunuzu unutmayacaksınız!
Dünya hızla değişiyor. Ülkemiz de bu değişimden nasibini alıyor. Kelime ve kavramlarımız yeni anlamlar kazanıyor! Hayat tarzlarımız yenileniyor ve renkleniyor! Farkındayız değil mi?
İnanalar inanırlar ve iman ederler ki; insanoğlunun yatıklarından, yapması gerektiği halde yapmadıklarından ve yapmaması gerektiği halde yaptıklarından, O Büyük Gün’de hesaba çekilecektir.
Cumartesi ve Pazar günleri neden tatil biliyor musunuz? Hafta içinde `eşşek` gibi çalışanların, dinlenmeleri için değil, kazandıklarını AVM`lerde kapitalizme vermeleri içindir. Ben demiyorum, bilenler böyle diyor!
Hani demem odur ki; Bazı insanların beyni her şeye, ama her şeye, ‘muhalefet’ üzerine kurgulanmıştır. Siz ne derseniz deyin, onlar muhakkak itiraz edilecek bir nokta bulurlar. Meselâ, `dünya yuvarlaktır` deseniz bile, `ama…` ile başlayan bir cümle kuracaklardır.
|