Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10283
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2281) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (516) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (846) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (545) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3429)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Nurullah AYDIN - (Ziyaretci) 29.11.2010 09:56:10

NATO VE DÜŞMAN HEDEF ÜLKE İRAN!

NATO VE DÜŞMAN HEDEF ÜLKE İRAN!

21. yüzyılın NATO`sunu şekillendirecek Lizbon Zirvesi yapıldı. Zirvede alınan kararlar en çok Türkiye`yi etkileyecek. Çünkü füze kalkanının Türkiye`ye konuşlandırılması kesinleşti. . Bunun İran ve Suriye`ye karşı kullanılacağı da apaçık belli.

AKP ve yandaşlarına göre, NATO`nun yeni stratejik konseptinde hedef ülke ismi belirtilmemesi şartımız kabul görmüş. Oysa Genel Sekreter Rasmussen başta olmak üzere NATO ve ABD yetkilileri de söz konusu belgede İran`ın adının yer almayabileceğini, ancak ``sözlü´´ mutabakata varılabileceğini söylemişlerdi ve öyle de oldu.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Türkiye`nin yeni bir cephe ülkesi görünümüne girmesini istemediklerini belirterek, NATO`nun karar alma sürecine dahil olduğumuzu hatırlattı. Türkiye`nin herhangi bir komşu ülkeyi ``tehdit tanımlaması ya da hedef tanımlaması´´ içinde görmek istemeyeceğini de vurguluyor.

Oysa; herhangi bir üye ülke şunu derse, &8216;biz x ülkesinden tehdit algılıyoruz`. Bu tehdide karşı tavır almak bütün üyelerin sorumluluğundadır.

Yeni stratejik konsepti hazırlayan NATO`nun bir Uzmanlar Grubu var. Başkanlığını ABD eski Dışişleri Bakanı Madeleine Albright`ın yaptığı 10 kişilik grupta, İtalya, Kanada, İngiltere, İspanya, Almanya, Fransa, Letonya, Yunanistan`dan eski büyükelçiler, Türkiye`den de emekli Büyükelçi Ümit Pamir var.

NATO`nun yeni stratejik konseptini, söz konusu heyet yazdı. Davutoğlu`nun açıklamasına göre, Türkiye bu sürece ``aktif katkı´´ verdi. Öyleyse 17 Mayıs 2010 tarihli stratejik konseptin, ``Füze Savunma´´ sistemine ilişkin bölümünün daha ilk cümlesi açık.

Orijinal haliyle şöyle:
``Defending against the threat of a possible ballistic missile attack from Iran has given birth to what has become, for NATO, an essential military mission&8230;´´

Yazılmasına aktif katkı verilen, Davutoğlu`nun da açıkça sahiplendiği NATO`nun yeni stratejik konseptinde, İran ismi açıkça zikredilmiş. Ülke ismi zikredilmesin şartımız kabul gördü&8230; Türkiye herhangi bir komşu ülkeyi tehdit tanımlaması ya da hedef tanımlaması içinde görmek istemiyor.. açıklaması sebebi nedir? Kuşkusuz Türk kamuoyuna yönelik. Aynen İsrail`e kafa tutuyor görüntüsü altında her türlü askeri ticari ilişkilerin sürdürülmesi gibi!

Oysa; İran`ın füzesini Türkiye göklerinde vurunca radyoaktif serpinti olacak. İran, Avrupa`ya karşı kullanırsa füze menzili Doğu Avrupa`ya ulaşabiliyor. İsrail`e kullanırsa radyoaktif serpintiyi rüzgarla yeriz. Rusya`ya ve Asya`ya kullanması durumunda füze kalkanının oralarda olması da daha mantıklıdır. Sonuç, en yüksek ihtimal hedefin İsrail olmasıdır. Kalkanın İsrail`e kurulması, düğmesinin de NATO karargahında olması daha mantıklı değil mi?

NATO nereye gidiyor? 9 Nisan 1949 yılında 12 üye ülke ile kurulan NATO, bugün 28 tam ve 19 partner üye ile 49 üyeli bir konsepte ulaştı. Afrika, Asya, Orta Doğu ve Uzak Doğu ülkeleri ile bu konsepti genişletme çabası içinde. Hava savunma sistemi aslında Türkiye`nin kendi kurmak istediği bir sistemdi.` NATO elbisesi giydirilmiş bu sisteme Türkiye`nin hayır deme şansı zaten yok gibiydi.

Füzeler için kurulacak radarlar, Türk hava sahasını, dolayısıyla sivil ve askeri uçuşlarını denetleme olanağı da veriyor.

40 yıl NATO kanat ülkesi olarak hedefte yaşamak, Türkiye`ye hiç bir şey kazandırmamıştır. SSCB dağılınca artık Türkiye`ye ihtiyaçlarının kalmadığına inanan başta Almanya ve Fransa olmak üzere Avrupa, son derece çirkin bir tavır içindedir. AB üyeliği konusunda her şeye razı hükümetlerin de ses çıkaramadığı alçaltıcı tutum ve tavırları sürmeye devam ediyor!

Füze kalkanı projesindeki kalkan kelimesi aldatma amaçlıdır. TSK bunun ne anlama geldiğini bildiği halde sesini çıkarmaması ilginç bir durumdur.. Türkiye ABD`nin hakimiyetine tam anlamıyla gireceği bir projedir.

Kalkan denilen şey; doğu ülkelerinden kaynaklanacağı varsayılan ve batıyı etkileyecek olası bir saldırının batı topraklarına yaklaşmadan, Türk yurdu üzerinde durdurulmaya çalışılması numarası ve operasyonudur...

Günün Sözü: İradesi zayıf olanın, yönetme iradesi de zayıftır.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.