Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10194
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2285) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (423) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (848) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (542) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (889) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3429)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Nurullah AYDIN - (Ziyaretci) 6.03.2011 13:19:16

İNSAN`A KİM, NASIL BAKIYOR?

Nurullah AYDIN

6 Mart 2011- ANKARA



İNSAN`A KİM, NASIL BAKIYOR?



İnsan nedir sorusu tarih boyuna hep sorulmuştur. Sorulmaya da devam ediyor.

Soran da insan, sorulan da insandır.



Peki ama nasıl oluyor da insan canlı varlıklar içinde kendisi ile yanı aynı anatomik yapıya, özelliklere sahip olan insana farklı bakıyor?



İnsanın insana, farklı bakmasının temelinde ne var?



Birçoğu insan insandır, der. Oysa çoğu, insan insandır deyip geçemiyor çünkü herkes insanı insan olarak görmüyor.



İnsanların toplumdaki konumlarına göre insan tanımı da değişiyor.



Siyasetçiler için bir insan; bir oydur. Ondan daha ötede bir anlamı yoktur. Seçimlerde sandığa girecek tek bir oy sahibidir.



Ticaret yapanlar için insan; bir alıcı demektir. İnsanoğlunun ruhu ve bedeni, kaygıları, acıları, sevinçleri onları ilgilendirmez. O sadece bir alıcı, tüketicidir.



Şirketler için insan; aklı çelinecek, bir malı almaya yönlendirilecek bir potansiyel alıcıdır.



Borsacılar için insan; bir alıcı, bir satıcıdır.



Dinler açısından insan; o yaratılmış kuldur.



Totaliter rejimler için insan; sürüden biridir.



Doktorların çoğu için insan; bir hastadır, bir vakadır.



Yargıçlar ve savcılar içinse insan; sanık, mağdur veya tanıktır.



Askerler için insan; bir erdir. Ölmeye ve öldürmeye elverişli bir makinedir.



Mezar kazıcıları için insan; bir mevtadır.



Televizyoncular için insan; rating birimidir.



Gazeteciler için insan; bir haber kaynağıdır.



Futbol takımları için insan; bir taraftardır.



Fahişeler için her insan; bir müşteridir.



Futbolcular için insan; topa vuran bir aygıttır.



Modacılar için insan; giydirilecek bir bedendir.



Mutasavvıflar için insan; bir ruhtur.



Tarikatlar için insan; eğitilmesi gereken ham varlıktır.



Cemaatler için insan; kullanılması gereken araçtır.



Mafya için insan; vurulacak bir gövdedir.



Oysa insan; bunların hem hepsidir hem de başlı başına hiçbiri değildir.



İnsan bunların tümünden daha anlamlı, daha karmaşık, daha öte bir şeydir.



Ama bu kavrayış, hümanizmin önde olduğu dönemler için geçerli.



İnsanı bir tek özelliğine indirgemeden onu bütünüyle anlamaya çalışmak, tarih boyunca sanatın bir numaralı işlevi oldu.



Ama o da toplumdan yavaş yavaş kovuluyor.



Dolayısıyla düşünen insanlar ne olduklarına kendileri karar vermek zorunda.



Toplumsal çarkın, yapının bir vidası mı yoksa ruhuyla, bedeniyle bir insan mı?



Günün Sözü: İnsan kendisinin de insan olduğunu anlamalı ve bilmelidir.





Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.