Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10197
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2287) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (423) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (848) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (542) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (624) | Türk Dünyası (889) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3429)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Ahmet Kılıçaslan Aytar - (Ziyaretci) 23.11.2008 20:12:49

İKİBİNYİRMİBEŞ


Ülkelerin ulusal gücünü oluşturan tüm unsurların iç ve dıştan gelecek potansiyel tehditlerine karşı istihbarat yapılıyor.
Açık ya da kapalı kaynaklardan bilgi toplayıp, analiz ve değerlendirmeler yapılarak, kaynak enformasyon sağlanıyor.
Bu enformasyon , ülkenin dirliğini ve refahını korumakla yükümlü üst düzey sivil- asker yöneticilere ulaştırılıyor.
Böylece politikalar ve uygulamaları yürütülüyor.
O nedenle istihbarat, son derecede itibarlı ve ciddi bir iştir.


ABD Ulusal İstihbarat Konseyi " Küresel Eğilimler " başlıklı bir rapor yayınladı.
Rapor özetle şu öngörülerde bulunuyor;
"2025 yılına gelindiğinde; ABD, şimdi ekonomisinde olduğu gibi giderek siyasal ve askeri alanlarda da gücünü ve etkisini kaybetmiş olacaktır.
Çin ve Hindistan güçlenerek refahın batıdan doğuya yönelmesine neden olurken , ABD yine de " çok merkezli " dünyada ön safta yer alacaktır.
İran` da dini rejimin sonrasında, İran ve Türkiye ve Uzak Asya` da Endenozya birer bölgesel güç durumuna gelecektir.
AB nin Türkiye deneyimi, Avrupa` nın dışa odaklanmasının testi olurken, Türkiye` de laiklik gözden düşecek ve islami- milliyetçi bir bileşim oluşacaktır."


Ulusal İstihbarat Konseyi Raporu öngörülerinin, ABD de yeni bir dönem başlarken açıklanmış olması dikkat çekiyor.
Gerçekten Başkan Bush, sekiz yıllık iktidarı boyunca Amerika` nın Global patron olması yönünde
büyük çaba harcamış bulunuyor.
Hem de öyle bir çaba ki;
ABD liderliğinde bütün bir hristiyan- yahudi medeniyeti koca İslam Medeniyetine karşı " Haçlı " tavrı almış, karşılığında İslami ruhun derin öfkesini, itimatsızlığını kazanmıştır.
Ülkemizde de " Ilımlı İslamın " bir haçlı kurgusu olması ABD ve taraftarlarına nefret oluşturmuştur.
Siyasi ve ekonomik kazanımlar için yapılan Afganistan ve Irak İşgallerinde elan yaşanmakta olan insanlık dramı bütün insanlık için utanç verici olmuş ve faturası ABD ye işlenmiştir.
Şimdi ABD , yıllardır bütün dünyaya köpürttüp sunduğu Amerikan Doları mayalı arpasının köpüğünü alıyor.
Giderek köpük yok oluverirken elde kalanın azlığı gerçeği , toplumlarda iflaslara, işsizliklere, yoksulluklara ve açlığa neden oluyor.
" ABD nin kasası, tüm dünyanın kullandığı paranın bulunduğu kasadır " ve " serbest piyasadan başka çözüm yolu yoktur " esası ülkelerin ve halkların beynine yazılıyor.
Başkan Bush döneminde ABD , insanlık dışı her yolu kullanmayı mübah sayarak Global Liderliğinden hiçbir ödün vermedi.
Ve dünyanın nefretini aldı.

Başkan Bush` tan sonra ABD yeni bir döneme başlıyor.
Bir siyahın ABD Başkanı olmasıyla sanki " beyaz bir dünyaya " mesajı veriliyor.
Köle Kunta Kinte hikayeleri dört bir tarafa yayılırken, Türkiye` de alakasız bir yerde Obama` ya 44 koyun kurban ediliyor.
Halkların gözü önünden kara bulutlar kaldırılmak isteniyor.
Obama, mesela Türkiye` de bir zamanların umudu " Karaoğlan" mertebesinde sunuluyor.
Ezilmişin, itilmişin, kakılmışın ya da emekçinin dimağı Obama` nın oluşturduğu imajla tazelenmeye çalışılıyor.
ABD Ulusal İstihbarat Konseyi Raporu da bu imajın sağlanması yönünde bir çabayı ortaya koyuyor.


21 Yüzyıl, belli ki, diplomatik, siyasi, askeri güçleri hiçbir çağda olmadığı kadar " paranın" merkezinde buluşturuyor.
Amerikan Doları, şimdi bütün dünyanın en büyük "put " u haline gelmiştir.
Uğrunda, sevilen ve savaşılan bir " Global Put " !
Başkan Bush; yıkarak, kırarak, vurarak, ezerek, biçerek, yok ederek ve öldürerek bunu sağlamıştır.
Başkan Obama ise o " Amerikan Doları Kasasının " CEO` su ya da " Büyük Put` un" yarı- tanrı yöneticisidir, sanki...
Çünkü, sağlanmış olan budur.



Çin ve Hindistan büyük üretim potansiyeline sahip iki ülkedir.
Zenginleşme potansiyeleri çok yüksek bu iki ülkede Hindistan` da milyara yakın düşük kast insanı bu nimetten yararlanamıyor.
Sosyalist öze dayalı liberal piyasacı Çin, sahip olacağı zenginliği milyarlık Çin nufusuna yaygınlaştırabilecek midir?
Ya da Hindistanlaşacak mıdır?
Ya da ta eski zamanların bu güne yansıdığı " Büyük Put " ve arkasındakiler - önündekiler sosyal oluşumları mı olacaktır?


İstihbarat Raporu, Türkiye` de son seçimin gösterdiği iradeyi baz alıyor gibidir.
Yüzde 47 lik liberal - islami kesim ile bölücü tehlike karşısında yer alan millici kesimin yanaklarından bir makas alınırken, daha azınlıkta olduğu düşünülen laik kesim gözden düşürülüyor.
Yanakları okşananlardan da doğal olarak Amerikan muhabbeti isteniyor.
Rapor; Türkiye` nin AB ne üyeliğine artan kuşkuları nedeniyle siyasi ve insan hakları reformlarının yavaşlamasına neden olacağından bahsediyor.
Bir yandan AB nin diğer taraftan Türkiye` nin birbirlerine hesap yapması, Türkiye için Akdeniz Birliği çağrısını mı yapıyor?
Türkiye` nin batılı , çağdaş medeniyetlere yürüyüşünün önü mü tıkanıyor?
Arap Dünyası dışında kalan ancak nufusunun büyük çoğunluğu Müslüman olan Türkiye` ye, İslam coğrafyası içinde bir rol öngörülüyor.



ABD Ulusal İstihbarat Konseyi Raporunun kritik noktası ise İran Meselesidir.
Raporda " İran` ın dini rejiminin değiştirilmesinden sonra " ibaresi kullanılıyor.
AB Dış Politika Komiseri Solona` nın bir sözü vardır.
O , " İran çok karmaşık ve çok zor bir oyundur. Çok dikkat etmek gerekir." diyor.
Gerçekten İran, kendine özgü devlet etme, hükümet etme alışkanlığı olan, rejim değişikliğinden etkilenmez bir ulus devlettir.
İranlı olmak ya da İranlılık bilinci tarihsel olarak çok güçlüdür.


İstihbarat Raporu, açık olarak tüm dünya ilgililerine yani halklara ilan ediliyor.
İlgililerine ABD nin yeni dönem dünya politikasının uygulamalarının tiyosu ve katılımcılarına " sev beni seveyim seni " mesajı veriliyor.
Fakat öngörülerin miladını İran oluşturuyor.
Zurnanın işte bu zırt dediği noktada miladın hesabı karışıyor.
Milat İran` ın dini rejiminin değiştirilmesi ise, 2025 Milat` tan sonranın kaçıncı yılıdır?


Görülüyor ki Amerika ve yarattığı put, hiç bir zaman açıklığın ve beyazlığın merkezi olamıyor.
Amerikan ruhu, " Hak " ve " Haklılık " bilmiyor.



Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.