İNCİLERDEN SEÇMELER
İNCİLERDEN SEÇMELER Prof. Dr. Salih Şimşek
Her saltanat biticidir Her Sultan muhakkak gidicidir.
İnsanları ‘anlamak’ bazen zaman alıyor! Dünyanın en güzel şeyi, ‘hayal kurmak’tır.
Her nesnenin bir muhakkak bir bitimi vardır. Yollar, insanın kendini yenilediği mekânlardır.
Öyle, ama böyle değil… Çakıla batanlar artıyor. Giden, gider; gelen, gelir... Kimler mi? Ben bilmem.
Her mevki ve makam geçicidir ve hiç kimseye kalıcı değildir.
‘Var’ olduğu halde, ‘yok`larını saya saya yok olup gidenler var ya...
Hani demem odur ki; ‘Kader’, her canlı için hükmünü örecektir. Kim nasıl görürse görsün, kim ne derse desin, çirkinler de güzeldir.
Rahmet altında, yollarla yolculuk yapmak da bir başka oluyor hani…
Uşaklığı ‘kabul eden kişi’ için, kimin uşağı olduğunun önemi yoktur!
Bazılarının ‘adam’ olup olmadıkları, altlarına iskemle verilmeden anlaşılmıyor.
Şu âlemde en kötü şeylerden birisi de yolları yolsuz bırakmaktır. `Demedi` demeyin!
Ülkemizde artık ‘köy’ kalmadı. Mahalleler var. Dolayısıyla eski hükümler hükmünü kaybetti.
Olmuyor efendim, olmuyor; ‘eşşek’ gibi çalışıyorsun yine olmuyor, en iyisi ‘adam’ gibi çalışmak...
Gerçi onlar farkında değillerdir ya... Birilerinin `çantası` veya `bastonu` olarak kullanılmak ne kadar kötü...
Hani demem o ki; Daha iyi bir alternatif ortaya koymadığınız takdirde söylemlerinizin hiç bir anlamı olmaz!
Şimdi var ya... Kitabın tam ortasından okumaya/yazmaya başlayacağım da... Kitabı bir türlü açamıyorum.
Garip ki ne garip! Kendilerinden `özür` dilenmesini bekleyen bazıları, başkalarından özür dilemeyi zül sayarlar...
Garip ki ne garip! `Gâvur` yol yapsa, `vay be! Adamlar yapmış` deriz. Biz yaparsak, `göz boyama operasyonu` deriz...
Hani demem o ki; insanın herhangi bir konuda, kendisine çok güvenmesi, bazen çok tehlikeli sonuçlar doğurabilir.
Hani demem o ki; yola birlikte çıktıkları dostlarını, yollarda buldukları ile değiştirenler, ‘dostsuz’ ve ‘itibarsız’ kalmaya mahkûmdurlar.
Mevki ve makamları altlarından gidenler, orada iken güzel iş ve eylemler yapmadılarsa sıradanlaşırlar, yalnızlığa mahkûm olurlar.
Hani demem o ki; her âdemoğlu `haksızlık`tan şikâyetçi, ama dünyada yaşadığı düşünülen 7 milyar civarındaki insanın her birine sorsan hepsi `haklı`...
Makamda iken yanı başlarındaki yağdanlıklar, yağcılar, rantçılar, goygoycular ve evet efendimciler, kuyruk sallayıcılar toz olurlar. Onlar kendilerine başka sultanlar bulurlar.
|