Kût`ul Amâre Zaferi` yeniden kutlanmaya başladı
Kût`ul Amâre Zaferi` yeniden kutlanmaya başladı
30 Nisan 2016
Önceki yazılarımda;
``1946 yılında, kutlanması yasaklandı, tarih kitaplarından kaldırıldı, hakkında yazılan eserler ve belgeler imha edildi.
O dönemde Cumhurbaşkanı, CHP`nin ``Milli Şef´´ unvanlı İsmet İnönü. Başbakan Şükrü Saraçoğlu, ``İngilizlerin ricası´´nı kırmamak için &8216;Kut`ül Amâre Zafer Bayramı`nın kutlanmasını yasakladılar´´.
Hatırlatmasını yaparak Cumhurbaşkanımız ile hükümete bu tarihi ihanete son verilmesi ve bu tarihi zaferin yeniden kutlanmaya başlaması için çağrıda bulunmuştum.
Çok şükür:
Şimdi; ilk tören Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın katılımıyla dün Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı`nda Kût`ul Amâre Zaferi 1946 yılından sonra ilk defa &8216;Bayram` olarak kutlandı.
Milli bir gururla okullarda, çeşitli resmi ve sivil kurum ve kuruluşlar tarafından bu tarihi zafer anısına &8216;bayram` coşkusuyla törenler düzenlendi.
Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan`ın startını verdiği ``Kut`ül-Amare Zaferi kutlamaları´´, 1 Ekim`e kadar devam edecek.
TARİH KİTAPLARINDA
Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı ile gerçekleştirdiğim görüşmede bana ``Kut Bayramı olarak daha önce kutlanıp tarih kitaplarında yer alan bu Zafer Bayramı tekrar okullarda okutulan tarih dersi kitaplarında yer alması için gerekli talimatları verdim.
Bu tarihi zaferin okullarda tarih öğretmenleri tarafından anlatılması sağlandı. İlk defa okullarda bu büyük zafer şanına uygun olarak &8216;Bayram` olarak kutlandı´´ şeklindeki müjdeli haberi beni çok mutlu etti.
Kültür Bakanlığı konferans, sempozyum, panel, tiyatro, resim sergisi gibi çeşitli etkinliklerle Kut`ül-Amare Zafer Bayramını kutlama ve anma merasimler ülke genelinde devam ediyor.
Ayrıca o büyük zaferin belgeseli hazırlanıyor.
Çok şükür bu ihanet son buldu ve 29 Nisan 1916 &8216;Kût`ul Amâre Zaferi yeniden &8216;Bayram olarak` tarihteki yerini almış oldu.
Aziz şehitlerimizin ruhları şâd olsun.
Milletimiz ile âlemi İslam`ın bu zaferi kutlu olsun...
TÜRKİSTAN KATLİAMININ 100. YILI
Nisan ayı içinde iki önemli sempozyum gerçekleştirildi.
İlki 17-18 Nisan 2016 tarihinde İstanbul`da Uluslararası Türkistanlılar Dayanışma Derneği, Kastamonu Üniversitesi ve İstanbul Bağcılar Belediyesi ile birlikte düzenledikleri Uluslararası Türkistan Kurultayı idi.
``1916 Kıyamı ve Büyük Türkistan Katliamının 100. Yıl Dönümü´´ olan bu önemli sempozyum sayesinde ondokuzuncu yüzyılın başından itibaren başlayan Rus işgaline karşı Türkistan halkı esarete boyun eğmediğini Rus Çarı`nın askere alma kararnamesine karşı ayaklanan Türkistan halklarının hayatlarını feda ederek bu uygulamaya karşı koyulduğunu öğreniyoruz.
Ayrıca, bu direnişin bastırılması için Rus Çarlığı`nın emriyle 1916 yılında Türkistan`da bir buçuk milyon Müslüman Türk katledildiğini de ilk defa duymuş olduk.
Rus vahşeti elbette çok üzücü ama ondan üzücü olan ise Türkistanlıların maruz kalmış olduğu bu büyük soykırımdan dünya ve İslam kamuoyunun habersiz oluşudur.
Bu tarihi sempozyumun hayat bulmasına destek veren Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın, Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, eski Bakan Hasan Celal Güzel, Türkistan Derneği Başkanı Burhan Kavuncu başta olmak üzere katkı sağlayan herkese teşekkür ediyorum.
OSMANLICA VE MİRASI
İkinci sempozyum:
Kırıkkale Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi tarafından organize edilen &8216;Bütün yönleriyle Osmanlıca ve mirası Uluslararası Sempozyumu` Türk ve İslam dünyasından akademisyenlerinde katılımlarıyla gerçekleşti.
Bu sempozyumda oğlum İsmail Koçak`ın bir sunum yapmış olması benim için ayrı bir gurur vesilesi oldu.
``Osmanlı arşivinden belge ve yazı´´ konulu serginin yanı sıra yapılan sunumlarda bize yakın tarihimizdeki &8216;reddi miras` ihaneti sonucu neler kaybettiğimizi hatırlattı.
Osmanlıca yazılan milyonlarca eserlerimiz var. Bunların birçoğunu maalesef okuyamıyoruz. Bir İngiliz, bir Fransız beş yüz yıl önce yazılan tarihi ve ilmi eseri okuyabiliyor. Ama biz, bir Fuzuli`yi bir Cevdet Paşa`yı okuyamıyoruz.
Kısacası: Tarihi bilmiyor, milli ruhu besleyen eserleri anlamaktan mahrumuz.
Atasının mezar taşlarını bile okuyamayan bir millet olmanın acısını bir kere daha yaşarken sebep olanları bin kere lanetledik.
Mazisinden ve atasından habersiz bir nesil yetiştirmek uğruna yapılan tüm ihanetlere rağmen bu gün bu güzel sempozyumla yeni nesilleri bilgilendirilmesi gerçekten takdire şayan bir hizmettir.
Bizi biz yaban milli ve manevi değerleri yeniden ihya etme adına düzenlenen bu başarılı sempozyuma Vali Ali Kolat, Kırıkkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ekrem Yıldız, İl Müftüsü Bekir Gerek, Kırıkkale Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Eyüp Baş ile emeği geçenleri kutluyorum.
Gizlenen ve unutturulan bir çok tarihi hakikat &8216;Yeni Türkiye`de yeniden bu faaliyetlerle gün yüzüne çıkarılmaya başlandı.
Baskıcı, dışlayıcı, ötekileştiren ve yok sayıp yasaklayan, o &8216;eski Türkiye` çok şükür artık tarih oldu.
Bu değişim ve dönüşümün kısacası: &8216;Yeni Türkiye Projesi`nin mimarı Sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı sunuyorum...
|
