Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10186
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2281) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (422) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (846) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (542) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3429)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Mehmet KOÇAK - (Ziyaretci) 23.11.2011 10:17:09

LİBYA NOTLARI..

Libya notları&8230;



Mehmet KOÇAK



Tunus`taki üç günlük ziyaretim sonrası Libya`dayım. Trablus`ta ki sivil havalimanı bir viraneye döndüğü için uçağımız askeri havaalanına indi. iniş sonrası alındığımız binadaki o ilk görüntüler ülkenin fevkalade olağanüstü bir durumda olduğunu anlamak mümkün.

Şehir merkezine doğru ilerlerken Çeçenistan ve Bosna Hersek başta olmak üzere birçok çatışma bölgesini gören bir gazeteci olarak buradaki çatışmaların şiddetini anlamak benim için zorlanmadım. Şehirde normal hayata dönüldü ancak o çok şiddetli gecen iç savaşın ağır yıkımı hala temizlenemedi.



Şehrin belli noktalarında kontrol noktaları ve eli silahlı devrim muhafızları sıkça karşımıza çıkıyor. Caddelerdeler deki sağlı sollu duvarlar ve şehir merkezindeki yüksek binaların duvarlarında diktatör Kaddafi`yi küçük gösteren sloganlar ve onun devrilişini ima eden karikatürler dikkatimizi çekiyor. Devrim öncesi Trablus`a gelenler bilir. Şehrin her köşesinde Kaddafi`nin resimlerinin yer aldığı dev panolarda şimdi devrimi başlatan gençlerin mücadelesi ile devrime olan inancı simgeleyen dev resimler yer değiştirdi.

İstisnasız her yerde Libya`nın yeni bayrağı göze çarpıyor. Libya`da dev panolarda resim ve her yerde bayrak önceden beri vardı anaçak şimdiki fark şu; önceden sadece tek Kaddafi`nin resimleri vardı ve her yere bayrağı asker ve polisler asardı. Şimdi ise yeni Libya bayrağını halk asıyor. Aradaki farkı dile getiren Libyalılar ``o bizim değil Kaddafi`nin bayrağıydı. Bu bayrak atalarımızdan bize emanet edilen halkımızı vee devletimizi temsil eden gerçek bayrağımızdır. O halka rağmen askeri güçle geldi ve ülkemizi diktatörlüğüyle yönetirken atalarımızın emaneti olan bayrağımıza bile ihanet etti. Halkımız ona karşı şanlı bir mücadele verdi ve hem onu hem de onun bayrağını yok etti. Bu bayrak bundan sonra Libya halkı yok edilmedikçe inmeyecektir´´





Şu bir gerçek; Libyalılar o korkunç iç savaşın etkisiyle büyük kayıplar verdikleri gibi hala büyük ekonomik ve istikrar bakımında çok ciddi sıkıntıları var.



Ülke alt yapısı, devlet kurumları, asayiş ve rejimin inşası konularında büyük bir şaşkınlık ve belirsizlik var. Ancak onlar büyük çoğunluk ``Biz özgür oldukça ve dünya ile ilişkilerimiz sürdükçe geçte olsa bu sorunların üstesinden geliriz´´ diyenlerin yanında, endişeli ve karamsar olanlarda var.



Gençler ise büyük zaferin öncüleri olarak hala devrim sarhoşluğu yaşıyorlar. Asayı ve iç huzurun sağlanmasında yeniden oluşturulmaya çalışılan ordu ve polis güçlerinde görev almaya hazırlanıyorlar.



Libyalılar ülkenin petrol ve doğalgaz başta olmak üzere yeraltı ve yer üstü zenginliklerini gururla ifade edip övünürken, ``bu zenginlikler aynı zamanda emperyalist güçlerin iştahını da kabartmakta olduğu gerçeğinin de göz artı edilmemeli´´ uyarısında bulunduğumda bana şu cevabı verdiler.



Erdoğan sadece sizin değil bizimde Başbakanımız. Onu çok seviyoruz. ``. Kimse onların topraklarında ve yerüstü ve yer aldı zenginliklerine göz dikmesin. Unutulmasın ki: Libya Libyalılarındır. Diyerek son noktayı koyarken emperyalistleri uyarırken bizimde gözümüzü ve ufkumuzu amcamıza vesile oldu.



Gece geç saatlere kadar süren sohbetlerimizde anladım ki; Libyalı kardeşlerimiz oynanmak istenen oyunların farkındalar ve emperyalistlere ülkelerini sömürtmemekte de kararlı olduklarına şahit oldum. Batılı ülkelerin burnuna gelen petrol kokusuyla sarhoşa döndükleri gibi Libya`ya sadece büyük pay kapmak için yardımcı olduklarını ancak Türkiye`nin ise sadece kardeşçe bir yaklaşım içinde birikimlerini Libya halkıyla paylaşmak için Libya`ya geldiklerini örnekleriyle dile getiriyorlar. Yaralılarının Türkiye`de tedavi gördüklerini ve Türk yardım kuruluşları ile devlet yardımlarından övgüyle söz ediyorlar.



Libya gerçeğini anlamak için birilerinden dinlemek veya gazetelerden okumak yetmez. Çünkü bizim Libyalılarla tarihi beraberliğimiz olduğu gibi ortak değerlerimiz var. Kaddafi`nin Kral İdrisi devirerek gerçekleştirdiği devrim sonrası kaldırdığı şimdi ise Libya halkının onu devirerek tekrar sahiplendiği bayrak Osmanlı döneminin Libya halkına bir hatırasıdır. Tarihin derinliklerinden gelen kardeşlik ve dostluğumuzun bundan sonra daha da gelişerek güçleneceğini şimdiden görüyor ve mutlu oluyoruz.



Başkent Trablus`ta dolaşırken Türk olduğumuzu anlayan her kesimden insanlar yanımıza yaklaşarak ``Türklerle dost değil kardeşiz´´ diyerek duygu ve düşüncelerini sıralıyorlar.



Bu gezimizi organize eden değerli dostum Türk Arap Bilim-Kültür ve Sanat Derneği (TASCA) Başkanı Dr Muhammed Adil, Sertrans Holding Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Hakan Keleş ve Tunus Sanayici ve İşadamları Derneği (NAMAA) Başkanı Muhammed Koshlaf ile Libya direnişinin komutanlarından Genral Fethi Salim Kashada`ya yardımlarından dolayı müteşekkir olduğumu ifade etmek isterim.





Libya Notları &8211; 2 -

MEHMET KOÇAK

Libya`da devrimin sarhoşluğu yaşanıyor. Trablus sokaklarında ve kahvehanelerde halkla hasbıhal ediyoruz. Libya`da mevcut durumu soruyor ve gelecek adına neler düşündüklerini, beklendiklerini sordum. Uzun görüşmelerimizden kısa bir özet sunacak olursam durum şöyle; halk gelecekten ümitli ve baskıcı Kaddafi yönetiminden kurtulup özgürlüğe kavuşmanın mutluluğunu yaşıyor. Bilhassa babasından sonra Libya yönetimini devralmaya hazırlanan ve her fırsatta tehditkar açıklamalarıyla dikkatleri çeken Seyfulislam Kaddafi`nin yakalanması ülke genelinde olduğu gibi Trablus sokaklarında sevinç gösterilerine sahne oldu.



Yazı Boyutu: A A A





Yakalanmadan önce sohbet ettiğimiz Libyalılar Seyfulislam Kaddafi ile ilgili olarak; ``Çok kurnaz olduğu ve elinde çok para olduğunu söyleyerek, kendilerine bağlı kabileleri yeniden silahlandırıp her an ayaklanma başlatabileceği´´ yönünde korkularını bildirdiler.




Yakalanmasından sonra halk derin bir nefes aldı. Çünkü onun yakalanması devrimin hedefe ulaştığının göstergesi oldu. Ulusal Geçiş Konseyi devlet otoritesi ve asayişi sağlama adına halka ellerindeki silahları teslim etme çağrısında bulundu. Bu çağrıya yavaşta olsa uyulmaya başlandı ve normal hayata geçiş her alanda kendini göstermeye başladı.




Tek kişi ve ailesi ile kabilesine endeksli bir devlet yönetimi devri kapanınca ister istemez Libya`da büyük bir kargaşa ve boşluk oluştu. Çok partili demokratik sistemin benimseneceği konusunda herkes hem fikir olmakla birlikte yeni anayasa ve kanunlar ile kurumların oluşturulması konusunda Ulusal Geçiş Konseyi (UGK) çok yoğun bir çalışma içinde. Türkiye başta olmak üzere birçok ülkeden yeni hukuk sistemi konusunda bilgiler toplanıyor. Kaddafi, devrimci gençler tarafından yakalanmasından kısa bir zaman sonra infaz edilmişti. Oğlu Seyfulislam Kaddafi`nin yargı önüne çıkarılmasının, şu an mevcut olan hukuk boşluğu nedeniyle uzun sürebileceği konuşuluyor.




Seyfulislam`ın yakalanmasıyla Kaddafi yönetimine son nokta konuldu ve artık ülkede hukuki sistemin inşa edilmesi aşamasına geçildi. Bu anlamda ilk adım Ulusal Geçiş Konseyi (UGK) tarafından geçici hükümetin belirlenmesi oldu.




Çok ciddi bir gelişme olmaz ise, Ulusal Geçiş Konsey çevrelerinden de edinilen bilgiler doğrultusuda; ``Hükümeti kurması için görevlendirilen Başbakan Abdürrahim El Kib`in, ülkeyi seçime kadar yöneteceği, Geçici hükümette Seyfülislam Kaddafi`yi ele geçiren Zintanlı askeri birliğin komutanı olan Usame El Cuvali`nin Savunma Bakanlığı`na getirilmesi, Dışişleri Bakanlığı`na İbrahim Debbaşi, Maliye Bakanlığı`na Ali Tarhuni ve Petrol Bakanlığı`na Hasan Ziglam`ın getirilmesi bekleniyor.´´




Dışişleri Bakanlığı`na getirilen İbrahim Debbaşi, Libya`nın BM Daimi Temsilcisi Yardımcısı görevinde bulunuyordu. Libya`da ayaklanmanın başlamasının hemen ardından Kaddafi`nin görevi bırakması gerektiğini söyleyenlerden biri olmuştu.




Ali Tarhuni ise, Kaddafi döneminde sürgündeydi ve şimdi Maliye Bakanı olarak görev yapacak. Petrol Bakanlığı`na atanan Hasan Ziglam da ülkenin petrol şirketlerinden birinde yöneticiydi.




Bu ilk hükümet üyelerinin belirlenmesinde geçmişte görevde olduğu halde Kaddafi tarafından şiddetle bastırılmaya başlayan gösterilerin isyana dönüştüğü bir süreçte görevlerinden ayrılarak halkın yanında yer alanların ödüllendirildiği açıkça görülmektedir.




Libyalılar da bu görüşü doğru buluyor. Geçmişte görev yapanların hain olarak görünüp dışlanmaması gerektiği konusunda Ulusal Geçiş Konseyi`nin yayınladığı tamimde ise, ``halkımıza karşı güç kullananlar ve geçmiş yönetimin devrilmemesi için sonuna kadar Kaddafi güçlerine destek verenler hariç´´ ibaresi de yer almaktadır.




Ülkede siyasi parti çalışmaları açık gizli sürdürülüyor. Ancak herkes yeni hükümeti bekliyor. Çünkü geçici olacak olan bu hükümet anayasa ve rejimin belirlenmesini sağlayacak. Şimdiden hazırlıkları başlayan siyasi partilerin ilanı bu sürecin sonunda ilan edilecek ve seçimle belirlenecek yeni hükümet için seçim kararı alınacak.




Libya`daki temas ve tespitlerimin hulasasında &8216;monarşiye asla bir dönüş söz konusu değil`. Hemen hemen her kesim, yeni yapılanmanın ``çok partili demokratik sistemin içinde yer aldığı bir hukuk devleti´´ konusunda hemfikir olduklarına şahit oldum. Bu konuda kendilerine en yakın gördükleri Türkiye`nin deneyim ve tecrübelerinden istifade etmek istediklerini Türkiye`ye övgüler dizerek dillendiriyorlar.




İhvan hareketi yeni bir vizyonla devrede




Baskı altında tutulan ve binlerce mensubu yıllardır zindanlarda, bir kısmı ise ülke dışına kaçmak zorunda kalan Libya Müslüman Kardeşler Teşkilatı şimdi ülke ve Libya halkına hizmet için aktif görev üstlenmeye hazırlanıyor. 1969 Kaddafi devriminden sonra ilk defa toplanmış olan İhvan hareketi, Libya`nın demokratikleşmesine katkı sağlamaya hazır olduklarını ifade etmektedirler.




Bölgedeki değişim ve yeniden yapılanmayı gözden geçirmek ve yeni stratejiler belirlemek üzere Libya Müslüman Kardeşler Teşkilatının daveti üzerine Tunus, Cezayir ve Mısır`daki Müslüman Kardeşler Teşkilatlarının siyasi lider kadroları Trablus`ta toplandı. Devrimler sonrası Mağrip ülkelerinde izlenecek politikaları belirleyecek yeni bir vizyon oluşturmaya çalışıldı. Bu durum demokratikleşmenin ne derece kabullenildiği açıkça göstermektedir. Şiddet yanlısı fanatikler olarak tanıtılmaya çalışılsa da ``İhvan hareketinin felsefesinde şiddet yok, demokratik sistem içinde ülkeye ve halka hizmet etme var´´ mesajı açık ve net olarak verilmektedir.




Görülüyor ki bundan böyle Mağrip ülkelerinde İhvan hareketi önemli bir siyasi aktör olarak varlığını gösterecek ve demokratik sürece çok ciddi katkıları olacağına bölge halkları tarafından inanılmakta ve de güven duyulmaktadır.




Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.