Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10388
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2281) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (523) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (846) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (643) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3429)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Mustafa Nevruz SINACI - (Ziyaretci) 29.10.2010 20:21:56

KURBAN ÜZERİNE DÜŞÜNCELER(1)

KURBAN ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
Mustafa Nevruz SINACI
Gerçekte ülkeyi idare etmekten aciz; bilerek, kontrollü, koordine ve organize pahalılık, kaçakçılık, kayıt/kapsam dışılık yoluyla, kendilerine bir yandaş - yoldaş sınıf yaratma çabası içinde kıvranan politik-ACI`lar; Fayda yerine zarar, sorun, sıkıntı, ziyan, hasar üretiyor; İyi İnsanları çileden çıkartıyor, günlük hayatı zorlaştırıyor, halkın yaşama sevincini baltalıyor, milli/moral ve manevi değerleri törpülüyor, dürüst yurttaşa zulmediyor, bezginlik veriyorlar!..
Örneğin: Doğu ve Güney Doğu`nun büyük bölümünde elektrik, su, telefon, doğalgaz gibi tüketim ücret bedelleri tahsil edilemiyor. Aynı bölgede devlete maliyeti ve halka negatif yansıması milyarlarca doları bulan canlı/cansız hayvan/et/benzin/mazot/sigara/alkol, elektrik, elektronik mal kaçakçılığı; Patlayıcı madde, uyuşturucu, silâh ve yasa dışı mühimmata dayalı ticaret yapılıyor&8230; Ülkede organ mafyası, kara para çetesi, insan ve kadın tacirleri cirit atıyor.
Üstelik bu ihmal ve suiistimalin bedeli ``haksızca´´ diğer bölgeler halkına ödetiliyor!..
Politik-ACI`lar, her vesileyle iğrenç yalanlar söyleyerek hakikati ret, inkâr ve yaşanan trajediyi perdeleme cihetine gitseler de, vahamet ortada. Dolayısıyla bu kaotik hayat şartları, halkı alternatif çözümler üretmeye, meşruiyetini yitiren palyatif yönetim unsurlarına karşı pasif direniş ve vaki uygulamaları sorgulayıp kamu vicdanında yargılamaya yöneltmektedir.
Sebebi hikmeti et/beslenme sorununa dayanan ve yönetim aczinden kaynaklanan bir direniş, ilmi dayanak ve vahyi mesnetten kopukluk nedeniyle cari uygulamalara baş kaldırma, sorgulama, yargılama ve irdeleyiş şimdilerde ``KURBAN´´ konusunda gözleniyor.
Bazı vatandaşlar ile konuyla alâkalı STK`lar şöyle beyanlarda bulunuyor:
``Bir yanda gırtlağı kesilerek katledilen binlerce hayvan diğer yanda canlı-canlı derileri kürkleri soyulan/sökülen hayvanlar!... Burada bir acı veya zulüm hiyerarşisi yapabilir miyiz? Sonuç olarak; biri diğerinden daha az zalim değil...´´ (haykod)
``Ayrıca, kurban da beslenme temelli bir amaç yoktur. Köklerine baktığımızda kan akıtmakla ilgili olduğunu ve zaman içinde buna bir &8216;yardımlaşma-dayanışma` süsü verilmiş olduğunu görürüz. Ama kurbanın temelinde tanrı için kan dökmek ve ibadet vardır.´´ (haykod)
``Kürk endüstrisi ile kurban karşılaştırması yapacak olursak, kürkün zengin elitlerin zevki; kurbanınsa daha alt veya orta sınıflardaki insanların inancı olduğunu görebiliriz. Şimdi çok uluslu marketler veya şirketler bunu tekelleştirmeye doğru götürüyor..,´´ (hayvan ekoloji)
``Ne dersiniz? Kürk mü? Kurban mı? Katliam ifadesi daha yakışıyor. Birinde besin, diğerinde lüks var. Kürk bir ihtiyaç değil israf, hayvanlar için büyük zulüm, vahşet, işkence. Çünkü deri hayvana ıstırap vermeden elde edilebilir. İnsanlar öyle görüyor!.. Deri ve kürk bir arada kullanılınca vahşet büyük ölçüde gizlenmiş oluyor. Zira kürk, hayvanın kanını emmesin diye özellikle canlı, canlı yüzülüyor. Çok zalimce. (Hamiyet Şahin)
``Hayvanların kurtuluşundan yana olan tüm bireylere çağrımızdır!
Kurbanlık olarak yetiştirilen, doğumlarından ölümlerine kadar çektikleri acı ve zulüm göz ardı edilen milyonlarca hayvan, katliam (kurban) günleri için pazarlanmaya hazırlanıyor. Medya, her sene olduğu gibi ekonomik krizin vurduğu kurbanlık satışlarından ve kurban günlerindeki kanlı görüntüleri işaret ederek daha modern katletme biçimlerinden dem vuracak olsa da bizler önceki senelerde olduğu gibi bu sene elimiz kolumuz bağlı oturmayacağız.
Hayvanların kurtuluşundan yana ve onların hakları olduğuna inanan tüm bireyleri, kurban günlerinde eve kapanmamaya, sokağa çıkıp insanlara bu kültürün ne kadar acımasız ve zalim olduğunu hatırlatmaya çağırıyoruz. Bayram sabahı uyandıklarında insanlara, o günün kendileri için bayram olduğunu, ama hayvanlar için aslında bir kıyamet günü olduğunu hatırlatmak, katledilen hayvanlar için ağlayıp sızlamaktan daha etkilidir.
Kurbanları kesimden kurtarmak her ne kadar yapılacak en doğrudan eylem olsa da, potansiyellerimizi bilerek hareket etmemiz daha dürüst bir tavır olurdu. Şu an bu çağrıyla, birçok eylemde olduğu gibi az da olsa risk barındıran, ancak herkes için uygulanabilir olan başka bir eyleme sizleri davet ediyoruz.´´ (Hayvan Özgürlüğü İnisiyatifi)

KURBAN ÜZERİNE ``NEGATİF´´ DÜŞÜNCELER

Konuyla ilgili vakıf, dernek vd, STK görüşlerini aktarmaya devam ediyoruz:
``Birkaç gün öncesinden başlayarak bayram günlerinde de devam eden bir kampanyayı öneriyoruz. Bizler, İstanbul`un birçok semtinde, mahalle ve ana arterlerde kurbanın aslında bir zulüm ve katliam olduğunu duvarlara yazacak, hayvan boğazlamayı ve boğazlatmayı öven, teşvik eden pankartları tahrip edeceğiz.
Mahallelerde, semtlerde ve ana arterlerdeki duvarlarda bu zulmü teşhir eden ne kadar çok yazılama olursa ve katliamın reklâmını yapan dokunaklı pankartlar ne kadar çok tahrip edilirse hayvanların kurtuluşu yönünde etkinin daha fazla olacağını düşünüyoruz. Elbette ki aynı oranda karşı tepkiyi, muhafazakâr kesimden de alacağımızı düşünüyoruz, ancak hiçbir gerekçe bu zulme seyirci kalmamızı haklı gösteremez.
Şayet daha etkili başka bir öneriniz yoksa sizleri o günlerde kurban katliamına karşı eş zamanlı tepki vermeye ve güçlü bir etki yaratmaya davet ediyoruz. Eylemimiz çok karmaşık veya zorlu süreçleri içermiyor. İhtiyacımız olan şeyler sadece; zulme karşı öfke, birkaç sprey boya, bir maket bıçağı ve tercihen birlikte hareket edebileceğimiz insanlar... Sabah uyandıklarında mahalle duvarlarında "Kurban Katliamdır!" yazılamalarıyla karşılaşan insanların üzerindeki şok etkisini düşünün! Ve bunun bütün şehre yayılmış olduğunu düşünün! Olumlu veya olumsuz, bir şok etkisi ve bir tepkiyi yaratacağından şüphe yok!
Katliam günlerinde evlere kapanıp 3 maymunu oynamaktansa, sokakta, hayvanlara yaşatılan zulme karşı yapabileceğimiz daha hayırlı işler olduğuna inanıyoruz. Bu konuda yapılacak her türlü faaliyet ve eylemi destekliyoruz.´´
DİB`nın Çağrı, Araştırma, Yaklaşım ve Yorumları:
``Kurban kesmeyin derim. Kurban Bayramı`nda kesilecek hayvanlar, Türkiye`de canlı hayvan rezervini tehlikeye mi sokacak? Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, "Kurban Bayramı`nda kesilecek hayvanların, Türkiye`nin canlı hayvan rezervini tehlikeye sokabileceği" iddiaları üzerine çalışma başlattı. Konuyla ilgili veri toplanmasını isteyen Bardakoğlu, "Bir tehlike görürsem `Bu yıl kurban kesilmeyebilir` derim" mesajı verdi.
Türkiye`de hayvancılıkta yaşanan kriz, et ithalatını gündeme getirirken, bu yıl Kurban Bayramı`nda kesilecek hayvan sayısının sorunu daha da derinleştireceğinden korkuluyor. Başta meslek odaları ve sivil toplum kuruluşları olmak üzere ilgili birimlerin bu konudaki uyarılarını dikkate alan Bardakoğlu, şunları söyledi:
``Verileri toplattırıyorum. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, konuyla ilgili sivil toplum örgütleri ve meslek odalarının elindeki verileri bildirmeleri talimatı verdim. Gelen bilgiler ve onlarla yapacağımız değerlendirmeler sonucunda bir karara varacağız.´´
Kimileri `Kesilmesinde bir sakınca yok` diyor, kimileri de `Kesmeyelim` diyor. Tüm kesimlerin değerlendirmelerini alacağız. Eğer bu yıl kurban edilecek hayvanların, canlı hayvan stokunu olumsuz şekilde etkileyeceği sonucu ortaya çıkarsa, biz de bu konuda fikrimizi söyleriz. Bir tehlike görürsem `Bu yıl kurban kesilmeyebilir` derim.
Dişileri kesmeyin!.. Kıtlık, doğal afetler ve benzer gelişmelere bağlı olarak kurban kesiminden vazgeçilebilmesinin dinen bir sakıncası olmayacağı vurgusu yaparız. Ancak, hiçbir olumsuz gelişme olmaması halinde dahi, özellikle dişi hayvanların kurban edilmemesi gerekir. Kısır olduğu kesinleşenler dışında dişilerin kurban edilmesi doğru olmaz.
Pakistan örneği: Örneğin bir süredir, vekâletle kurban kesimi yoluyla Pakistan`da
kurban kesiyorduk. Ancak Sayın Başbakan`la hafta başında Pakistan`a yaptığımız ziyarette de oradaki temsilcilerimize şunu söyledim: Burada kurban keseceğiz diye, ülke halkına zarar vermeyelim. Çünkü sel nedeniyle binlerce hayvan telef oldu. Bir de biz kurban keseceğiz diye
halkın elindeki hayvanları alırsak onlara, iyilik değil, uzun vadede kötülük yapmış oluruz.´´
Sonuç: DİB, Türkiye`de ki hayvan stokunun yeterli olduğu ve kurban kesilebileceği açıklamasında bulundu. Fakat, ``kurban´´ sorunu vuzuha kavuşmadı!.. 25 Ekim 2010

DİYANET; BİD-AT`LER VE KURBAN

``Diyanete başörtüsünü sordular geçtiğimiz günlerde. &8216;Biz bilmeyiz, siyaset bilir` türü bir cevap verildi. Yani başörtüsünün dini vecibe olup olmadığına cevap verilmedi. İş kurban kesimine geldi. Komşularına canlı hayvan ihraç eden, et satan Türkiye`de hayvancılık can çekişiyor. Sekiz yılda nasıl bu hale geldi kısmını geçelim. Neticede iktidar canlı hayvan ithaline başladı. Boy boy anguslarla tanıştık. Et fiyatı inmedi fakat milletin gözü doydu.
Canlı hayvan yetmeyebilir, önümüz Kurban Bayramı. Diyanet İşleri Başkanı canlı hayvan rezervini tehlikeye sokabileceği iddiaları üzerine, ``Kurban kesmeyin diyebiliriz´´ derken, siyasilerce kulağı mı çekildi!.. anlayamadık!.. Akabinde basın toplantısı düzenleyerek ``Herhangi bir sıkıntı ile karşı karşıya değiliz. Bu itibarla kurban kesimini etkileyecek bir şey söz konusu değil`` dedi Bardakoğlu. Hayvancılık gerçekten krizde mi? Yoksa AB`ye verilen taahhütler mi yerine getiriliyor orası bilinmiyor!..
Ayrıca o basın toplantısında başörtüsü konusuna da açıklık getirdi
DİB Başkanı; ``Başörtüsü dini bir vecibedir, bir kadının başörtüsünü takması İslâm`ın ön şartı değildir. Bir kadın başını örtse de örtmese de kendisi Müslüman olduğunu söylüyor ise Müslümandır. 14 asırdır kadınlar dini vecibe olarak gördükleri için başlarını örtmüşlerdir. Kurumumuz da her dönemde `başörtüsü örtülmeli` dedi.´´ (18 Ekim 2010) Bardakoğlu`nun başörtüsü konusunda söyledikleri sorguya muhtaçsa da, şimdilik konumuz değil. Diyanet her iki konuda, keskin bir u dönüşü yaptı onu söyleyeyim yeter.´´ (Neval Kavcar)


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.