Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10194
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2285) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (423) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (848) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (542) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (889) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3429)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Ahmet Kılıçaslan AYTAR - (Ziyaretci) 30.09.2011 16:50:42

MECLİS AÇILIYOR

MECLİS AÇILIYOR

Uluslararası Para Fonu (IMF) AB ortak para biriminin çöküşünü önlemek üzere Çin,Rusya gibi ülkelerden yardım istiyor.
Onlarda ABD ve AB`nin borç sorunlarının giderek küresel ekonomide yavaşlamayla birlikte yeni bir finans krizi oluşturma tehditine karşı ülkelerinin mutlaka büyümeleri gerekliliği,Arap Baharı ile ilgili gelişmeler ve iklim değişikliğinden hareketle finansal krizler ve çözülemeyen küresel problemler için "Dünya Hükümeti"nin kurulması öngörüsündedir!
Teminen öncelikle Uluslararası Para Fonunun tüm dünya ülkelerinin politik ve finansal rezervlerini bir araya getiren ve finansal sistemin belirleyeni rolüne getirilmesi isteniyor.



Türkiye uluslararası ekonomik,siyasi ve askeri politikaları sürecinin yansıdığı en önemli jeopolitiktedir.
Başbakan Erdoğan`ın Kürt sorununda,"Siyasetle müzakere,terörle mücadele" konsepti, boykottaki BDP`nin meclise katılma kararı,ekonomik büyüme,demokratik istikrar ve yeni bir anayasanın çıkarılması ile Arap Baharı sürecinde Türkiye`nin misyonu bileşkesinde,1 Ekim`de TBMM`yi açılıyor;geleceğe dair umudlar ve korkular depreşiyor!


TBMM; nasçılığı bertaraf eden Cumhuriyetin lâik, hayatın gerçeğinden ve onun zorunluluklarından oluşan temel ilkelerine dayanan,kadın haklarını güvenceye alan, Cumhuriyetin karşı devrimci hareketlere karşı korunması ve dinsel-siyasal bölücülüğün bertaraf edilmesini sağlayan ve uygar milletlerce uygulanan ölçütleri esas kabul eden Türk Hukuk Sisteminin yapısından;
Yargının tarafsızlığı, demokratikleşmenin sağlanması, yüksek yargının oligarşik yapısının giderilmesi teziyle sözde reforme edilerek dönüştürülen ve çoğunlukçu AKP iktidarına ilişiklenmiş yargısal yapıya açılıyor.



TBMM;merkezi, yerel ve özerk idarelerde oluşturulan kadrolaşmayla İslami kurumlaşmanın da sağlandığı ve işadamı örgütlerinin başta MÜSİAD, Hür Sanayici ve İşadamları Derneği,İş Hayatı Dayanışma Derneği ve diğerlerinin yurt çapında bir örgütlenmeyle konfederal yapıda oluşturdukları Türkiye Sanayicileri Konfederasyonunun ihya edildiği ağırlıkta bir ekonomik yapıya,
AKP iktidarının destekleyicisi ve islam ekonomisini benimseyen yeni girişimcilik ruhunun üretimde mülkiyetçi,tüketimde israfı haram sayan,tasarruf ve yatırımda serbestlik yanlısı ,ithalat ve ihracaatta gümrük yasakçısı,vergisinde zekatçı, emeğin kutsallığı nedeniyle sendikalara yasakçı, serbest piyasacı,toprakta planlamacı,ticaret ve kârın helâl , faizin haram olması gibi kendine özgün karakterde ve bu karakteriyle Arap Baharı coğrafyasında genişlemeye çalışılan bir vizyona açılıyor.


TBMM, AKP iktidarının Atatürkçü ideolojiyi içine sindirmiş Cumhuriyetin yargısını,kurumlarını ve ordusunu da dönüştürdüğü, Atatürkçü ideolojiden bihaber yeni nesilleri yetiştirmeye dolu dizgin yol verdiği-açıkçası, Türkiye`nin yeni derin devleti Gülen-CIA-MOSSAD ittifakının hükmü sürecinde bir sosyal yapıya açılıyor.


TBMM`nin açılışı yeni devletin Kürt sorununa bir insan hakları ve demokratikleşme sorunu olarak bakmak,tartışmak ve çözüm geliştirmek iddiasını da taşıyor.
TBMM, PKK`nın Kürt sorununun sadece bir türevi -eğer, Kürt sorunu demokratik bir çözüme ulaşmazsa PKK`nın arkasının kesilmesinin olanaklı görülmediği-o nedenle, Kürt sorununun çözümünde ilk işin tarihsel sürec içinde ele alınması ve PKK nın çıkış sebeplerinin anlaşılması olduğunun kuvvetle vurgulandığı bir siyasi platforma açılıyor.


Ne ki TBMM; çözüm tartışmalarında Kürtlerin temsili konusunda belirsizlik olmasına rağmen,İmralı`da Abdullah Öcalan`ın devletle yoğun görüşmeler yaptığı,"Bu görüşmeler burayla yapılıyor, burası bir önderlik kurumudur.Ben bu görüşmeleri önderlik kurumu adına yapıyorum.Burayla yapılan görüşmeler de bu kapsamda yapılıyor.Görüşmeye gelenler de benim bu önderlik konumumu bildikleri için gelip benimle görüşüyorlar"ifadesiyle açıkladığı,görüşmelerin belirli bir tarihi süreci kapsadığı ve ortak vatan üzerinde Kürt statüsünün anayasal,ulusal ve siyasi temsil ve haklarının konuşulduğunun bilindiği çok yakın bir geçmişin önüne açılıyor!


TBMM;Küresel serbest piyasalara rağmen özel mülkiyeti tekelleşmeci karakteri nedeniyle reddeden yerine toplumsal mülkiyete dayanan, ortaya çıkan ürünün onu yaratan emeğin sayıldığı -fakat,toplumun ortak denetimi nedeniyle mülkiyetin tekelleşmesinin engellendiği, Demokratik Özerklik iddiasında Kürt sosyal yapısına açılıyor.


TBMM,Öcalan`ın, "Demokratik çözüm için devletin takınacağı tutum, önümüzdeki bir kaç görüşmede netleşebilir" ifadesiyle iyimserliğini beyan etmesinden az sonra PKK terör örgütünün AKP tasfiye etmek istiyor gerekçesiyle eylemsizliği kaldırarak, terörü yeniden başlattığı,Başbakan Erdoğan`ın siyaseten BDP ile müzakerelere açık fakat PKK terörüyle mücadeleye devam edeceği bir sürece açılıyor.


TBMM;BDP çatısı altında siyaset yapan Belediye Başkanlarının, İl Genel Meclisi,Belediye Meclisi ve Parti üyelerine karşı devam eden operasyonların durdurulması, tutuklu milletvekillerinin tutukluluk sürelerinin daha fazla uzatılmadan meclise gelmelerinin sağlanması ve yeni Anayasa çalışmalarında BDP`nin de tam temsilinin sağlanmasını teminen açılıyor.
Ne ki BDP nin PKK`nın silahlarını bırakması konusunda kendini muhatap kabul etmemesi ve Başbakan`ın PKK`yı tasfiye etme kararlılığı; TBBM`nin bir terör ortamına da açılması anlamına geliyor.


TBMM;küresel lider ABD`nin İsrail ve Avrupalı müttefikleriyle birlikte farklı uluslar,kültürler,diller,dinler ve mezheplerde Ortadoğu`dan, Güney Kafkasya, Güney Hazar ve OrtaAsya`da kaynaklara el koymak ve güvenliği sağlamak zorunda olduğu,
Ne ki Rusya`nın, Bağımsız Devletler toplulukları ve Şangay İşbirliği Örgütü aracılığıyla yürüttüğü rekabette Ortadoğu`da, Orta Asya`da nüfuz oluşturabildiği taktirde yeniden süper güç olmanın mücadelesini yürüttüğü,
Çin`in,ekonomik büyümesi için serbest ticarete devletçi müdahalelerde bulunarak, devasa ihracaatı ve sermaye fazlasıyla giderek ABD`ye ihtiyacı kalmadığı,
İran`ın Şii Devrimi ideolojisiyle ilahi kanunların uygulanması talebi ve nükleer programı nedeniyle Ortadoğu güvensizliğinin biricik amili kabul edildiği,
İsrail`in ise bölgesinde İran rejimini düşürmek için sürekli olarak ABD ve müttefiklerini yardıma çağırdığı bir uluslararası gündeme açılıyor.



TBMM;bir delinin attığı taşı çıkarmaya çalışanların gerçek niyetlerinin ortaya döküleceği sürectedir.
Mevlana,"bir yandan korkun bir yandan umudun varsa iki kanatlı olursun;tek kanatla uçulmaz zaten" diyor!




















Ahmet Kılıçaslan AYTAR
ahmetkilicaslanaytar@gmail.com


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.