Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10186
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2281) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (422) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (846) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (542) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3429)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
H.Prof.dr.Nurullah AYDIN - (Ziyaretci) 25.11.2011 10:27:29

KAPİTALİZM, SÖMÜRÜ VE MÜSLÜMANLAR

H. Prof.dr Nurullah AYDIN

25 Kasım 2011-ANKARA



KAPİTALİZM, SÖMÜRÜ VE MÜSLÜMANLAR



Türkiye; küresel krizin yansımlarını ülke gündeminden dışarıda tutmak için yanıltıcı konularla meşgul. Tutuklamalar, Suriye, Dersim konusu, İngiltere, 15 cm topuk gündemde.



Oysa; ABD`de ve AB`da sarsıntı hergeçen büyüyor. Kapitalizm tartışılıyor.



Küresel güç ABD ekonomisinin lokomotifi ise silah endüstrisidir. Dünyanın en borçlu ülkesi durumunda olan ABD silah bağımlısı olarak enerji ve doğalgaz kaynakları üzerindeki denetimini silah zoruyla sürdürüyor.



Paul Craing Roberts; Wall Street Journal`da ki Kıyamete Giden Yol (The Road to Armageddon) başlıklı makalesinde ABD ekonomisinin durumunu açıklarken diyor ki;



"Ekonomik göstergeler, ölçme sisteminden dolayı gerçekleri yansıtmıyor, işsizlik oranı ve enflasyon sanıldığından çok daha yüksek. Teşvik paketlerinin dışında bankalara ABD gayri safi milli hasılasından daha büyük miktarda kaynak aktarıldı. Devletin borçları artarken krizden çıkmakta başarısız kalındı.



ABD şu an Çin ve Rusya ile Ortadoğu`da enerji kaynakları üzerinde hakimiyet mücadelesi veriyor ve onları etkisizleştirmeye çalışıyor. Onlarla karşı karşıya gelmemek için de Arap protestolarını paravan olarak kullanıyor. ... Geçmişte her zaman savaşa yol açmış olan büyük oyun yeniden sahnelenmektedir." ( http://www.counter_pounch.org P.C. Roberts)



Avrupa ülkelerinde neler oluyor?

Borçlarını ödeyemedikleri için seçilmiş iki ülkede Yunanistan`da Yorgo Papaendrou`nun yerine Lukas Papadimos, İtalya`da ise Berlusconi`nin yerine Mario Monti geldi. .Yerlerine AB Merkez Bankası, IMF ve AB`nin büyük alacaklıları Almanya ile Fransa`nın onayladığı teknokratlar atandı.



Bunlar, ölüyü diriltme yeteneğine sahip büyücüler değil ki, zaten öyle bir hedefleri de yok. Bu teknokratlar, ülkelerinin, AB`nin alacaklı ülkelerine olan borçlarını ödeyebilmeleri için, yeni bulunacak kredilerin/borçların uygun kullanılması için seçildiler.



Bu para bekçileri, AB`nin o dillere destan refah ve demokrasi yanılsaması içinde bugüne kadar sürdürdükleri yaşam standardını kısıtlayacak ve yeniden düzenleyecek.



Yaşanmakta olan kriz; 1929 krizine benziyor. 1929 Avrupa ve ABD merkezli olan küresel bir krizdi. 1929 krizi, J.Maynard Keynes`in de öngördüğü gibi İkinci. Dünya Savaşı`nı getirdi ve savaşın yarattığı yeni düzenle çözüldü. BM, Dünya bankası, İMF gibi uluslarası kuruluşlar oluşturuldu.



Bugün, ülkelerin nükleer gücü, benzer bir küresel savaşı olanaksız kılmaktadır. Bunun yerine de ABD ve Avrupa dışındaki ülkelerde lokal çalışma ve iç savaşlar çıkarılarak yönetimleri değiştirerek doğal zenginliklere el konulmaktadır. Ancak gelinen noktada bu savaşlardan sonra kurulan yeni devlet yapılarında yeni ve sorumsuz bir ekonomik sistemin ihtiyacı olan istikrarın yakalanması konusunda başarılı olunamadığı görülmektedir.



ABD ve AB; 1929 krizi sonrası düzlüğe çıkmak için çıkardıkları İkinci Dünya Savaşı yani paylaşım savaşı gibi şimdilerde ise yaşadıkları krizden çıkmak için Kuzey Afrika`dan başlayan Ortadoğu`yu saran Arap Baharı denilen kaos var. Çıkarılan her ayaklanma, devrilen her yönetim veya atanan her yönetici, bürokrat-teknokrat sadece kaçınılmaz sonu biraz daha geciktirmeye yaramaktadır. Çözüm getiriyor mu, getirebilecek mi?



Yeni dünya düzeni oluşturanların makyajladıkları küresel kapitalizm, sarsılmaktadır. Bakın Avrupa sokaklarına veya Wall Street`e, liberallerin yıllardır, kapitalistleşen Müslümanların ise son yıllarda anlattıkları o hayali demokrasiden eser var mı?



Bakın üç güzel söz kapitalizmi ve Kapitalistleri, dünyevileşen Müslümanları yansıtır.

Semer seçilirken, eşeğin fikri değil, ölçüsü alınır.

Direksiyonda eşek varsa, kaputun içinde kaç beygir olduğu neye yarar!

Bir Padişah sahneye çıkıp soytarılık yapsa, yarım dakika beceremez, foyası ortaya çıkar. Ama bir soytarı, kimseye hissettirmeden yıllarca padişahlık koltuğunda oturabilir.



Peki ya yakılıp, yıkılan, katliamların yaşandığı İslam ülkelerine ne demeli? Ya Müslümanlar, inandıkları Kur`an ve elçi ne diyor, kendileri ne yapıyor, kimlerle işbirliği yapıyor?



Günün Sözü: Adaletin tarafısz ve yansız olmadığı yerde güven yoktur, kaos vardır.



Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.