Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10192
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2285) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (422) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (847) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (542) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (889) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3429)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
H.Prof.dr.Nurullah AYDIN - (Ziyaretci) 13.06.2010 14:37:17

KONTROL MÜ EDİLİYORUZ?

H. Prof.dr. Nurullah AYDIN

13 Haziran 2010



KONTROL MÜ EDİLİYORUZ?



Algılarla oynayıp bir milleti kontrol etmek tarih boyunca farklı şekillerde olsa uygulana gelen bir psikolojik savaş yöntemidir.!



Etkili ve yetkili kişilerin beyinlerinin ele geçirilmesi ile başlayan süreç zamanla o toplumu tümüyle kontrol edilebilir hale getirebilir.



Sovyetler döneminde bütün halklar kapalı toplum yapısı içinde kontrol edilebilir yönetim yapılanması ile sürdürülüyordu. Çin de benzer şekilde kapalı yapılanması ile robotlaştırılan insan yığınlarıydı.



Ancak zaman içinde başka bir dünyanın da olduğu gerçeği, bazı kesimlerde oluştukça algılamalarda dönüşümler yaşandı. Bunda ticari ilişkiler, diplomatik ilişkileri, sportif ilişkilerle, başka ülke yaşam gerçeğini algılayanların kendi toplumlarındaki farklılığı algılamaları ile başlayan özgürleşme süreci önemli rol oynamıştır.



Bakın; Gerçeğin içinde bir paralel evren dediğimiz sanal dünya var. Sanal, var gibi görünen ama var olmayan bir dünya.. Meselâ bizim için bir simülasyon ortamı olarak yaratılmış olabilir bu dünya! Rüyalar da bir simülasyon ortamıdır. Kişi uykuya daldığında yaşamaya devam eder. Uyku ve rüya ile ileriye hazırlanır. İnsanın bütün hayatı kaydedilmektedir. İnsanların bütün hayatını kaydedeceksiniz. O zaman bundan milyonlarca yıl önce kaydetmeye başlamış olmanız lâzım. Bu, insanüstü bir teknoloji gerektirir. Uzay, burada üç boyutlu bir kayıt cihazı olarak işliyor.



Milyonlarca yıldır kayıt yapan bir hard disk var ve bu uzaydır. Uzayda nereye giderseniz gidin dünyanın geçmişi görülebiliyor..



Özellikle annemde, babamda, yakınlarımda, ilkokul öğretmenlerimde ve sonra bu yaşa kadar tanıdığım vatandaşlarımızın çoğunluğunda insanın bütün davranışlarının kaydedildiğine dair tam bir inanç bulunduğunu söyleyebilirim. Üstelik bizim çocukluğumuzda teknoloji bu kadar gelişmiş değildi. Şimdi bırakın gizli kameraları, uzaydan veya evinizin yakınlarından, siz evinizin içindeyken görüntünüz alınabiliyor. Amerikalılar bu teknolojiyi kullanıyor.



Bakın; İnsanların bütün yaptıklarının kaydedildiği, Kur`an`da pek çok surede geçiyor:



`Çünkü biz yapmakta olduklarınızı kaydediyorduk` (Casiye suresi 29)..



``Şüphesiz biz, ölüleri mutlaka diriltiriz. Onların yaptıklarını ve bıraktıkları eserlerini yazarız. Biz her şeyi apaçık bir kitapta (Levh-i Mahfuz`da) bir bir kaydetmişizdir.´´(Yasin 12)



``Üstelik, biri insanın sağ tarafında, biri sol tarafında oturmuş iki alıcı melek de (onun yaptıklarını) alıp kaydetmektedir.´´ (Kaf 17)



``O, geceleyin sizi ölü gibi kendinizden geçirip alan (uyutan) ve gündüzün kazandıklarınızı bilen, sonra da belirlenmiş eceliniz tamamlanıncaya kadar gündüzleri sizi tekrar diriltendir. (uyandırandır). Sonra dönüşünüz yalnız O`nadır. Sonra O, işlemekte olduklarınızı size haber verecektir.´´ (Enam 60)



``De ki: `Sizin kendisinden kaçıp durduğunuz ölüm var ya, o mutlaka size ulaşacaktır. Sonra gaybı da görünen âlemi de bilen Allah`a döndürüleceksiniz de, o size yapmakta olduklarınızı haber verecektir.`´´ (Cuma 8)



``İnsan hiçbir söz söylemez ki onun yanında yaptıklarını gözetleyen ve kaydeden hazır bir melek bulunmasın.´´ (Kâf, 18)



Bütün insanların, bütün davranışlarını kaydedecek bir hard disk insanlar tarafından hiç yapılamayacak ama 1431 yıl önce Kur`an`da bildirilen bir bilgiyi bilimsel gelişmelerin teyit etmesi önemlidir.



İnsanların algılarıyla oynayarak onları kontrol edebilme gücünün de milletler için tehlikeli sonu getirebilecektir.



İnsanların algılarıyla oynanarak beyinlerine istenilen fikirler sokulabilir. Mesela gözleri görmeyen bir insana göz gibi bir alet takılarak görmesi sağlanabiliyor. O aletin, gözün arka tarafında görüntü oluşturması sağlanıyor. Bu örnekle yola çıkılırsa, insanlara buna benzer bir çip yerleştirip istediğiniz her bilgiyi yükleyebilirsiniz..



Yüklemeyi, bugün için medya üzerinden yapıyorlar ve insanlara istedikleri algıyı yüklüyorlar.



Sahi nereden biliyoruz, aslında çip yüklenmiş robotlar olup olmadığımızı?

Belki beynimizde bir çip yok ama medyanın yükledikleri, bir çipin kapasitesinden daha geniş değil mi?



GüNüN SöZü: Öğren, bil, anla ve uygula, yaşadığını hissedersin..



Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.