Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10730
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2281) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (523) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (846) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (985) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3429)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Prof. Dr. Ata ATUN - (Ziyaretci) 11.09.2014 21:09:40

İntiharların Ne Kadarı Önlenebilir

İntiharların Ne Kadarı Önlenebilir

Geçen gün Girne`de yaşanan intihar olayı beni gerçekten çok üzdü. Beni üzdüğü gibi eminim bir çok vatandaşımızı da üzdü. Ben şahsen çok etkilendim gencecik bir adamın, bir telefon konuşmasından sonra intihara karar vermesine ve bu düşüncesini de hemen anında uygulamaya koymasına.

Psikolog değilim. Benim kafa yapım matematiksel ağırlıklı, düşünme tarzım da analitik. İntiharlar önlenebilir mi, önlenemez mi konusunda hiç bir akademik bilgim yok. İnsanoğlu bu, beynindeki yargı merkezi ne yapmasına karar verdiyse onu yapar diye düz bir mantıkla düşünüyorum.

Eminim insan beyninin intiharla ilgili bölümü, diğer bölümlere nazaran daha derinlerde, daha uzaklarda ve daha kısıtlı çalışıyor. Herhalde yolu da, çıkış uçları hayatta kalmaya açılan bir çok süslü ve çekici kapılar ile içinde kaybolunan labirentlerle doludur.

İntihar etmek düşüncesini önlemenin, kafadan silip atmanın mümkün olmadığı varsayımıyla konuya baktığımızda, alınabilecek tedbirlerden bir tanesinin intihara giden yolu uzatmak ve intihara yol açacak malzemeleri ortadan kaldırmak olabilir diye düşünüyorum.

Ben Mücahitlik hizmetime 1970 yılının Eylül ayında Mağusa Sancağına bağlı Merkez Taburunda başladım. Bittiğinde 1974 Mutlu Barış Harekatı tamamlanmış ve üzerinden de 4 ay geçmişti. Uzun, yorucu, stresli ve içinde savaş deneyimi de olan müthiş bir hayat dersi almıştım Mücahitlik hizmetimden.

Sağ belime asılı tabanca ile hafif sola kaykılmış vaziyette yürümek ve tabancanın varlığının verdiği "kimse bana dokunamaz" duygusu bambaşkaydı. Beşparmak dağları olmasa bile Mağusa`dan görülebilen daha ufak dağları ben yarattım duygusu hakimdi, tabanca belimde olduğu zamanlar. Bu nedenle de terhis olduktan sonra bir müddet yürüme zorluğu ve güven eksikliği çekmiştim.

Sormak isterim; geçen gün intihar eden gencecik arkadaşımızın belinde tabancası olmasaydı, o telefon konuşmasından hemen sonra belinden tabancasını çıkarıp, şakağına dayayıp intihar eder miydi? Görevi bitince tabancasını iş yerine bırakarak dışarı çıkmak emri ve uygulaması olsaydı, iş yerine gidene kadar fikrini değişip, her kimse telefondaki, içinden "canı cehenneme" deyip intihar fikrinden vazgeçmez miydi?

Bence iş yerine gidene kadarki harcadığı zaman süreci içinde, ilk başta intihar etmek düşüncesinin yüzde 100`e çıkmış oranı, belki de iş yerine vardığı zaman artık yüzde 40`lara düşmüş olacaktı ve sinir geçtiğinden veya da azaldığından intihardan vazgeçme olasılığı da yükselecekti.

Zaten bu amaçla olsa gerek, KKTC`de avcıların, av sahasına gidene kadar otomobillerinde tüfeği nasıl taşıyacakları sıkı bir kurala bağlıdır. Tüfek, içine fişek sürülü olmadan, kırık ve bagajda olmak kaydı ile avcı beraberinde taşınabilir anacak. Kuraldaki amaç, yolda giderken bir av hayvanı görünce, arabasını durdurmadan pencereden ateş etmesini ve etrafta bulunan ama o anda gözle görülemeyen insanları vurmasını önlemek içindir. İkinci amacı da, bir kaza veya olay anında hemen silahına el atıp, içinde bulunduğu sinirli ortamdan dolayı karşısındakini vurmasına mani olmak içindir.

Ülkemizde silahla işlenen suç oranı dünya ortalamalarının çok altındadır. Genelde polise ve yasalara saygı da çok üst düzeydedir. Bugüne değin yapılan gösteri ve nümayişlerde protestocular hiç silah kullanılmamışlardır. Silah taşıyarak görev yapmak zorunda olan devlet personelinin, görevi bitince silahını görevini yaptığı yerde bırakarak dışarı çıkması, belki de intihar olasılıklarının biraz daha aşağıya çekilmesine yol açacaktır.

Zaten ada ülkesiyiz. Suç işleyen kişi, görevli personelin belinde silah olsa da yakalanacaktır, silah olmasa da.
Bence denemeliyiz....

Ata ATUN
e-mail: ata.atun@atun.com veya ata@kk.tc
http://www.twitter.com/ataatun
http://www.ataatun.org
Facebook: Ata Atun
11 Eylül 2014






Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.