Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10795
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2280) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (846) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3429)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Mustafa Mete İSLÂMOĞLU - (Ziyaretci) 31.01.2018 18:48:29

MUĞLA`NIN GERÇEK TARİHİ (7)

MUĞLA`NIN
GERÇEK TARİHİ
( 7 )
Muğla, hızlı ve planlı turizm hareketlerine Vali Özer Türk (1971-1975) zamanında kavuşur. Vali Özer Türk`ün öncülüğünde kurulan Aktur, Datça`da 2500, Bodrum`da 700 yataklı siteleriyle ülkenin turizm potansiyeline olumlu katkılar sağladı. Bu siteler, dış turizme de açılarak, ilimize önemli döviz girdilerinin gelmesine neden oldu. Her iki sitenin 10 yıldan bu yana Mavi Bayrak ile ödüllendirilmiş olması, Vali Özer Türk`ün altyapıya önem veren planlama anlayışının sonucudur.
Halen Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri olarak görev yapmakta olan Kemal Nehrozoğlu, 1981-1984 yılları arasında Muğla Valiliğinde bulundu. Nehrozoğlu döneminde Muğla, halk eğitim çalışmalarını ilin en küçük yerleşim birimlerine kadar götürdü. Okuma-yazma ve beceri kazanma kurslarından binlerce kişi yararlandı.
Nehrozoğlu döneminde Özel İdarelerin verimsiz kalmış yatırımları ele alındı. Örneğin, Muğla Kireç Sanayi ile Köyceğiz Köytaş Fabrikaları yeniden yapılandırıldı. Üretime ve kara geçmeleri için büyük gayret gösterildi. İlimizin geleneksel mimari yapısı, bu dönemde esaslı korumaya alındı. Dünyaca ünlü Muğla hemşehrisi Nail Vahdet Çakırhan`ın geleneksel mimari dalındaki çalışmaları teşvik edildi. Bu teşvikler sonucunda meydana getirilen Çakırhan yapıları, 1983 yılında Ağa Han Ödülü`nü aldı.
1970`li ve 2000`li yıllar arasındaki Belediye başkanları Haluk Özsoy, Erman Şahin, Orhan Çakır ve Dr. Osman Gürün, Muğla`yı güzelleştirme çalışmalarında önemli hizmetler gördüler. Özelikle Erman Şahin döneminde başlayan çevreyi geleneksel yapısı ve mimarisi ile koruma çalışmaları, dönemin Belediye İmar Müdürü Oktay Ekinci`nin de katkısıyla, önemli başarıların alınmasına neden oldu. Bu dönemde yurdun çeşitli bölgelerinde toplanan şehircilik toplantılarında Şahin, Çakır ve Gürün`e Muğla`nın yansıttığı bilinç ve bilgi dolu şehircilik nedeniyle ödüller verildi.
Muğla bugün, ülkeye giren 4 milyar dolarlık turizm girdisinin tek başına dörtte birini karşılamaktadır. Her yıl artan modern tesisleri, bu tesislerin rantabilitesine verilen önem, Şerif Tüten ile Özer Türk`ün geniş ve derin ufuklarında açmış olan turizm realitesi, dünyaca bilinmekte ve fark edilmektedir.
Vali Erol Çakır döneminde (1988-1991) köy yollarının ıslahına önem verildi, yeni köy yollarının açılması sağlandı.
Cumhuriyet döneminin ilk kadın Valisi olarak Muğla`da göreve başlayan Dr. Lale Aytaman (1991-1995), ildeki geleneksel el dokumacılığını teşvik etti. Merkeze bağlı Yeşilyurt Beldesi ile Fethiye`ye bağlı Üzümlü Beldesinde kooperatifler kurdurarak ya da kurulu kooperatifleri maddi finansmanla destekleyerek, Muğla el sanatlarının Türkiye pazarlarında rağbet görmesini ve alıcı bulmasını sağladı.
Vali A.Cemil Serhadlı (1996-1999), ilin sağlıksız ve yetersiz içme suyu problemine el attı. Bu sınıftaki köylerin tümünde Köy Hizmetleri`ni seferber etti.
Vali Lütfi Yiğenoğlu (1999-2001), ilin turizm potansiyelini yeniden planlayarak Muğla`yı yeni turizm hamlelerine yöneltti.
İlimizde ikinci çalışma yılını doldurmak üzere olan Vali Hüseyin Aksoy`un, kıyılardan kırlara ve dağlara çevrilen turizm bakışı, ilimize Fethiye Eren Dağı ile Köyceğiz Sandras Dağı değerlerini yeniden kazandırmış bulunmaktadır. Bu iki turizm cazibe merkezine kazandırılacak yeni tesislerin ve bu tesislerin ardı sıra sürecek ilgi ve desteklerin ilimiz ekonomisini, sosyal yapısını ve kültürel birikimini daha üst düzeylere taşıması beklenmektedir.
Atatürk ve Muğla
Atatürk ve Muğla`nın Kurtuluş Savaşı`ndan bu yana olan beraberliği daha önceki sayfalarda verilmiş bulunmaktadır.
Muğla`nın, Sivas için toplanan Ekim 1919 kongresinden M. Kemal Paşa`ya çektiği bağlılık telgrafı ve bu telgrafa Paşa`nın verdiği övgü dolu yanıt, bu beraberliğin ilk halkalarını oluşturur.
M. Kemal Paşa`nın Diyarbakır`da görevli iken tanıdığı Genç Mutasarrıfı Serficeli Hilmi Bey`in, Menteşe Mutasarrıfı olarak bulunduğu 1919`da Sivas`a Kongre üyesi olarak seçilmiş oluşu, bu beraberliğin bir başka halkasını oluşturur.
Atatürk`ün Muğla ile olan bu beraberliğinin Kurtuluş Savaşı süresince, Meclis`te ve cephede bizzat yanında olan Muğla aydınları ve seçkinleriyle takviyesi, zincirin bir başka önemli halkasını oluşturur.
Atatürk, yaşamı boyunca Anadolu`da bazı il ve ilçeleri ziyaret etti. Atatürk, karayoluyla ulaşması o yıllarda mümkün olmayan Fethiye`ye 21.02.1935 Perşembe günü, Marmaris`e ise 23.02.1935 Cumartesi günü Marmaris`e uğrayabilir. Her iki beldenin yöneticileriyle, Fırka sorumlularıyla ve halk ile geniş görüşmeler ve konuşmalar yapmıştır. Doğal ve arızi engeller nedeniyle gidemediği iller arasında yer alan Muğla`yı, 1937 yılında ziyaret etmek ister. Muğla Valisi Recai Güreli`nin davetini kabul eden Büyük Önder için Muğla`da, Belediye Başkanı İskender Alper`in başkanlığında, Osman Kasapoğlu, Esat Caner, Osman Günsan, Neşet Dişçigil, Abidin Çakır, Faik Gazezoğlu ve sarraf Fevzi Altınay`dan oluşan bir Hazırlama-Ağırlama Komitesi kurulur. Bu komite, şimdiki Turizm-Otelcilik Lisesi Uygulama Oteli`nin 2. katını, banyolu, kabul salonlu ve yatak odalı halde ``Reisicumhur Dairesi´´ olarak hazırlar.
Ata`nın ``gül kurusu´´ rengini sevdiği bilindiğinden, yatak takımından tüm mefruşata kadar olan döşemeler bu renkten seçilir. Ata için gümüş yemek takımları, kristal mutfak takımları, sürahiler alınır. Evlerinde halı olan Muğla hemşehrisi, Ata`nın geçeceği yerlere serilmek üzere evinde bulunan halıları Belediye`ye ödünç verir. Bütün bu hazırlıkların maddi finansmanını, dönemin Belediye muhasebecisi olan Mehmet Türdü, Belediye bütçesinden yapmış ve ödemiştir.
Fakat aynı günlerde Çanakkale Boğazı`nda beklenmedik bir olay olur. Şeker çuvalları altında çok miktarda silah kaçıran bir İtalyan şilebine Ata`nın emri ile el konur. II. Dünya Savaşı`nın çanları çalınmaya başlamıştır. İtalya, bu çanları çalan devletlerin en başındadır.
Atatürk, Muğla yolundan geri dönerek Çanakkale`ye intikal eder. Bu gemi daha sonra Türk Donanma Kuvvvetleri`ne teslim edilir. Donanmanın İzmir`i ziyaretinde, o yıllarda İzmir`de olan H. Nuri Öncüer, üç bacalı bu gemiyi ``Ata`nın Muğla gezisini engelleyen gemi sen misin?´´ diyerek, iki defa ziyaret etmiştir. Bu olayın hemen ardından Hatay Olayı baş gösterir. Ata`yı bir yıl sonra ebediyete götürecek olan hastalık da o günlerde kendini iyice göstermeye başlamıştır. Bu önemli siyasal nedenler ve sağlık sorunları sebebiyle, Büyük Atatürk`ün Muğla ziyareti gerçekleşmez.
Muğla Halkevi`nin batı yakası üst katında Atatürk için hazırlanan dairede, 1949 yılı Ağustos ayında Muğla`yı ziyaret eden Cumhurbaşkanı İsmet İnönü kaldı. İsmet İnönü`nün yatak, yorgan ve çarşafları Sevim-Hasan Özsoy için hazırlanan çeyiz takımından alındı. Bu daire, Halkevinin bu bölümünün Kız Meslek Lisesine verileceği 1955`e kadar bütün mefruşatı ve döşemesiyle eski karakterini korumaktaydı.
Gerçekleşmeyen bu ziyaret nedeniyle alınan meze, içki ve yiyecekler Hazırlama-Ağırlama Komisyonu tarafından satın alındı.
Aziz Atatürk`ü karşılama olanağına kavuşamayan Hazırlama-Ağırlama Komitesi üyelerinden Osman Kasapoğlu, Osman Günsan ve Esat Caner, Ünal Türkeş`e verdikleri mülakat yanıtlarında, ``Muğla`nın Atatürk`ü karşılayamaması her ne kadar üzüntü kaynağı olmuşsa da, onun ilkelerini, eserlerini, devrimlerini sonuna kadar yüreğinde hisseden Muğla`nın, bu yüce duygusuyla bu üzüntüsünü aştığını´´ söylemişlerdir.
10 Kasım 1954`te Etnoğrafya Müzesi`nden Anıtkabir`e (Atatürk`ün mezarına) Muğla`dan 1 çuval dolusu Muğla toprağı gönderildiği bilinmektedir.
24 OCAK 2018
ALANYA
Kaynak: Muğla tarihi



Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.