Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10189
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2281) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (422) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (846) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (545) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3429)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Nurullah AYDIN - (Ziyaretci) 21.09.2011 10:35:11

PARANOİD ŞİZOFRENİ VE EPİLEPSİ OLANLARI TANIYALIM

Nurullah AYDIN

21 Eylül 2011-ANKARA



PARANOİD ŞİZOFRENİ VE EPİLEPSİ OLANLARI TANIYALIM



Türkiye`de insanlar, cinnet halindedir. Terör, başkentte patlıyor.

Medya; cinayet, tecavüz, hırsızlık adam kayırma kollama savunma veya nefret suçlarının değişik örnekleri ile dolu. Hemen herkes televizyon ekranlarında ya da gazete sayfalarında yer alan olayları izledikçe, vay be, ya öyle mi, hayret sözcüklerini söylüyor.



Güvensizlik her yeri sarmalamış durumdadır. Tıp dilinde paranoid şizofreni denilen hastalık toplumun hemen her kesiminde tipik örneklerini gösteriyor.



Öylesine ki öncelikle bazı gazeteciler, bazı siyasetçiler, bazı akademisyenler hastalıklı kimlik ve kişiliklerini ekranlarda, gazetelerde yansıtınca, toplumun farklı kesimlerinde benzer kişilik bozuklukları ortaya çıkıyor. İmaj yansıması, dengesiz, tutarsızlık mesajın algılanmasını doğuruyor.



Toplumun yüzyıllar boyunca kazandığı hemen tüm değerleri tartışmaya açılıyor. Kültürel bütün ortak değerler alt üst edilmiş durumdadır.



Kutsal din duyguları, çıkar için olabildiğince tersyüz edilmiş, durumda.



Demokrasi adına özgürlük adına insanlar, vatandaşını katletme alışkanlığı edinmişlerdir.



Terör, terörist; eli silahlı olandan daha çok eli kalem tutan, ağzı laf yapan garip tiplerle özdeşleşir hale gelmiş durumda. Teröristlerle mücadele etmesi gerekenler, teröristlerle gizli görüşme içinde.



Toplumda iyimserliği, sevgiyi, kardeşliği, birlik ve beraberliği sağlamakla yükümlü olanlar, ben ve bana karşı ikilemi ile insanların ayrışmasına neden oluyorlar. Ben ve öteki algısı toplumu sarıyor.



Adalet kişiye göre işliyor algısı dalgalar halinde toplumda yer etmeye başlamıştır. Yandaş olan ne yaparsa yapsın koruma kalkanına sahipken, karşıt olan her ne gerekçe olursa olsun etkisizleştirilmekte, itibarsızlaştırılmaktadır.



Hukuk, hukuk kuralı; benden yana bana karşıt ikilemesine göre işlemektedir.

Yetki gücün, güç baskının, baskı ayrışmanın, ayrışma çatışmanın itici aracı haline gelmiştir.



Bazı siyasetçi, bazı medya mensubu ve bazı akademisyenlerdeki bu değişim ve dönüşüm, kimlik ve kişilik sapması olarak ortaya çıkmaktadır. İnsanlık tarihi bu tiplerin örnekleriyle doldur.



Peki bu kimlik ve kişilik bozulmasını tıp bilimi nasıl tanımlıyor?



Şizofreni, kişide, sanrılar (hezeyanlar) ve varsanılarla (halüsinasyonlar) karakterize olarak görülen, düşünce ve duygulanım bozukluğu ile ortaya çıkan bir hastalık olarak tanımlanabilir.



Paranoid şizofrenler, zamanlarının çoğunu hayal kurarak, kendi kendilerine anlamsız şeyler söyleyerek geçirirler. Çevreleri tarafından anlamlandırılamayan garip davranışları vardır. Bu kişiler, kendilerine iltifat edilmesini bile olumsuz yorumlarlar. Kendilerine yardım edilme çabalarını, kendilerinin yetersiz algılanması olarak algılarlar ve bu nedenle geri çevirirler.



Paranoid şizofrenlerin sanrı olarak tanımlanabilecek bazı düşünceleri vardır. Çeşitli sesler duyduklarını iddia edebilirler ve görüntülerden bahsedebilirler.



Şizofreni ve epilepsi hastalıkları arasında çift yönlü ilişki bulunduğu belirlenmiş. Epilepsia dergisinde yayımlanan bir araştırma, şizofreni hastalarının epilepsiye yakalanma olasılığının normal insanlara göre 6 kat, epilepsi hastalarında şizofreni görülme olasılığının ise bu hastalığı taşımayanlara kıyasla 8 kat daha fazla olduğunu ortaya koymuş.



Tayvan`da yaklaşık 16 bin şizofreni ve epilepsi hastasının katılımıyla yapılan araştırmada, şizofreni hastası bin kişiden 6,99`unda epilepsi görüldüğü saptandı. Şizofreni hastası olmayan grupta bu rakamın 1,19`da kaldığı görülmüş.



Yine; epilepsi hastası olan bin kişiden 3,53`ünde şizofreniye rastlanırken, epilepsi hastası olmayanlarda görülen şizofreni vakası sayısı binde 0,46`da kalmış.



Uzmanlar, araştırmanın, iki hastalık arasında ``güçlü bir çift yönlü ilişki´´ bulunduğuna işaret ettiğini belirtiyorlar. Söz konusu ilişkinin, iki hastalığın ortaya çıkışında da ``ortak nedenler´´ olarak nitelendirilen genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerden kaynaklanıyor olabileceği kaydediliyor.



Çevremizde bu tiplere dikkat edelim bugünkü kuşak ve gelecek kuşakları sağlıklı kılmak istiyorsak kimlik ve kişilik bozulmasına uğrayan tiplerden uzak tutalım.



Günün Sözü: Sağlıklı güçlü toplum, sağlıklı yöneticilerle sağlıklı aydınlarla oluşur


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.