MÂRUF BİRİ`NİN SÖZLERİ
MÂRUF BİRİ`NİN SÖZLERİ Prof. Dr. Salih ŞİMŞEK
-Kendisini `Müslüman` olarak niteleyen birinin, Müslüman veya değil, bir başkasına verdiği sözü, imkânı olduğu halde, yerine getirmiyorsa, inancını gözden geçirmesi gerekir!
-Kendini bir zamanlar `küçük dağları yaratan tanrı` sanıyordun, şimdi hiçbir nâne olmadığını anlamış olmalısın! Takma kafana, olur böyle vakalar bu garip arenada.. Sen tekrar fırsat kollamaya devam et!
-Kendileri hayatta ve etkin bir görevde iken, ülkenin bazı tesis ve binalarının adına, kendi adlarının verilmesine rıza gösterenlerin, ahlâkî durumları sorgulanmalı, yapılanların etik olup olmadığı gözden geçirilmelidir!
-Türkiye`de yükseköğretimde yönetime her gelen kişi, müteakip seçimlerde kendisine oy getireceği beklentisiyle, geçmişte karşı oldukları ve `ölçüsüz büyüme` ve &8216;hantallaşma` olarak nitelendirdikleri yeni Bölüm, Yüksekokul, Enstitü, Merkez ve Fakülte açanlar, acaba ne kadar doğru yapıyorlar?
-Ne var yani? Evime gelirken, kat kat, (mesela 10 kat) ek ders ücreti ve yolluk da alsam, makam aracımı da kullansam fena mı olur? Neden kıskanılıyor ki? Eskiden başkaları yapıyordu, sesinizi çıkarmıyordunuz; şimdi biz yaptığımızda kötü mü oluyor? Çalışın sizlerin de olur!
-Ne yani? `Yıllardır çalıştığım kurumumdan ayrılıp, bir başka şehirde ve bir başka kurumda çalışmaya başladım` diye, ayrıldığım kurumun lojmanında bir yıldır bedava oturmamı ve boşaltmamamı, çıkmaya niyetim olmadığını ve bedel de ödemediğimi niye kıskanıyorsunuz? Çalışın siz de öyle yapın.
-1000 yıl sürmesi planlanan ancak 10 yılda patlayan Meşum 28 Şubat döneminde ülkemin bir üniversitesinde &8216;objektif (!) görünme` adına birlikte çalıştığı bir mesai arkadaşının, tel çitlerden geçerek sınava gelen başörtülü kızını, `geçer not` aldığını söylemesine rağmen, bütünleme imtihanına bırakan meşhur bir akademisyen tanıyor musunuz?
-Benim güzel ülkemin güzel insanı bir garip.. `İyi` veya `kötü` ne yaparlarsa yapsınlar, yaptıkları bir süre sonra kendilerine, `odun, kömür, doğalgaz, elektrik ve makarna` olarak geri dönüyor! Sonra da bir kısım insanlar bunlara `makarnacı` ve `oduncu` ya da `kömürcü` olarak nitelendiriyorlar. `Doğalgazcı` ve `elektrikçi` diyenler de var.. İnsanoğlu kendisinde olmayanı çok istermiş!
-1000 yıl sürmesi planlanan ancak 10 yılda patlayan Meşum 28 Şubat döneminde ülkemin bir üniversitesinde, kampus içine alınmadıkları için, yıl kaybetme tehlikesiyle karşılaşan bir kısım başörtülü öğrencileri sınav bile yapmadan geçiren, o günlerin TV reyting alan, meşhur bir akademisyenini tanıyor musunuz?
-İktisat (ekonomi) Bilimi`nde bir kanun vardır: Azalan Marjinal Fayda Yasası..Buna göre kullanılan bir malın miktarı artırıldıkça, son kullanılanın faydası öncekilerin sağladıkları faydadan daha azdır. Mesela iki gün susamış birinin ilk bardak su içmesini müteakip, ilave her bardağın sağladığı fayda azalır ve bir noktada sıfır olur. O noktadan sonra su içirilmeye devam edilirse öğürtü eşliğinde kusar. Demek ki bir noktaya kadar su içmek ve daha fazla zorlamamak gerek.. Bu yasayı toplumsal olaylara da genelleştirmek mümkündür. Meselâ: . Bir ülkede artan oranda `demokrasi`den söz ediliyorsa bilinsin ki o ülke, `demokrasi`den uzaklaşma yolları oluşturmaktadır. . Bir ülkede artan oranda `kadın hakları`dan söz ediliyorsa, bilinsin ki o ülke kadınlarını daha çok sömürme ve istismara zemin hazırlanmaktadır. . Bir ülkede artan oranda `hak ve hukuk`tan söz ediliyorsa bilinsin ki, o ülkede artan oranda hukuksuzluk ve hak ihlallerinin yolu açılmaktadır.
Dahası mı? Ne bileyim ben? Gerisini de siz tamamlayın..
Allah Allah! Bu, ne biçim yazı? Bunlar ne biçim cümleler böyle? Söyleyenler `mâruf` (!) ama.. Kim söylemiş, ne zaman söylemiş kimin için ve niye söylemiş? Bunlar meçhul! Kim/lerin söyledikleri açıkça belirtilmedikten sonra, yazılanları kim/ler, bahsedilen `mâruf` kişileri nasıl anlayacak? Mâruf `bilinen` demektir. `Bilinen` de kim tarafından bilenen? Yazar, şifreleri çözüp, bunları kodsuz yazsa da, Okuyanları merak içinde bırakmasa olmaz mı?
Hey güzel Allah`ım, Aklıma mukayyet ol!
|