Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10785
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2273) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (844) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3428) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3428)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Mehmet KOÇAK - (Ziyaretci) 1.04.2020 18:34:42

İddialar, kurgular ve enteresan gerçekler

İddialar, kurgular ve enteresan gerçekler

Çin`de ortaya çıkan yeni koronavirüs yayılmaya devam ettikçe, bu gizemli salgınla ilgili özellikle sosyal medyada farklı iddialar gündeme geliyor.
Ben hiçbir iddiada bulunmadan yaşadığım gerçekleri aynen nakletmeye çalışacağım.
İsviçre`nin Davos kasabasında dünya genelinde devlet ve hükümet başkanlarının yanında dünyayı yönlendiren sermaye çevreleri, bilim adamları ve sanatçıların da katıldığı Dünya Ekonomik Forum`una ilk olarak 1988 yılında Cumhurbaşkanı Özal ile Yunanistan Başbakanı Papandreu`nun Davos`ta buluşmasını bir gazeteci olarak izlemek üzere gitmiştim.
Her yıl Şubat ayı son haftasında düzenlenen Davos Ekonomik Forumu`na, 2015`te de katılmıştım.

Forum`da tertiplenen panellerden birinde gelecekte dünyada neler yaşanabileceğine dair tahminlerde bulunmak üzere çağrılan bir uzman dikkatimi çekmişti.
Çünkü adam çok iddialı konuşuyordu ve inanılması zor iddialarda bulunuyordu.
Konuşmasında 21. Yüzyılın ilk çeyreğinin sonu olan 2023 yılına kadar dünyayı nelerin beklediğini sıralıyordu.
Kısacası o, dünyanın kaderini değiştiren olayların olacağından bahsediyordu.
O büyük olaylarından birinin de ekonomik, insan sağlığı ve güvenliği başta olmak üzere birçok alanı etkileyecek küresel bir salgın olacağını iddia etmişti.
Onu dinlerken, koronavirüsü andıran esrarengiz bir salgını konu alan ve kadrosunda Matt Damon, Jude Law ve Gwyneth Paltrow gibi isimlerin rol aldığı Contagion filmini hatırladım.
Aslında o film, 2001 yılında vizyona girmişti ve ben de filmin konusunu yani kurgusunu basından öğrenmiştim.
Belki konuşmacı o filmden etkilenmiş veya filmin kurgusunu yapan senaristlerinden biri de o olabilir(!) düşüncesinden hareketle ciddiye almayıp ıskalamıştır.
Ancak, bu gezegenin kendi başına bırakılmadığını, farklı güç odaklarının farklı oyun hamleleri ve operasyonları ile yönlendirildiğini az veya çok bildiğim havası içinde konuşmacının anlattıklarını kayda değer olarak görmemiş ve de not bile almamıştım.
Bir zandan öte gitmeyen, hayal ürünü sandığım o konuşmacının anlatımları ile Contagion filmindeki o kurgunun, gerçek hayatta yaşananlar arasında enteresan benzerlikler olduğunu yıllar sonra şimdilerde görmenin şokunu yaşıyorum.
Bir gün, o iddialar ve kurgunun gerçek hayatta karşıma çıkacağını hiç mi hiç düşünmemiştim.
Birileri bana ``bu iddialar ve kurgular gerçekleşecek ve bir gün sende bu gerçekleri yaşayarak göreceksin´´ dese asla beni inandıramayacaktı.
Bugün, Koronavirüs salgını dünyada hız kesmeden yayılırken, ``keşke o konuşmacıyı can kulağıyla dinleyip notlar alsaydım, keşke adını öğrenip konferans sonunda onunla tanışmış olsaydım´´ diyerek kendi kendime hayıflanıyorum.
Çünkü o konuşmacı bir uzmandan öte bana göre bir kâhindi.
Şimdi ise o &8216;Davos kâhini`nin anlattıklarını yeniden hatırlamaya çalışıyorum.
Koronavirüsle birlikte o film, dünyada yeniden gündem oldu.
Koronavirüsün sadece adı farklı ancak etkisi ve yayılışı aynen o filmde aktarıldığı gibi...
Film, ABD`de Apple mağazaları üzerinden en çok indirilen yapımlardan biri oldu.
Senaryosu önceden yazılmış bir oyun mu?
&8216;Davos kâhini`nin iddiaları ve o filmin senaryosu birileri tarafından hazırlanmış olması bir algı operasyonu da olsa, gerçekten enteresan ve düşündürücüdür.
Çünkü, yıllar sonra o iddia ve kurgular yaşanarak karşımıza çıkıyor.
Demek ki; bazı filmlerin kurguları ve bazı iddialar o an bize inandırıcı gelmeseler de zaman sonra yaşanan gerçeklerin bir hülasası olabileceği gerçeği olarak karşımıza çıkabileceği ihtimal dahilinde olduğu düşünülmelidir.
&8216;Davos kâhini`nin anlatım ve iddiaları ile Contagion filmindeki o kurgu gibi&8230;
Diğer bir ifadeyle, o konuşmacı yani &8216;Davos kâhini`nin iddiaları ve o filmin kurgusu yıllar sonra gerçek hayatta meydana gelen olaylar olarak karşıma çıktıktan sonra ``Senaryosu önceden yazılmış bir oyun mu?´´ sorusuna HAYIR deme şansım yok.
Bu virüsün kendi başına oluştuğu veya yayıldığına artık inanmam mümkün değil.
``Kim veya kimler yaptı´´ sorusunun cevabı
Kim veya kimler ne için yaptığı sorularına ise cevap verecek bilgi ve belgeler elimde mevcut değil.
Velakin gelinen noktada yaşananlar, koronavirüs (Kovid-19) salgınının doğusu ve batısı, zengini ve yoksulu, zayıfı ve güçlüsü ile tüm dünyayı esir aldığını göstermiştir.
Ayrıca, er ya da geç bu salgın sona erse de şimdiye kadar olduğu gibi önümüzdeki dönemlerde de hükümetlerin alacakları zorunlu tedbir kararları hayatımızda büyük ve derin değişimler bırakacağı muhakkaktır.
Bu kararların, sağlık sistemi altyapısını ve mekanizmalarını değiştirmesinin yanısıra uzun vadeli ekonomik, siyasi ve kültürel dönüşümleri de beraberinde getirecektir.
Borsalardaki sert düşüşler devam ediyor.
Dünyaca ünlü 12 Petrol şirketinin 50`lere varan kayıpları söz konusu.
Dünyanın ilk 500 dev firması 2.9 trilyon dolar kayıpta olduğunu duyurdu.
Kısacası; Pandemi nedeniyle alınan önlemler ve karşı karşıya kalınan kısıtlamalar yüzünden sağlık bakımından olduğu kadar ekonomik bakımından da dünya bir çıkmazın içine sürükleniyor.
Tam da bu dönemde küresel sermayenin faiz lobileri kapılarını sonuna kadar açmış olmaları dikkat çekmektedir.
IMF`den borç para isteyen ülke sayısı 80`i aşmış durumda.
Şimdi asıl sorun, bu değişim ve dönüşümün getireceği artılar ve eksilere göre hangi ülkelerin neler kazanıp neler kaybedeceğidir.
Daha doğrusu:
``o kim veya kimler yaptı?´´ sorularının cevabını bu süreçte kimler kaybederken, kimlerin faiz üzerinden vurgun yaptığında bulmak mümkündür.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.