KORKU İMPARATORLUĞU, ARMAGEDON..
KORKU İMPARATORLUĞU, ARMAGEDON..
Bu haftayı, bütün Tv kanallarında sınırlarımızı ihlal suçunu işlerken düşürülen kimliği belirsiz uçağın Rus ordusuna ait olduğunun anlaşılmasıyla tırmandırılan gerilimi dinlemekle geçirdik.
A-B-C plânlarımıza ilişkin tek bir fikir duymadık.
2013`de Antakya açıklarında görünmeyen bir manyetik duvara çarparak düşen ve iki genç pilot evladımızın şehitliğine ilişkin uçak kırımı hadisesinin de boyutlarını, tam anlamıyla göremedik.
Babil; herkesin farklı bir dilde mırıldandığı bir coğrafya..
Bağdat, Hama, Humus, Şam hattı, kutsal metinlere dahi adını yazdırmış bir lânet hattı;
İncil deki Şam ve sonrası Kudüs`ün yeksan olması apaçık ortada!..
Niye herkes Şam`dan uzak tutuluyor sanıyorsunuz?
Cevap; Sıra Kudüs`e gelmesin diye, Kim var Kudüs`te???
Kur-an da ki Ashab-el Karye. Antakya ve Amik Ovası kıyametten 70 yıl önce kıyametinin kopacağı bölge; Sonuçta herkes kendi kutsalına göre tavır alıyor, durumunu belirliyor. Biz; Dinler tarihini bilmeden siyaset ve idarecilik yaptığını zannedenler; Kullanılmışlık günahlarının kefaretleri için tövbe etsinler derken, her gördüğünüz sakallıyı dedeniz zannetmeyin derken, din adına; dini ve insanlığı katleden mürtetleri kastediyorduk.
Bizler, bırakın diğer dinleri ve tarihlerini ve de muharref (tahrif edilmiş) yazıtlarıyla siyasal vesika yapılmış, Dini gayelerle kutsanmış coğrafya egemenlik hesapları ile yenidünya düzeni dümenlerini, kendi dinimizi bilmeden, Kendimizden başka Halaskâr (Kurtarıcı) beklemekteyiz.
Ne Mehdi gelecek, ne Mesih..
İçimizdeki sevi hiç ölmedi zaten..
Amerika da, İsrail lobisi ve hahamlarının protest Amerikalılar üzerine hükümranlık kurdukları Evangelizm mezhebiyle adeta tanrıyı kıyamete zorlayacak yaptırımları plânlayarak küresel bir dünya imparatorluğu hayaliyle, dinleri de kutsal öğretileri de kendi menfaatlerine, emellerine alet ederek kadim bilgileri tahrif ederek.; Birincisi Babil ve Nebukadnezar ile biten sürecin kıyamet öncesi büyük dünya savaşını Armagedon`u hazırlıyorlar...
Bu savaş tam merkezinde olduğumuz bir horantaya nasıl dönüştü?
Soğuk savaştan bu yana yaşanan onca gerilimli yıllara rağmen ilk defa bir Rus savaş uçağı ve pilotları bir NATO ülkesi tarafından etkisiz hale getirildi. Biz S300`leri boğazlardan geçirmezken, S400`ler Suriye`de konuşlanmış bile, Rus bu işi bir pilot, bir uçak yine ucuza kapattı gibi. Elbette can kaybı var, üzgünüz ama bomba döktüğün yerde de ben varım? Yakma canımı, Esad`la komşuluğun yok, biz kıyamete kadar beraberiz. İki tarafa da akıl lazım, sakın Gaza gelmeyin ha...
Oyun büyük,
Alan dar,
Kıskaç geniş.
Aslında bilgi kaynaklarını gizleyen duayen gazeteci- yazar Cevat EREN 2006 yılında yazdığı ``Korku İmparatorluğu`` sözde romanın da, Irağın kuzeyinde başlayan bu terminolojinin bölgeye nasıl yayılacağını yazıyordu. Hatırlayın, Sinop Gerze`ye önce kendi gelip sonra eşini de getiren beyaz balinamız Aydın`ın dahi rol kaptığı o muhteşem eserini zar, zor sahaflar marifetiyle bulabildim. Baskısı bitmiş, yayın evi de kapanmıştı. Kitabın arka kapağındaki tanıtım paragrafına bakın ne kadar enteresan.
``Sınırlarımızın dışında kalmış, kaynayan bir Ortadoğu! İstediğini yapabileceğini sanan bir süper güç, Amerika&8230; Paranın, Petrolün ve su kaynaklarının üzerine oturacak! İsrail`in güvenliğini sağlayacak! Operasyonun adı &8216;Büyük Ortadoğu Projesi`&8230;(BOP) İlk hedef Irak&8230; Yakılıyor, yıkılıyor, insanlar katlediliyor, sindiriliyor&8230; Etnik ve Mezhepsel bölünme başarılıyor&8230; Türkiye Cumhuriyetini bölme planı da var!. Bunun tohumları, Irak`ın kuzeyinde atılıyor.. Ama dikkate almadıkları bir gerçek var! Türkiye`nin sınırları cetvelle değil, kanla çizildi!. Bölünmeye çalışılan bu ülke, hiç yoktan var edildi&8230; Başına çuval geçirildiği sanılan bu ülkenin insanları, Yedi düvele pabuç bırakmadı! Amerika; hesaplarının yanlış olduğunu gördüğünde, artık çok geç olmuştu!..´´` Böyle diyordu &8216;`Korku İmparatorluğu``nda yazar Cevat Eren. Bu kitabın ya ikincisinin ya da ikinci baskısının zamanı, zamanlaması geçirilmemeli NATO kuvvetleri Türkiye ye;
Kol`mu geliyor,
Destek mi geliyor,
Kalkan mı geliyor.
Güven Bunalımı adlı yazımızda yazdık; İçeride bomba patlayabilir, dışarıda yanlış bir hedefi vurdurabilirler dedik. Keşka demez olaydık. Dilimizde olup söyleyemediğimiz, yazamadığımız dürbünden gözüken bir siyasal cinayetti, onu da yaptılar, Av. Tahir Elçi`yi katlettiler.
Bu Ülkede zaten yeterince silâhlı güç var. Dahasına ihtiyaç var mıydı?
Kim anlayacak; daha ekim ayında Patriot bataryalarını söküp götüren Almanlarla, Hollandalılar değil mi?. Rus`u haklı bulan Yunan müttefikimiz değil mi? Bunlar mı zor gün müttefiki?
Zor günde yanımızda kimler var, &8216;`Korku İmparatorluğu`` bunları bir, bir yazıyor. Eyvah; geç kalındığında hiçbir anlam ifade etmeyen bir nidadır.
Eyvah para etmez, deriz. Gene de eyvah deriz.
Biz Kırım da sessiz kalmakla hata mı ettik?
Acaba beş yüz bin gelinimiz ile iki yüz bin torunumuz olan dünürlerimizin uçaklarını düşüren kırmızı butona bir NATO`lu mu parmak bastı?...
Bayır, Bucak derken; Olmayalım sakın Kara kucak
|
