NATO VE DÜŞMAN HEDEF ÜLKE İRAN!
NATO VE DÜŞMAN HEDEF ÜLKE İRAN!
21. yüzyılın NATO`sunu şekillendirecek Lizbon Zirvesi yapıldı. Zirvede alınan kararlar en çok Türkiye`yi etkileyecek. Çünkü füze kalkanının Türkiye`ye konuşlandırılması kesinleşti. . Bunun İran ve Suriye`ye karşı kullanılacağı da apaçık belli.
AKP ve yandaşlarına göre, NATO`nun yeni stratejik konseptinde hedef ülke ismi belirtilmemesi şartımız kabul görmüş. Oysa Genel Sekreter Rasmussen başta olmak üzere NATO ve ABD yetkilileri de söz konusu belgede İran`ın adının yer almayabileceğini, ancak ``sözlü´´ mutabakata varılabileceğini söylemişlerdi ve öyle de oldu.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Türkiye`nin yeni bir cephe ülkesi görünümüne girmesini istemediklerini belirterek, NATO`nun karar alma sürecine dahil olduğumuzu hatırlattı. Türkiye`nin herhangi bir komşu ülkeyi ``tehdit tanımlaması ya da hedef tanımlaması´´ içinde görmek istemeyeceğini de vurguluyor.
Oysa; herhangi bir üye ülke şunu derse, &8216;biz x ülkesinden tehdit algılıyoruz`. Bu tehdide karşı tavır almak bütün üyelerin sorumluluğundadır.
Yeni stratejik konsepti hazırlayan NATO`nun bir Uzmanlar Grubu var. Başkanlığını ABD eski Dışişleri Bakanı Madeleine Albright`ın yaptığı 10 kişilik grupta, İtalya, Kanada, İngiltere, İspanya, Almanya, Fransa, Letonya, Yunanistan`dan eski büyükelçiler, Türkiye`den de emekli Büyükelçi Ümit Pamir var.
NATO`nun yeni stratejik konseptini, söz konusu heyet yazdı. Davutoğlu`nun açıklamasına göre, Türkiye bu sürece ``aktif katkı´´ verdi. Öyleyse 17 Mayıs 2010 tarihli stratejik konseptin, ``Füze Savunma´´ sistemine ilişkin bölümünün daha ilk cümlesi açık.
Orijinal haliyle şöyle: ``Defending against the threat of a possible ballistic missile attack from Iran has given birth to what has become, for NATO, an essential military mission&8230;´´
Yazılmasına aktif katkı verilen, Davutoğlu`nun da açıkça sahiplendiği NATO`nun yeni stratejik konseptinde, İran ismi açıkça zikredilmiş. Ülke ismi zikredilmesin şartımız kabul gördü&8230; Türkiye herhangi bir komşu ülkeyi tehdit tanımlaması ya da hedef tanımlaması içinde görmek istemiyor.. açıklaması sebebi nedir? Kuşkusuz Türk kamuoyuna yönelik. Aynen İsrail`e kafa tutuyor görüntüsü altında her türlü askeri ticari ilişkilerin sürdürülmesi gibi!
Oysa; İran`ın füzesini Türkiye göklerinde vurunca radyoaktif serpinti olacak. İran, Avrupa`ya karşı kullanırsa füze menzili Doğu Avrupa`ya ulaşabiliyor. İsrail`e kullanırsa radyoaktif serpintiyi rüzgarla yeriz. Rusya`ya ve Asya`ya kullanması durumunda füze kalkanının oralarda olması da daha mantıklıdır. Sonuç, en yüksek ihtimal hedefin İsrail olmasıdır. Kalkanın İsrail`e kurulması, düğmesinin de NATO karargahında olması daha mantıklı değil mi?
NATO nereye gidiyor? 9 Nisan 1949 yılında 12 üye ülke ile kurulan NATO, bugün 28 tam ve 19 partner üye ile 49 üyeli bir konsepte ulaştı. Afrika, Asya, Orta Doğu ve Uzak Doğu ülkeleri ile bu konsepti genişletme çabası içinde. Hava savunma sistemi aslında Türkiye`nin kendi kurmak istediği bir sistemdi.` NATO elbisesi giydirilmiş bu sisteme Türkiye`nin hayır deme şansı zaten yok gibiydi.
Füzeler için kurulacak radarlar, Türk hava sahasını, dolayısıyla sivil ve askeri uçuşlarını denetleme olanağı da veriyor.
40 yıl NATO kanat ülkesi olarak hedefte yaşamak, Türkiye`ye hiç bir şey kazandırmamıştır. SSCB dağılınca artık Türkiye`ye ihtiyaçlarının kalmadığına inanan başta Almanya ve Fransa olmak üzere Avrupa, son derece çirkin bir tavır içindedir. AB üyeliği konusunda her şeye razı hükümetlerin de ses çıkaramadığı alçaltıcı tutum ve tavırları sürmeye devam ediyor!
Füze kalkanı projesindeki kalkan kelimesi aldatma amaçlıdır. TSK bunun ne anlama geldiğini bildiği halde sesini çıkarmaması ilginç bir durumdur.. Türkiye ABD`nin hakimiyetine tam anlamıyla gireceği bir projedir.
Kalkan denilen şey; doğu ülkelerinden kaynaklanacağı varsayılan ve batıyı etkileyecek olası bir saldırının batı topraklarına yaklaşmadan, Türk yurdu üzerinde durdurulmaya çalışılması numarası ve operasyonudur...
Günün Sözü: İradesi zayıf olanın, yönetme iradesi de zayıftır.
|