LÂKAPLI AKSAKALLARDAN NAKİLLER
LÂKAPLI AKSAKALLARDAN NAKİLLER Prof. Dr. Salih Şimşek
Zoolog lakaplı bir AKSAKAL şöyle demiş: Hayvanlardan ‘insanlık’ beklemeyin ama bazı cins insanlardan ‘hayvanlık’ bekleyebilirsiniz.
‘Garip’ lakaplı bir AKSAKAL kendi kendine mırıldanmış: Allah insanı şaşırtmaya görsün. Ne yaptığını bilmez olur, şaşkın ördeğe döner!
‘Meczup’ lakaplı bir AKSAKAL bir kısım işadamına şöyle demiş: İnce hesap yapmanın ve kıtıpiyozluğun âlemi yok, kazandırın ki kazanasınız.
‘Eleştirici’ lakaplı bir AKSAKAL şöyle demiş: Anladım ve gördüm ki, ‘yanlış`a iman edenlerin inancı; ‘doğru`ya iman edenlerin inancından daha kuvvetli olabiliyormuş…
Kendisine ‘seyyah’ denilen ve ‘seyyah’ lakabı kullanan bir AKSAKAL, içinden şöyle geçirmiş: YOL dediğin minare görecek... Minare görmeyen yollar da yoldur, ama asıl yol, minare gören yoldur. Öyle ki o yol bir başka yoldur.
Gündemi yakından takip eden ‘takipçi’ lakaplı bir AKSAKAL şöyle bir tespitte bulunmuş: Gündemi belirleyemeyenlerin yani gündem belirlemede inisiyatif sahibi olmayanlar, gündem belirleyicilerinin belirledikleri günde içinde vakit geçirirler...
Kâhinlik sertifikası almış, ‘kâhin’ lakaplı bir AKSAKAL, kıyametin `yakında` kopacağını ve bunun sebebinin de `ReTeE` olacağını söylemiş, ama O kodlamanın kimi işaret ettiğini belirtmemiş. Günahı söyleyenin boynuna... Ben sadece naklediyorum
Kıvırcık saçlı, ‘kara-sakal’ lakaplı bir AKSAKAL demiş ki: Birilerine olan kindarlık ve düşmanlık, o dereceye kadar ilerlemiş ki; kin ve düşmanlık tutulan kişi, `adam olun` dese, ömürlerini ‘başka varlıklar’ olarak geçirmeye razı bir yığın insan var şu garip âlemde...
Eğitim faaliyetlerini çok seven, ‘sarı-sakal’ lakaplı bir eğitimci AKSAKAL, yıllar önce öğrencilerine şöyle demiş dersinde: Kırmızı ışıkta durulması gerektiğini bilmek, sadece öğrendiğinizi gösterir. Ancak kırmızı ışığa geldiğinizde duruyorsanız, bu eğitimli olduğunuzu gösterir. Buraya sadece öğrenmeye değil aynı zamanda eğitilmeye geleceksiniz.
‘Hekim’ lakaplı bir AKSAKAL şöyle demiş: Beyinlerinde şartlanma algısı olanlar, başkalarını bir şekilde suçlamaktan ve onlarla alay etmekten zevk duyarlar. Bunların ciddi birer hekime görünmeleri tavsiye edilir. Bunların önce beyinlerinin boşaltılması ve insana sadece `insan` olarak bakma duygusunun enjekte edilmesi gerekir. Başka türlü tedavisi yok gibi görünüyor!
`Dilini adam gibi öğrenemeyenler, dinlerini da tam olarak öğrenemezler` görüşünü savunan ‘dilci’ lakaplı bir AKSAKAL şöyle diyor: Bir kısım vatandaş, yazım dilinde kullanılan noktalama işaretlerini mesela (!), (?) ve benzeri işaretleri bilmiyor, bunları kullandığında cümle anlamı nasıl değişiyor, bundan haberi yok ve sizi suçluyor. Sonra da ‘büyük âlim’ havalarına giriyor!
Kafası karışık, hangi olaya ne tepki vereceği belli olmayan, deli gönüllü, ‘topsakal’ lakaplı bir AKSAKAL, ülkesindeki karma karışık yapıya bakmış bakmış ve şöyle mırıldanmış: `Deli gönlüm çek git bu diyarlardan, kendine yeni diyarlar bul. Allah’ın başka mekânları mı yok şu yüzünde? Git onlardan birinde ömür sür" diyor da... Delinin ipiyle kuyuya inenin hâli ve pür melali nice olur, karar veremiyorum.
‘Motorize Yörük’ lakaplı bir AKSAKAL, hayret ediyor ve diyor ki: Bir kısım çokbilmiş vatandaşımız, yaşadığı kendin dışına çıkmamış, ama ondan bundan duydukları şeyleri, kendi ‘görmüş gibi’ hüküm veriyor: dünyanın en iyi dindar insanı biziz! Bizden başka dini gereği gibi yaşayan bir başka toplum yoktur! Allah, Allah... Ben acaba boşuna mı dolaşıyorum. Adam yerinden kalkmadan, benden iyi görüyor ve biliyor. Allah`ın aklıma mukayyet ol!
|